Son dakika haberi Cumhurbaşkanı Erdoğan Ayasofya'da
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ne geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya'da Kur'an tilavetinin ardından Kur'an-ı Kerim okudu. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş da dua etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk cuma namazı için vatandaşların da akın ettiği Ayasofya’ya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı alanda Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan alana maskeli olarak gelirken Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da açılışa katıldı.
Danıştay 10. Dairesi'nin Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesinin ardından Ayasofya'nın Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, 10 Temmuz'da Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlandı.
Ayasofya Camisi'nde sabah 10.00'da sala ve tekbirlerle başlayan programda, 86 yıl sonra ilk kez cuma namazı kılındı.
KUR'AN OKUDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya'da Cuma Namazı öncesi Kur'an-ı Kerim okudu.
Erdoğan'ın Kur''an okumasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş da ilk duayı etti.
AYASOFYA'DA KILIÇ GELENEĞİYLE CUMA HUTBESİ
Dinayet İşleri Başkanı Prof. Ali Erbaş, Ayasofya'da Cuma Hutbesi'ni "kılıç geleneği"yle okudu. Cuma hutbesi şöyle:
"Muhterem Müslümanlar!
Bugün, Ayasofya'nın kubbelerinde yeniden tekbir, tehlil ve salavatların yankılandığı, minarelerinden ezan ve salâların yükseldiği gündür. Evlad-ı Fatihan'ın hasreti, ulu mabedin sessizliği sona eriyor. Ayasofya Cami-i Şerifi bugün yeniden mümin ve muvahhit cemaatine kavuşuyor.
Bizleri böyle şerefli ve tarihî bir günde bir araya getiren Rabbimize sonsuz hamd ü senalar olsun. “Konstantiniyye mutlaka fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır! Ve o asker, ne güzel askerdir!”i buyurarak fethi müjdeleyen Resûl-i Ekrem Efendimize salat ve selam olsun.
Bu müjdeye nail olma aşkıyla yollara düşen İstanbul'un manevi mimarı Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretleri başta olmak üzere, ashab-ı kirama, onların kutlu izinden gidenlere, Anadolu'yu bize vatan eylemiş, korumuş ve emanet etmiş olan bütün şehit ve gazilerimize selam olsun.
Çağının en gelişmiş teknolojisini üreten, gemilerini karadan yürüten, Allah'ın izni ve inayetiyle İstanbul'u fetheden, sonra da bu aziz şehrin tek bir taşına bile zarar gelmesine izin vermeyen, o genç ve dirayetli padişaha, Fatih Sultan Mehmet Han'a selam olsun.
Ayasofya, asırlar öncesinden gelen gül rengi bir muştudur. Ayasofya, fethin nişanesi ve kıyamete kadar cami olması kaydıyla onu vakfeden Fatih'in emanetidir. Bu nadide emanetin cemaatine kavuşması için dünden bugüne canla başla emek veren büyüklerimize, ilim ve fikir insanlarımıza, irfan ve ihsan öncülerimize, tüm kardeşlerimize selam olsun.
Aziz Müminler!
Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması, beş asır boyunca cami olarak müminleri bağrına basan mukaddes bir mekânın, aslî vasfını kazanmasıdır.
Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması, başta Mescid-i Aksa olmak üzere, yeryüzünün bütün mahzun ve mazlum mescitlerinin ümide kavuşmasıdır.
Ayasofya'nın ibadete açılması, temeli tevhid, tuğlası ilim, harcı erdem olan medeniyetimizin yükselmeye devam edişidir.
Kıymetli Müslümanlar!
Bizim medeniyetimiz, cami merkezli bir medeniyettir. Camilerimiz, birlik ve dirliğimizin, ilim ve irfanımızın kaynağıdır. Yüce Rabbimiz, cami ve mescitleri imar edenler hakkında şöyle buyurmaktadır: “Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yolda oldukları umulanlar bunlardır.”
Bir caminin yapılması ve varlığını koruması için gayret gösteren kimseleri Peygamberimiz cennetle müjdeler: “Her kim Allah için bir mescit bina ederse, Allah da ona cennette bu mescidin benzeri bir köşk bina eder.”
Aziz Müslümanlar!
Şimdi bize düşen, birlik ve kardeşlik şuuruyla camilerimizi canlı tutmaktır. Camilerimizi hayatımızın merkezine almaktır. Kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla camilerimizde olmak, camilerimizle hayat bulmaktır. Ayasofya Cami-i Şerifi'nin ifade ettiği ulvi anlamlara sahip çıkmak için daha büyük bir inanç, azim, kararlılık, heyecan ve özveri ile çalışmaktır."
KILIÇ GELENEĞİ NEDİR?
Osmanlı devletinden gelen bir gelenek olan "Kılıç Geleneği" padişahların kılıç kuşanma törenleri veya fethedilen yerlerde kılınan ilk namazda "kılıç geleneği" uygulanır. Sağ ele alınan Kılıç, “kullanma” niyetini ve düşmanı korkutmayı amaçlarken, sol ele alınması, dosta güven verme amacını taşıyor.
CUMHURBŞKANI ERDOĞAN İLE BAHÇELİ FATİH'TE KAFEDE ÇAY İÇTİ
DHA'nın haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet'in türbesi ziyaretinin ardından Fatih Fevzi Caddesi'ndeki bir kafeye gitti.
Erdoğan'a burada Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de eşlik etti.
Erdoğan kafeden ayrılan Devlet Bahçeli'yi makam aracına kadar uğurladı. Ardından kafeye dönen Erdoğan, bir süre sonra tekrar dışarı çıktı.
Bir süre daha kafede vakit geçiren Erdoğan, daha sonra tekrar dışarı çıktı.
Kendisini bekleyen vatandaşlara el sallayan Erdoğan, buradan ayrılarak Üsküdar'da bulunan Cumhurbaşkanlığı Vahdettin Köşkü'ne geçti. Erdoğan kafede bir saati aşkın süre kaldı.