Unilever'dan 2039’da net sıfır emisyon hedefi
Gerçekleştirdiği basın toplantısında global ve yerel ölçekteki sürdürülebilirlik faaliyetlerini aktaran Unilever Türkiye, 2039'da net sıfır emisyona ulaşmayı hedeflediklerini belirtti. Orhonoğlu sürdürülebilirlik noktasında diğer firmalarla rekabet değil işbirliği içerisinde olduklarını da sözlerine ekledi
Unilever Türkiye, küresel ve yerel ölçekteki sürdürülebilirlik faaliyetleri ile yakın gelecek hedeflerini gerçekleştirdikleri basın toplantısında anlattı.
"ARTIK SÖYLEM DEĞİL HIZLI HAREKET ETME ZAMANI"
Küresel ve yerel sürdürülebilirlik hedeflerini anlatan Unilever Türkiye ve Orta Doğu Ev Bakım Lideri & Unilever Türkiye Ülke Başkanı Ali Fuat Orhonoğlu "Bu yeni çağın bizim için üç anahtar kelimesi var: daha odaklı, daha hızlı ve daha sistematik olmak. Bu doğrultuda yeni hedeflerimiz 4 ana başlığa odaklanmış durumda: iklim, doğa, plastikler ve yaşam koşulları" derken "Artık söylem değil, hızlı hareket etme zamanı diyoruz ve 2039’da net 0 emisyona ulaşmayı hedefliyoruz" diye ekledi.
2010 yılında sürdürülebilir yaşamı yaygınlaştırmak amacıyla Sürdürülebilir Yaşam Planı'nı yani Compass’i sunduklarını belirten Orhonoğlu, 10 yıllık bir hedef seti ortaya koyduklarını ve bu hedefler doğrultusunda çalıştıklarını, çoğu hedeflerini gerçekleştirdiklerini, gerçekleştiremediklerinden de dersler çıkardıklarını söyledi.
Orhonoğlu bu derslerle 2020’de Sürdürülebilir Yaşam Pusulası oluşturduklarını, bu hedefleri 2030 yılına yönelik koyduklarını, sürdürülebilirlik hedeflerinin genişlediğini, sayısının arttığını ve kapsamı zenginleştiğini ifade etti.
Orhonoğlu 2024 yılında ise, yani Compass’ın vadesinin dolmasından 6 sene önce hedeflerimizi güncellediklerini açıkladı.
2039'DA NET SIFIR EMİSYON KÜRESEL HEDEFİ
"İklim alanında 2015 baz yılına göre bugün kendi operasyonlarımızda yüzde 78 sera gazı azaltımı sağladık. Bu alanda yüzde 74 olan global ilerlemenin de önünde gidiyoruz" diyen Orhonoğlu, global olarak hedeflerinin 2039 yılında kadar sıfır emisyon olduklarını belirtti.
Türkiye’de de elektromobilite dönüşümünü başlatmak için 3 elektrikli TIR'la atılan ilk adım ile ilk etapta yıllık karbon emisyonlarımızda 215 ton azaltma, Konya fabrikasının güneş enerjisi tesisini açarak toplam 5 MW kapasiteli tesisle fabrikanın toplam elektrik tüketiminin 1/3’ünü kendilerinin üretebiliyor hale geleceklerini ve karbon azaltımı açısından da senede yaklaşık 2,800 ton CO2 salınımını önleyeceklerini belirten Orhonoğlu "Filomuza katılan yeni elektrikli araçlarımız, Algida depolarımızdaki yüzde 100 yeşil enerji sertifikalı şarj istasyonlarında şarj edilerek, böylece tamamen sıfır emisyon elde etmemizi sağlıyor. 2023'te ilk etapta trafiğe çıkan 20 elektrikli araç sayımızı, daha sonra yaptığımız alımlarla bu sene sonunda 80 araca çıkaracağız ve böylece operasyonlarımızdaki yıllık karbon salınımını yaklaşık 500 ton azaltacağını öngörüyoruz" diye konuştu.
"PLASTİK AYAK İZİMİZİN YÜZDE 60'INI TOPLUYORUZ"
Geri dönüştürülmüş plastiklerle ve inovasyonlarla saf plastik kullanımımızı azaltmak üzere çalıştıklarını belirten Orhonoğlu, Türkiye’de Ar-Ge ile geliştirilerek dünyada kullanıma başlayan Knorr çorba ambalajları dünyanın ilk geri dönüştürülebilir hazır çorba ambalajlarını sağladıklarını, Omo'nun yeniden dolum makinelerinin Türkiye'de yaygınlaştığını, bu makinelerden dolumda yüzde 30’a yakın maliyet avantajı sağladıklarını da sözlerine eklerken "Piyasaya sürdüğümüz kadar plastiği toplayacağımızı beyan etmiştik. Bugün toplam plastik ayak izimizin yüzde 60’ına denk geleni topluyoruz. 2025 yılında bunun tamamına denk geleni toplamayı hedefliyoruz" diye ekledi.
"SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE REKABET DEĞİL İŞBİRLİĞİ"
Türk halkının bize duyduğu güvenle değer yaratmaya ve ülkemize ekonomik-toplumsal katkı sağlamaya devam edeceklerini ifade eden Orhonoğlu son olarak sürdürülebilirlik noktasında diğer firmalar ile rekabet değil işbirliği içerisinde olduklarını vurguladı.
