"Yankiler" sol şeritte!
Brezilya karşısında final oynamaları sürpriz değil. Bugün geldikleri seviyenin altında büyük bir alt yapı çalışması var.
HTSPOR.COM
Basketbol, beyzbol, Amerikan futbolu, hokey gibi sporlarda ABD'nin üstünlüğü vardır. Bu sporlar Avrupa ya da Uzak Doğu'dan çok Kuzey Amerika'da oyanandığından ve ABD bu sporlarda kazananlara "Dünya Şampiyonu" sıfatı taktığından kafalarda iyice yer etmiştir kupaları, başarıları. Ancak ABD bir değişim sürecinde, yıllardır yaptığı alt yapının meyvelerini toplamaya başlıyor. Geçmişte de futbolun ciddi bir şekilde oynandığı Kuzey Amerika'dan Pele de geçti Beckham da geçiyor ama bu sporun popülerliğini arttırmak için yıldız isimlere yatırım yapan ABD artık hasad döneminde...
-MUHTEŞEM BİR ALT YAPI-
ABD'de on binlerce üniversite ve lise var. Bu okullarda kızların futbol takımı mutlaka kuruluyor. Zaten Amerika Birleşik Devletleri Bayan A Milli Takımı'nın da Dünya Kupası şampiyonlukları bulunuyor.Lise ve üniversitelerde, erkek takımları da her geçen sene yüzer yüzer çoğalıyor ki, bu da ellerindeki potansiyelin ne kadar büyük olduğunun kanıtı.
ABD bu alt yapının ışığında yeşil çimlerde emin adımlarla yükseliyor. Sadece Konfederasyon Kupası'nda final oynadıkları için değil ama geride kalan yıllarda attıkları adımlardan da anlaşılıyor ki ABD nasıl ki basketbolda öncüyse NBA gibi bir markası varsa, bizim ayak futbolunda da niyetleri bu seviyeye gelmek. Uzun değil ama orta vadede ABD'nin futbolda söz sahibi olmaya başlayacağı ve MLS yani Major Soccer League'in iyi bir marka olmaya başlayacağı bu verilerle rahatlıkla görülüyor.
ABD'nin FIFA sıralamasındaelde ettiği en iyi derece Nisan 2006'daki 4.'lük. En kötüsü ise zannedildiği gibi çok aşağılarda değil, 1997'deki 35.'inci sıra ABD'nin bugüne kadar indiği en kötü seviye. Bayern Münih'in kiraladığı, alt yapısını Leverkusen'de geliştirmiş olan olan ve şu anda MLS ekibi LA Galaxy'de oynayan Landon Donovan'ın milli takımında 41 golü bulunuyor.
-1885'TEN BERİ SAHADALAR-
Resmi olmayan ilk milli maçları 1885'de kuzey komşuları Kanada'ya 1-0 mağlup oldukları mücadele. 1916'da resmi maçlara başlayan Amerika, FIFA'nın tandığı ilk 90 dakikada Norveç'i 3-2 yenmeyi başardı. 1904'ten beri Olimpiyat Oyunları ve 50'lerde çöküş yaşamış olsalar da 1930'dan beri de Dünya Kupası'nda boy gösteriyorlar.
Kadrolarına bakıldığında Avrupa'da oynayan ya da Avrupa ekiplerinin peşinde olduğu bir çok isim dikkat çekiyor. Yaptığı kurtarışlarla parmak ısırtan kaleci Tim Howard Everton'dan, kaptan Bocanegra Rennes'de oynuyor. Fenerbahçe'nin istediği Onyewu ise Liege forması taşıyor. "Geleceğin Maradona'sı ve Pele'si" gibi bir çok lakap alan, 14 yaşında milli olan ancak Avrupa'da beklenen patlamayı yapamayan 20 yaşındaki Freddy Adu ise Benfica'nın oyuncusu. 19 yaşındaki Altidore Villarreal'den, Beasley ise Rangers'dan...
ABD'de şu anda kadroda yer alan Donovan dahil tam 10 futbolcu bugüne kadar 100 ya da daha fazla kez milli takım forması giyerken "Yankiler" bu alanda bir rekor kırdı.
-90'LARDA YENİDEN DOĞDULAR-
1991'de John Kowalski'nin görevden ayrılarak Bora Bora Milutinoviç'in takımı devralmasıyla yeniden yükselişe geçen ABD'de o günden bu yanaSteve Sampson, Bruce Arena (1998–2006) ve şimdiki antrenör Bob Bradley görev aldı.
Neredeyse karşılaştıkları bütün rakiplere karşı fizik kondisyon üstünlüğü kuran ABD, hızlı ve korkusuz futbolculardan kurulu bir takım. Bir çoğu alt yapılarında futbol dışındaki sporları da barındıran isimler, "bu topa kafa sokulmaz" ya da "bu topa girilmez" denilecek bir çok pozisyonda rakiplerini zor duruma düşürebiliyor. Konfederasyon Kupası'nda İspanya ve Brezilya karşısında ortaya koydukları futbolla ışık saçan ABD,finalde Sambacılar'a attıkları gollerle atletik ve teknik kapasitelerinin kesinlikle küçümsenemeyeceğini gösterdi. Anlaşılıyor ki ABD kendisini hafife alanların nasıl bir hata yaptığını göstermeye başlamış bir milli takım olmuş durumda...
-BREZİLYA'YA YENİLMEK UTANILACAK BİR DURUM DEĞİL-
Gruplardan biraz da şansın yardımıyla çıkan yarı finalde Avrupa Şampiyonu İspanya'yı saf dışı bırakarak finalde Brezilya'ya rakip olan ABD, 2-0'dan 3-2 mağlup olduğu Sambacılar karşısında finalist unvanı ve madalyayla yetinmek zorunda kaldı. Ancak bu hiç de utanılacak bir durum değil. ABD, FIFA'nın bir organizasyonunda ilk kezfinal oynama başarısı gösterirken tünelin sonunda parlak bir ışık olduğunu kanıtladı.
ABD, gelecek yaz düzenlenecek Dünya Kupası'nda final oynayabilecek ya da şampiyon olabilecek mi? Muhtemelen hayır. Ama bu demek değil ki ABD Erkek Milli Futbol Takımı futbol ekolleri arasında kendine yer edinemeyecek.
"Çalışmak ve azim", ABD'nin elde etmeye başladığı başarılın altındaki gerçek, "Denemeye devam ederek, kendimizi her seferinde bir adım daha ileri taşıyacağız" diyen ABD Antrenörü Bob Bradley'nin 2-0'dan 3-2 kaybedilen finalde ne kadar üzgün olduğunu söylemeye bile gerek yok. Ama o ve ekibi büyük bir ses getirdiklerini farkında ve bunun gururunu yaşıyor.
-20'DEN FAZLA FUTBOLCU ABD DIŞINDA SAHADA-
Bir çoklarına göre, "ABD'den futbolcu çıkmaz" tezi geçerlidir. Ancak 90'larda yeniden doğan, neredeyse her sene ligi genişleyen ABD'nin tam 22 futbolcusu yurt dışında oynuyor. Bu rakam bir çok ülkenin ilerisinde:
Keeler D. W. (MCDS F.C.), DaMarcus Beasley (Rangers F.C.), Maurice Edu (Rangers F.C.), Brad Friedel (Aston Villa F.C.), Carlos Bocanegra (Rennes), Clint Dempsey (Fulham), Tim Howard (Everton), Eddie Johnson (Fulham), Brad Guzan (Aston Villa F.C.), Eric Lichaj (Aston Villa F.C.), Michael Bradley (Borussia M'Gladbach), Freddy Adu (A.S. Monaco), Jozy Altidore (Xerez CD), Steve Cherundolo (Hannover 96), Sal Zizzo (Hannover 96), José Francisco Torres (C.F. Pachuca), Michael Orozco (San Luis F.C.), Oguchi Onyewu (Standard Liege), Jay Demerit (Watford F.C.), Frank Simek (Sheffield Wednesday), Heath Pearce (Hansa Rostock), Jonathan Spector (West Ham United F.C.).
-ABD "BU" FUTBOLU TANIMAYA BAŞLADI-