'Top Gun'ın kayıp yüzü: Kelly McGillis 

Bu ikinci filmin başrolünde de yine Tom Cruise yer aldı. 36 yıl önceki yapımda Cruise'a eşlik eden Val Kilmer da farklı bir öyküyle kadroya dahil oldu. İlk filmin önemli karakterlerinden birini canlandıran Anthony Edwards, 'Top Gun: Maverick'te olmasa da onun oğlunu oynayan Miles Teller aracılığıyla sık sık anıldı.

İKİNCİ FİLMDE GÖZLER ONU ARADI

Ancak ikinci filmde gözler, 'Top Gun'da Tom Cruise'un romantik bir ilişki yaşadığı 'Charlotte Blackwood' karakterini canlandıran McGillis'i aradı. McGillis'in, ilk filmdeki gibi olmasa da en azından sembolik bir rolle 'Top Gun: Maverick'te yer almasını bekleyenler için hayal kırıklığı oldu.

Fakat bu durum Kelly McGillis için geçerli değil. Kelly McGillis, daha önce 'Top Gun: Maverick' filmi için kendisine ulaşmamalarını şaşırtıcı bulmadığını ifade etmişti.

"YAŞLIYIM, ŞİŞMANIM VE YAŞIMI GÖSTERİYORUM"

'Top Gun'da canlandırdığı 'Charlotte Blackwood' karakteriyle hafızalara kazınan McGillis, 2019 yılında yapımcıların filmden sonra kendisiyle hiç iletişim kurmadıklarını söylemişti.

Kelly McGillis, yıllara meydan okuyan Tom Cruise'un akisine kendi görüntüsüyle ilgili "Yani yaşlıyım, şişmanım ve yaşımı gösteriyorum. Ama ben, tüm diğer şeylere bir değer atfetmek yerine olduğum halimle güvende hissetmek isterim." demişti.

Kuzey Kaliforniya'da yaşayan 64 yaşındaki aktris, kamera karşısında olmak yerine kariyerine oyuncu eğitmeni olarak devam etmeyi seçmişti.

"ESAS KADIN" OLMAYI SEVMEDİ

Kelly McGillis, gençlik yıllarında "esas kadın" ya da "seks sembolü" olarak görülmekten hoşlanmadı. McGillis, sinemadaki kariyerinin büyük bir bölümünü de kendine güven sorunlarıyla boğuşarak geçirdi.

ÜNLÜ OKULDA ÖĞRENCİYDİ

McGillis, 1983 yılında ünlü Juillard Okulu'nda öğrenciyken 'Reuben Reuben' adlı filmde oynaması için seçildi. Tom Conti ile kamera karşısına geçen aktrisin, okuldan geri kalmasına izin verilmedi. O da çareyi hafta sonları ya da tatil günlerinde New York ile Kuzey Kaliforniya arasında uçak yolculukları yapıp bu şekilde filmde oynamakta buldu. Bu süreçte okuldaki arkadaşlarının nefret dolu bakışlarına da katlandı. Ama bu konuda kararlıydı. Çünkü oyuncu olabilmek için liseyi yarıda bırakıp Juillard'a başlamıştı ve okulu bitirmeliydi.

SIRRINI 'SANIK' FİLMİNDE ORTAYA SERDİ

Kelly McGillis'in özgüven eksikliğinin altında yatan büyük bir travma ise 1982 yılında, evinde iki erkeğin tecavüzüne uğramasıydı. Ünlü oyuncu, mahkeme sırasında bunlardan biri aleyhine ifade verdi ama diğer zanlı mahkum edilmekten kurtuldu. McGillis, bu korkunç olayı, benzer bir konuyu ele alan 1987 tarihli 'Accused' (Sanık) adlı filmin tanıtımları sırasında kamuoyuna ilk kez açıklamıştı. Jodie Foster'a kariyerinin ilk 'En İyi Kadın Oyuncu' Oscar'ını kazandıran bu filmde Kelly McGillis de tecavüz zanlısına gereken cezayı vermek için çabalayan bir savcıyı canlandırmıştı.

Kelly McGillis, yıllar önce yaşadığı korkunç bir olayı filminin tanıtımı için kullanmakla eleştirildi. Ama bu konuda o süreçte başına geleni söylememiş olsaydı bunun hayatının en korkakça eylemi olacağına inandığını söylemişti. McGillis, aslında bütün bunları açıklarken de bir şeyi gizliyordu: Aynı olayda sadece kendisi değil evde bulunan bir kız arkadaşı da saldırıya uğramıştı. Bu gerçeği ise çok çok uzun yıllar sonra 2010'da gözler önüne sermişti. McGillis o dönemde olayla ilgili "Eşcinsel olduğum için cezaladırıldım ve bu hikayeyi yarattım." ifadelerini kullanmıştı. Kelly McGillis, o tecavüz olayının ardından travmasıyla başa çıkabilmek için alkole ve işine sığınmıştı.

"BİR YIL DEPRESYONDAYDIM"

McGillis, gösteri dünyasındaki kariyerinin başlarında bir dizi şanssızlık yaşadı. Broadway komedisi Peccadillo, bir sinema filmi olan Chinatown ve The Two Jakes adlı yapımlar için hazırlandığı roller kendi kontrolü dışında gelişen olaylar nedeniyle "parmaklarının arasından uçup gitti." Fakat o ilk dönemde onu en çok üzen ise Tom Hanks'in de yer aldığı 'Bachelor Party' (Bekarlığa Veda Partisi) adlı filmden kovulmasıydı. Yapımcılar "yeterince seksi olmadığı için" kadrodan çıkarıldığını söylediler. İşte bu, kariyerinin başındaki McGillis için bir yıkım oldu. Sonradan anlattığına göre tam bir yıl boyunca bu yüzden depresyondaydı.

McGillis, 1987 yılında bir röportajda bu konu hakkında "Yatakta sevgilimle olduğum zamanlar dışında sevimli ya da seksi olduğumu sanmıyorum." ifadelerini kullanmıştı. Kendi anlattığına göre McGillis, lise yıllarında kiloluydu ve mezuniyeti için ona eşlik edecek bir kişiyi bile bulamadı.

ÜNLÜ BİR YÖNETMEN TARAFINDAN KEŞFEDİLDİ

Fakat kendisiyle ilgili bütün bu sorunlu bakış açısına rağmen, Kelly McGillis, kariyerinde yükselmeye başladı.

Yönetmen Peter Weir, yeni filminde oynamasını istediği 'Ewa Fröling'i sinemada izlemek için Ingmar Bergman'ın 'Fanny' ve 'Alexander' adlı filmi izlemek istedi ancak bilet kalmadığı için de McGillis'in oynadığı 'Reuben Reuben'i izledi ve ünlü aktrisin performansını beğendi.

"ÇIPLAK OLDUĞUM SAHNELERDE SAVUNMASIZ HİSSETTİM"

Kelly McGillis, sonunda bir 'Amish' kahramanını anlatan 'Witness' adlı filmde rol aldı. Fakat o filmde senaryo gereği çıplak olarak kamera karşısına geçtiği sahne ise McGillis için çok zordu. McGillis, daha sonra fiziksel görüntüsünden duyduğu hoşnutsuzluk nedeniyle birilerinin önünde kıyafetlerini çıkarmanın kendisi için kolay olmadığını, böyle sahnelerde tamamen savunmasız hissettiğini söylemişti.

Birçok sinemaseverin hafızasına adını yerleştiren 'Top Gun' ise Kelly McGillis'in üçüncü sinema filmiydi. Aktris, her ne kadar rol için seçilmiş olsa da yine de başarısız olduğunu düşündü. Hatta bir keresinde yapımcılar Jerry Bruckheimer ve Don Simpson'a kendisini kovup kovmadıklarını sormuştu. McGillis, Grace Kelly ve Ingrid Bergman gibi efsane yıldızlarla kıyaslandığında da tek bir cümle kurdu: "Bir insan buna nasıl dayanabilir?"

ŞÖHRET ONU KORKUTTU

McGillis, çok çalışarak kafasının içindeki "şeytanları" uzaklaştırmak istedi. Fakat bu süreçte de başka bir korku ortaya çıktı. Top Gun ile yıldızı iyice parladıktan sonra Hollywood'un yıldız sisteminin kendisini kandırabileceğini düşünmeye başladı. Kendi deyimiyle "bütün bu kandırmacanın ortasında aniden bir film yıldızı oldu" ve bu onu korkuttu.

"KARAVANA GİDİP SAÇIMI KAZIDIM"

Kelly McGillis için Hollywood'daki kırılma noktası Abel Ferrera'nın 1989 tarihli 'Cat Chaser' adlı filmi oldu. Kelly McGillis, bir keresinde bu filmi "Hayatımın en kötü deneyimi..." diyerek nitelendirmişti. McGillis, filmin çekimleri sırasında rol arkadaşı Peter Weller ile bazı çatışmalar yaşamıştı. Ünlü aktris, sete ara verildiğinde estetik operasyon geçirip göğüslerini büyütmüştü.

Kelly McGillis, yıllar sonra verdiği bir röportajda o filmden sonraki düşüncelerini şu sözlerle dile getirmişti

Eğer oyunculuk böyle olacaksa ben bunu yapmayacağım. Çekimlerin son gününde yönetmene benimle işinin bitip bitmediğini sordum. "Evet." dedi. Karavanıma gittim ve saçlarımı kazıdım. Dedim ki; "Bir daha asla oyunculuk yapmak istemiyorum."

KISA ZAMAN İÇİNDE İKİ KEZ ANNE OLDU

Bu deneyimin ardından Kelly McGillis, kariyerine altı aylık bir mola verdi ve o sırada hamile kaldı. Aktris, sonra bir yat satıcısı olan Fred Tillman ile evlendi ve bir bebeği daha oldu. McGillis, bundan bir süre sonra oyunculuğa döndü ama bazı video filmleri ve küçük yapımlarda rol bulabildi.

1993 yılı Kelly McGillis için çok da iyi bir yıl olmadı. McGillis'in eşi tutuklandı ve oyuncu böylelikle bir kez daha magazin gündeminin ilk sıralarında yer aldı. Tek neden Tillman'ın tutuklanması değildi. McGillis, o dönemde aldığı kilolarla da uzun süre konuşuldu.

McGillis, tutuklanma olayından bir yıl sonra Fred Tillman ile arasını düzeltti ancak ikilinin birlikteliği 2002'de sona erdi.