Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Sosyal Güvenlik Emekli Türkiye genç nüfusa sahip ama hızlı yaşlanıyor - Sosyal Güvenlik Haberleri

        Sosyal güvenlik sistemlerinde emekli aylıkları iki türlü finanse ediliyor. Ya çalışanlardan toplanan primler biriktirilip nemalandırılarak, ya da her yıl çalışanlardan toplanan para o yıl dağıtılarak emeklilerin aylıkları ödeniyor. Açık kalan kısım da devlet tarafından finanse ediliyor.

        Dosyamızın ilk gününde de belirttiğimiz gibi, SSK 1991 yılına kadar emekli aylıklarını topladığı primleri nemalandırarak ödeyebiliyordu. Yani devletten katkı almadan kendi yağıyla kavrulabiliyordu. 1980 öncesindeki kronik yüksek enflasyon döneminde SSK’nın varlıklarının erimesi, normalde devletin yapması gerekirken 1977 yılında SSK’nın üzerine yıkılan “sosyal yardım zammı” gibi karşılığı olmayan ödeme yükümlülükleri kurumun birikimlerini buharlaştırdı. Sosyal yardım zamlarının SSK’nın emekli aylığı ödemeleri içindeki payı 1980 yılında yüzde 17’ye, 1993 yılında ise yüzde 54’e kadar çıktı.

        REKLAM

        PRİM TOPLANAN KİŞİ SAYISI 4 OLURSA...

        Sosyal güvenlik sisteminin sağlıklı işleyebilmesi için aktif/pasif oranının 4 olması, yani 1 emekliye karşılık 4 aktif çalışanın bulunması gerekiyor.

        Örnekle anlatacak olursak, 2019 yılı itibarıyla brüt asgari ücret üzerinden toplam 754.73 TL prim alınıyor. Bunun 528.30 TL’si malûllük, yaşlılık, ölüm aylığı (emekli aylığı), kalanı da genel sağlık sigortası (GSS) için toplanıyor. Bin 500 lira aylık alan bir emekliyi finanse edebilmek için 3 kişiden prim toplanabilmesi gerekiyor. Prim toplanan kişi sayısı 4 olursa, emeklinin aylığını bin 500 liradan 2 bin liraya çıkartmak imkân dahilinde olabilir.

        Türkiye’de aktif/pasif dengesi, sosyal güvenlik kuruluşlarımızın daha ilk yıllarında bozuldu. Bu durum birikim yapma fırsatını ortadan kaldırdı. Kişi bazında emekli aylığı alanlardan yola çıkarak yapılan hesaplamaya göre, aktif/pasif oranının 4’ün altına düşmesi SSK ve Emekli Sandığı’nda 1980 yılında; 1972’de kurulan BAĞ-KUR’da ise 1995 yılında gerçekleşti. Sosyal güvenlik sistemimizin tamamı için 1980 yılında 4’ün altına indi.

        REKLAM

        Emeklilikte yaşa takılan sorununu ortaya çıkartan 4447 sayılı yasanın çıktığı dönem olan 2000 yılında aktif/pasif oranı SSK’da 1.89, üç sosyal güvenlik kurumunun toplamında ise 1.95 düzeyinde bulunuyordu. 2009 yılında bu oran 1.61’e kadar geriledi. Şu an 1.66 düzeyinde yer alıyor. Yani 100 emekliye karşılık 166 çalışandan prim toplanıyor.

        Sosyal Güvenlik Kurumlarında Aktif/Pasif Dengesi (1950-2019)
        SSK BAĞ-KUR E. Sandığı Toplam
        1950 21.48 21.48
        1955 8.19 8.19
        1960 5.81 5.81
        1965 16.41 5.70 9.57
        1970 9.03 4.55 6.55
        1975 6.29 187.71 3.21 5.88
        1980 3.47 7.96 2.92 3.77
        1985 2.45 6.54 2.34 3.03
        1990 2.29 4.74 2.21 2.78
        1995 2.33 3.03 1.97 2.40
        2000 1.89 2.59 1.49 1.95
        2001 1.67 2.48 1.48 1.80
        2002 1.69 2.38 1.51 1.80
        2003 1.66 2.34 1.47 1.76
        2004 1.63 2.27 1.40 1.72
        2005 1.72 2.10 1.35 1.72
        2006 1.85 1.93 1.31 1.75
        2007 1.90 1.86 1.29 1.76
        2008 1.86 1.66 1.26 1.69
        2009 1.76 1.55 1.25 1.61
        2010 1.85 1.54 1.25 1.66
        2011 1.95 1.37 1.38 1.71
        2012 2.03 1.28 1.41 1.74
        2013 2.05 1.21 1.47 1.75
        2014 2.09 1.20 1.49 1.78
        2015 2.16 1.16 1.51 1.82
        2016 2.15 1.09 1.56 1.80
        2017 2.20 1.13 1.40 1.95
        2018 2.07 1.13 1.36 1.75
        2019 1.94 1.09 1.35 1.66
        Kaynak: 1950-2014 yılları arasındaki veriler Kalkınma
        Bakanlığı'ndan Osman Nuri Erdem'in Uzmanlık Tezi'nden,
        diğer tarihlere ait veriler SGK istatistiklerinden
        alınmıştır. Aktif/Pasif oranları dosya sayısına göre değil
        kişi sayısına göre verilmiştir.

        BÜTÇEDEN SOSYAL GÜVENLİĞE YAPILAN TRANSFERLER HER YIL ARTIYOR

        Devlet katkısı hariç bırakıldığında, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) topladığı primler, emekli aylığı ödemelerini karşılamaya yetmiyor. Çarkın dönmesi, devlet hem emekli aylığındaki açığı, hem de sağlık harcamalarının tamamını finanse etmesiyle sağlanıyor.

        Ancak, bütçeden sosyal güvenlik sistemine yapılan transferler hızla artıyor. 2018 yılında 148.4 milyar lira olan bütçeden yapılan transferler, 2019’da 192 milyara çıkacak. Gelecek yıl da 218.8 milyar liraya ulaşması bekleniyor. Merkezi yönetim bütçesinin bu yıl 125 milyar lira açık verdiği dikkate alındığında, sosyal güvenlik sisteminin bütçe üzerindeki baskısı daha net görünüyor. Sosyal güvenliğe yapılan bütçe transferleri yarıya indirilebilmiş olsa bütçe açığı kapanıyor.

        REKLAM
        Bütçeden sosyal güvenliğe yapılan transferler
        (Milyon TL)
        2007 33.063
        2008 35.133
        2009 52.685
        2010 55.039
        2011 52.833
        2012 63.684
        2013 71.793
        2014 77.294
        2015 80.083
        2016 106.786
        2017 132.466
        2018 148.388
        2019 Bütçe 185.160
        2019 G.T. 192.043
        2020 218.779
        G.T.: Gerçekleşme tahmini

        Sosyal güvenlik sistemine yapılan bütçe transferlerinin gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı 1994 yılında yüzde 0.4 seviyesinde bulunuyordu. Bu oran 1999 yılında yüzde 2.8’e, 2009 yılında ise yüzde 5.3’e çıktı. 2015 yılında yüzde 3.4’e kadar gerilemişken, ilerleyen yıllarda tekrar arttı ve 2018’de yüzde 4.0 olarak gerçekleşti.

        Sosyal güvenlik sistemine yapılan bütçe transferlerinin
        GSYH'ya oranı
        Toplam SSK BAĞ-KUR E. Sandığı
        1994 0,8 0,3 0,1 0,4
        1995 1,0 0,6 0,1 0,4
        1996 1,7 0,7 0,4 0,6
        1997 1,9 0,9 0,3 0,7
        1998 2,1 0,6 0,6 0,9
        1999 2,8 1,1 0,8 1,0
        2000 1,9 0,2 0,6 1,1
        2001 2,3 0,5 0,7 1,1
        2002 2,8 0,7 0,7 1,3
        2003 3,5 1,1 1,1 1,4
        2004 3,4 1,0 0,9 1,4
        2005 3,6 1,2 1,1 1,4
        2006 3,0 1,1 0,6 1,3
        2007 3,9 1,7 0,7 1,5
        2008 3,5
        2009 5,3
        2010 4,8
        2011 3,8
        2012 3,7
        2013 3,9
        2014 3,8
        2015 3,4
        2016 4,1
        2017 4,1
        2018 4,0

        GENCİZ AMA HIZLI YAŞLANIYORUZ

        Türkiye genç nüfusa sahip bir ülke olmakla birlikte hızla yaşlanıyor. Birçok ülkede yüz yıllık sürece yayılan nüfustaki yaşlanma süreci Türkiye’de çok hızlı ilerliyor.

        Bir ülkede genç bağımlılık oranı 0-14 yaş grubundakilerin; yaşlı bağımlılık oranı da 65 yaş üzerindekilerin çalışma çağı olan 15-64 yaş grubundaki nüfusa bölünmesiyle hesaplanıyor. Türkiye’de yaşlı bağımlılık oranı 2000 yılında yüzde 10.5, 2011 yılında yüzde 10.9 iken izleyen yıllarda hızla artmaya başladı. 2019’da bu oran yüzde 13.4’e çıkarken, TÜİK’in nüfus projeksiyonlarına göre sadece 6 yıl sonra, yani 2025 yılında yüzde 16.4’e ulaşacak.

        Türkiye genç nüfusa sahip olduğu bu dönemde dahi aktif/pasif oranını 2’nin üzerine çıkarmakta zorlanıyor.

        Türkiye nüfus projeksiyonu
        Genç yaş Yaşlı
        bağımlılık bağımlılık
        oranı oranı
        2000 45,7 10,5
        2001 44,8 10,4
        2002 43,7 10,3
        2003 42,6 10,2
        2004 41,7 10,2
        2005 40,8 10,2
        2006 40,0 10,2
        2007 39,4 10,3
        2008 39,3 10,2
        2009 38,8 10,5
        2010 38,1 10,8
        2011 37,5 10,9
        2012 36,9 11,1
        2013 36,3 11,3
        2014 35,8 11,8
        2015 35,4 12,2
        2016 34,9 12,3
        2017 34,7 12,6
        2018 34,6 12,9
        2019 34,5 13,4
        2020 34,4 14,2
        2021 34,2 14,6
        2022 33,9 14,8
        2023 33,5 15,2
        2024 33,4 15,7
        2025 33,3 16,4

        YAŞAM SÜRESİ 25 YILDA 8.6 YIL UZAYACAK

        TÜİK'in hesaplamalarına göre, 2000 yılında doğuşta beklenen yaşam süresi kadınlarda 73.1, erkeklerde 69.0 olmak üzere ortalama 71.0 yıl düzeyinde bulunuyordu. Son yıllarda doğuşta beklenen yaşam süresi her yıl 10 hafta artıyor. 2025 yılında kadınlarda 82.2, erkeklerde 77.0 olmak üzere 79.6 yıla çıkması bekleniyor.

        Türkiye'de doğuşta beklenen yaşam süresi (Yıl)
        Toplam Erkek Kadın
        2000 71,0 69,0 73,1
        2001 71,8 69,8 73,9
        2002 72,5 70,5 74,7
        2003 73,2 71,1 75,4
        2004 73,8 71,7 76,0
        2005 74,4 72,2 76,6
        2006 74,9 72,7 77,1
        2007 75,3 73,2 77,6
        2008 75,7 73,6 78,0
        2009 76,1 73,9 78,4
        2010 76,4 74,2 78,7
        2011 76,6 74,4 78,9
        2012 76,8 74,6 79,1
        2013 78,0 75,3 80,7
        2014 78,0 75,3 80,7
        2015 78,0 75,3 80,7
        2016 78,0 75,3 80,7
        2017 78,0 75,3 80,7
        2018 78,2 75,6 80,9
        2019 78,4 75,8 81,1
        2020 78,6 76,0 81,3
        2021 78,8 76,2 81,5
        2022 79,0 76,4 81,7
        2023 79,2 76,6 81,9
        2024 79,4 76,8 82,1
        2025 79,6 77,0 82,2
        Kaynak: TÜİK

        BİTTİ

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ