TBMM Başkanı Mustafa Şentop'tan Habertürk'e açıklamalar

"AK PARTİ'NİN RAKİBİNİN AK PARTİ OLDUĞU GÖRÜLDÜ"

Sonuçlar çok şaşırtmadı beni. Parlamento aritmetiğiyle ilgili değerlendirmeler yaklaşık olarak öngördüğümüz değerlendirmelerdi. Cumhur İttifakı'nın parlamentoda çoğunluğu sağlayacağını bekliyorduk. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak 2018 ve daha önce de doğrudan halk tarafından seçildiği 2014 seçimlerine bakacak olursak 51-52 civarında oluyordu sonuçlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın önde olduğu ve bunun açık ara önde olma gerçekleşeceğine dair tahminimiz vardı ve nitekim öyle sonuçlanmış oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız bir ittifakın adayı. İttifakın içinde yer alan bütün partinin seçmenleri sayın Cumhurbaşkanımıza oy veriyorlar. İttifakların oy oranı ile Cumhurbaşkanı adayların oranı neredeyse aynı gözüküyor. İlginç olan şudur, her seçimde siyasi partiler, ittifaklar yarışır. AK Parti ile ilgili değerlendirmeler önceki dönemde aldığı oylarla ilgili. AK Parti'nin rakibi AK Parti. Bu da herkes tarafından kabul edildiği gösteriliyor.

"SEÇİM SONUÇLARINDA KASTEN HATA MÜMKÜN DEĞİLDİR"

Değerlendirmelerin hepsi yalan haberler üzerine kurulu olduğu ortaya çıktı. Seçim sistemine yönelik eleştiriler yapanlar kendi sisteminde de neticeler belli olunca aynı noktaya geldi. Yine CHP'de seçim süreçlerini bilen hukukçu arkadaşlar var. Onların açıklamaları net şekilde ortaya çıktı. Seçim sistemimiz gayet güvenli sistem. 195 bine yaklaşan sandık var. Sandıkların her birinde sandık başkanı, siyasi partilerin görevlendirdiği temsilciler var. Her siyasi partinin sandıklarda 200 bine yakın görevlisi ve müşahit olarak görevlendireceği kişiler var. Her sandıkta siyasi partilerin 500 binin üzerinde görevlendirme yapma imkanı var. Sandık kurulu üyesi olanlar sandık tutanaklarını imza altına alıyorlar. Yanlışlık olabilir. İtirazlar var. Kasten bir hatanın yapılması bu hatanın gözden kaçması mümkün değildir.

"YENİ BİR SÖYLEM DEĞİŞTİRMEK İÇİN KIVRANIP DURURSUNUZ"

Seçim sonuçları dikkate aldığımızda sayın Cumhurbaşkanımızın şahsında milletimizin neye oy verdiğini değerlendirirsek tek kelimeyle güven diyebiliriz. Cumhurbaşkanımız gerçek, sahici bir siyasetçidir. Görüşlerini, inandıklarını açık şekilde ortaya koyan siyasetçidir. Herşeyin değiştiği dünyada aynı fikirlerde ısrar etmek gerekmiyor. Prensipler ve bakış açısı önemlidir, onu muhafaza etmek önemlidir. Bunların da neden olduğunu anlayabilmek mümkün. Reklamcıların, danışmanların verdiği akıllarla, tüyolarla siyaset yaparsanız bu noktaya gelirsiniz. Yeni bir söylem değiştirmek için kıvranıp durursunuz, burada yaşanan bu. Türkiye'nin şu anda güneyinde kurulmaya çalışan terör devletinin kurulmayacağına dair kararlılığı var. Buna destek veren partiler var, destek vermeyen partiler var. CHP'nin tezkere hayır deyişinde, bugünkü süreçte HDP'nin desteğine dair Meclis tutanaklarında net görüyoruz. Bölgemizde ABD'den Suriye kökenli bir akademisyen arkadaş bana mesaj atmıştı. Suriye'de su bulunmayan bölgeye su götürülme konusunda destek istiyorlar. İlk sordukları soru 'Bunun PYD'ye ne faydası olacak?' şeklinde. Tezkereye hayır vermişsiniz. Orada yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması diye bir ifade var deniyor. Daha önce evet dedikleri tezkerede de var. Bütün tezkerelerde var olan bir ifade. Bu tamamen bir saptırma, esas amacı gölgelemek için mazeret. Burada önemli olan inandırıcılık meselesi. Türkiye'nin tam bağımsızlık politikasıyla ilgili ne yaptığınıza bakmanız lazım. Konuşmaların tutarlı olmadığını görüyoruz.

"TÜRKİYE'NİN DENGELİ, İNSAFLI VE ADİL DURUŞU SAYESİNDE"

Ben rahat bir şekilde alacağını düşünüyorum. Sayısal şeyleri kestirebilmek kolay değil. Ama 50'nin üzerinde kazanacağına inanıyorum, bunu görüyorum. Bundan öncekilere göre tarihin en önemli seçimi. Ben Seçim İşleri Başkanlığı yaptım partide. Girdiğimiz seçim çok önemli diye ifade ederdik. Şunu da söylüyordum, bundan sonra Türkiye'nin yapacağı her seçim kendisinden önceki her seçime göre önemli olacaktır, diyordum. Türkiye'nin küresel olarak izlemiş olduğu tam bağımsızlıkçı politikalar çok önemli. Dün tahıl koridoru ile anlaşma uzatıldı. BM'den ABD yetkililerden Türkiye'ye ve sayın Cumhurbaşkanımıza övgüler duyduk. Bunu nasıl başarabiliyor Türkiye? Her iki ülkenin güvenini sağlayan dengeli, adil, insaflı bir duruş sergilemesi sebebiyledir. Her ülke kendi halkının çıkarlarına göre karar alıyor. ABD ambargo ile ilgili kararı kendi halkının çıkarlarına göre alıyor. O karara biz milletimizin menfaatine ise uyarız. Başka ülkenin halkının menfaatine olan karara niye uyalım? Türkiye tam bağımsız politikalarla yoluna devam edecek mi, yoksa etmeyecek mi?

"MİLLETİMİZ, DEMOKRASİYİ, SEÇİMİ VE SANDIĞI SEVİYOR"

Sandığa gitmesini bekliyoruz bütün vatandaşlarımızın. Sonuç olarak Türkiye'yi yönetecek olan Cumhurbaşkanını, yürütmeyi, hükümeti seçeceğiz. Böyle bir seçimde milletimizin kararını açık ve net olarak ortaya koyması lazım. Bu da sandığa gitmekle olur. Bütün seçimlerde yoğun katılım var. Bu milletimizin demokrasiyi, seçimleri, sandığı sevdiğini ve değer verdiğini gösteriyor. Sandığa, seçime ve sisteme güvendiğini hissediyor. Bu yüksek katılım onu gösteriyor. Avrupa'nın hiçbir ülkesinde böylesine katılım yok. Dedikleri gibi Türkiye'deki sistemi, sayın Cumhurbaşkanımızı, siyaseti kötüleyen unsurlar, seçimler ikinci tura kalmasıyla bu iddiaların ne kadar boş ve iftira olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

"SEÇMENE HAKARET DEMOKRASİ HAZIMSIZLIĞIDIR"

Sinan Bey'i tebrik etmek lazım, büyük başarıdır. Kendisi Marmara Üniversitesi'nde Türkiyat Enstitüsü'nde akademisyenlik yapmıştı. Seçmenin gösterdiği hassasiyetler var. O seçmen hassasiyetlere göre karar verecektir. Ülkede birçok parametre var. Seçmeni tahkir eden, aşağılamaya çalışan, eleştiren, hakaret eden yaklaşımlar görüyoruz seçim sonuçları üzerinden. Bilhassa deprem bölgesinden seçmenlerimizle ilgili. Bu demokrasi hazımsızlığıdır. Sıradan vatandaşlarımızın, o tür iddialarda olmayan vatandaşlarımızın olgunluğunu herkesin örnek alması kanaatindeyim. Herkes herkesin gördüğü büyüklükte sorun var mıdır, yok mudur ayrıca değerlendiriyor. Oy kullanırken seçmen önceliklerine bakarak veriyor.

MİLLETVEKİLLERİ NE ZAMAN YEMİN EDECEK?

Kesin sonuçların açıklamasının üç gün sonra yemin töreni başlar. Mazeretleri olanlar daha sonra gelir ederler. Daha önce sistem tartışması ortaya atılmıştı. Neticede bu seçim hükümet sistemi tartışmasını ortadan kaldırdı. Sistem değişikliği anayasa değişikliğini gerektireceği için, parlamenter sistemi isteyenlerin anayasayı değiştirecek çoğunlukla gelmeleriydi. Millet öyle bir çoğunluğu bırakın salt çoğunluğu bile vermedi. Milletten ilgi görmedi. Umarım ki farklı siyasi partilere olan arkadaşlar sistemin daha iyi işlemesini sağlayacak önerilerle gelebilirler. Şüphesiz yüzde 50'nin üzerinde oy alma bu sistemde var. Görüldüğü gibi burada az bir oy farkıyla 14 gün sonra seçime gitmek durumunda kalınıyor. Belki burada belli ölçüler, yüzde 40'ın üstü oy değerlendirilebilir. Bu konuşulabilir elbette.

"ÖNEMLİ OLAN MİLLETİMİZİN HİZMETİNE GAYRET GÖSTERMEK"

Bir planım yok. Önemli olan 28 Mayıs'taki seçimlerde sayın Cumhurbaşkanımızın en yüksek çoğunlukla kazanmasını sağlamak. Bunun için gayret gösteriyoruz. Siyasete girerken beklentilerle hareket etmedim. Birçok şey benim için sürpriz oldu. Herhangi bir beklentim yok. Önemli olan milletimizin hizmetine gayret göstermek. Bütün milletimizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı'nı tebrik ediyorum.