Tuncay Özilhan: Türkiye ekonomisinin sorunları çözümsüz değil
TÜSİAD, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşmesinde son dönem gelişmeler ile ilgili sunum yaptı. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi'nde konuşma yapan Tuncay Özilhan, "Sayın Mehmet Şimşek ile TÜSİAD yönetimi olarak bir araya geldik. Ekonomi yönetimi ile ilgili tespitlerimizi sayın Bakan ile paylaştık ve çok açık ve samimi bir toplantı gerçekleştirdik. Türkiye ekonomisi ikiz açık yaşıyor ancak sorunlarımız çözümsüz değil" ifadelerini kullandı.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi gerçekleştirildi. Konsey öncesinde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bir araya gelerek Türkiye'nin ekonomi politikalarının anlık durumu ve gelecek politikaları ile ilgili Bakan Şimşek'e sunum yaptıklarını açıklayan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, "Çok açık ve samimi bir toplantı gerçekleştirdik. Türkiye ekonomisi ikiz açık yaşıyor ancak sorunlarımız çözümsüz değil" şeklinde konuştu.
"HIZLI BÜYÜME TRENDİNE GİRECEĞİNİ TEMENNİ EDİYORUZ"
Politika faizlerinin düşüklüğüne rağmen yatırımların Türkiye'ye gelmediğine dikkat çeken Özilhan, "Yeni ekonomi yönetimi ile ekonomik istikrarın kısa sürede temin edilmesi ve ekonominin hızlı bir büyüme trendine girmesini temenni ediyoruz. Merkez Bankası başta olmak üzere piyasalara güven veren atamaların yapılması ve hayata geçirilecek yeni reformlarla birlikte bu büyümenin gerçekleşebilecek adımlarının atılabileceğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
"YATIRIMLARIN YENİDEN CANLANMASI GEREKİYOR"
Türkiye'de girişimci sayısının çok yüksek olduğunu vurgulayan Tuncay Özilhan, "Böyle rekabet ortamı gelişkin, iş yapması güçlü ülkelerde piyasaya müdahaleci yönetim sonuç vermiyor. Zaten Türkiye’de hiçbir zaman Çin’de, Sovyetler Birliği’nde olduğu gibi sürekli ve ekonominin her alanına yayılan bir devletçi ekonomi modeli görülmedi.
Piyasa modelinde devlet piyasa dengelerini şekillendirmek için selektif olarak müdahale etmez ancak sektöre yön verecek verileri derler, analizler yapar, piyasa aksaklıklarının önüne geçecek uygulamalar yapar ancak piyasa arz ve talep doğrultusunda belirlenir. Maliye politikaları, sosyal politikalar, üretim ve dış ticaret politikaları kullanılır. Alınacak bu önlemler ile yatırımları yeniden canlandırmamız gerekiyor" açıklamasını yaptı.
"CARİ AÇIĞI AZALTMANIN YÖNTEMİ TL'NİN GÜÇLENMESİ DEĞİL"
TL'nin değer kazanmasının tek başına cari açığı düşürmeye yetmeyeceğini vurgulayan TÜSİAD YİK Başkanı Özilhan, "Hem cari açığı azaltmanın hem de enflasyonla mücadelenin en büyük çözümü üretim ve tasarruf artışıdır. Bunu artırmadan tüketimi artırmanın cari açığı da artırdığı gözlemlenmiştir. Daha fazla üretmeli ve yatırım yapmalıyız. Üretimi ve yatırımı artırmak için öncelikle makroekonomik istikrarı sağlamak gerekiyor. Makroekonomik istikrarı sağlayarak, enflasyonla mücadeleyi güçlendirmek gerekiyor. Ancak enflasyonla mücadele TL’ye değer kazandırmaktan geçmiyor. TL değer kazandıkça dış ticaret açığı artıyor ve ihracat olumsuz etkileniyor. TL’de ortaya çıkması muhtemel değerlenmenin önünü almak, dövizi piyasada bırakmak yerine zaten zayıflamış olan Merkez Bankası rezervlerini tahkik etmekten geçiyor" dedi.
"GÜMRÜK BİRLİĞİ MÜZAKERELERİNE BAŞLANMALI"
Özel sektörün müzakereleri beklediğinin vurgusunu yapan Tuncay Özilhan şu ifadeleri kullandı: "Türkiye’nin küresel politikalarda hani konumda yer alacağı o ülkenin ekonomik politikasını da belirler. Hem bölge ülkeleriyle hem de küresel güçlerle ilişkiler buna göre belirlenmeli. Avrupa’nın dijital ve yeni dönüşüm projelerinin dışında kalmayı düşünemeyiz. Özel sektörümüzün ısrarla beklediği gümrük birliğinin düzenlenmesi için müzakerelerin önünü bir an önce açabiliriz diye düşünüyoruz. Uluslararası kabul gören sınanmış politikaları kararlılıkla uygulayarak bugünleri el birliğiyle aşacağımıza inanıyoruz."
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NE DÖNMELİYİZ"
TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu'nda konuşma yapan Başkan Orhan Turan da cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kalkması gerektiğine vurgu yaparak, "Demokratik uzlaşma mekanizmasına ihtiyaç duyan bir ülke. Bu Meclis döneminde demokrasi ve eşit vatandaşlık açısından ileriye gitme arzusu içerisindeyiz. Uluslararası rekabet gücümüzü bu şekilde artırabiliriz.
TÜSİAD olarak toplumsal cinsiyet eşitliği alanında çalışmalar yürütüyoruz. Çünkü toplumsal kalkınma açısından kadının yerini çok önemli buluyoruz. İkinci yüzyılımıza girerken toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama konusunu konu dışı bırakacak çalışmalarımız olmalı. Kadın erkek eşitsizliği ortadan kalkmalı. Türkiye’nin ikinci yüzyılının ilk parlamentosundan taleplerimizden bir tanesi de İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi" ifadelerini kullandı.