Uzun yolda kaç kilometre gidebiliyorlar?
Elektrikli araçlara dair soru işaretlerini gidermek üzere başlattığımız yazı dizimizin son bölümünde, bu otomobillerin şehirler arası yollarda kullanımını inceledik. Yüzde 10 ÖTV dilimine girmesi ile rakiplerine göre daha ulaşılabilir olan bir elektrikli otomobil üzerinden yaptığımız araştırmada, İstanbul'dan farklı kentlere kaç saatte gidilebileceğini ortaya çıkarmaya çalıştık. 39.2 kWh bataryası ile 305 kilometre menzile sahip bu elektrikli otomobil, gidilen mesafeler arttıkça daha fazla şarj molası vermek gerektiğinden, yolculuk süresinin de katlanarak arttığını tespit ettik. Yiğitcan Yıldız yazdı...
Elektrikli otomobiller hakkında tüm merak edilenleri yanıtlama hedefiyle hazırladığımız özel dosyamızda, bugün bu araçların tam dolu bir batarya ile ne kadar mesafe gidebildiği ve şehirlerarası yolcukları kaç saatte tamamlayabildiğini inceleyeceğiz.
Hafta başından bu yana sürdürdüğümüz yazı dizimizde, elektrikli araçların şarj maliyetleri ve şarj sürelerini Türkiye'de en çok satan elektrikli otomobillerinden biri üzerinden merceğe almıştık.
Yüzde 10 ÖTV diliminde yer alan ve dolayısı ile rakipleri arasında en ulaşılabilir modellerden biri olan bu otomobil, 39.2 kWh batarya kapasitesine sahip ve tam dolu bir batarya ile 305 kilometre yol gidebiliyor.
Bu menzil değeri, şehir içi günlük kullanımda gayet yeterli olacakken, şehirler arası yollarda ise gidilecek mesafeye göre zaman kaybına yol açabilir.
İSTANBUL-İZMİR 6 SAAT
Bu durumu farklı örnekler üzerinden açıklamak gerekirse, örneğin, bu otomobil ile İstanbul Taksim Meydanı'nı başlangıç noktası olarak kabul eden bir kullanıcı, İzmir Konak Meydanı'na gitmek istediğinde, en kısa şekilde 477 kilometre yol gitmek zorunda.
Bu güzergah boyunca en az 1 kere şarj dolumu yapması gerekecek bu araç, Osmangazi köprüsünden geçip İstanbul-İzmir otoyolu üzerinden 275 kilometre boyunca yol alıp, toplam 3 saatte İstanbul-İzmir otoyolu üzerindeki Balıkesir'de yer alan şarj istasyonuna ulaşabilir.
Burada DC 50 kW hızlı şarj ünitesi ile bu otomobilin yüzde 10'un biraz altına inen bataryasını, eğer hiç sıra yoksa yaklaşık 1 saatte yüzde 80'e doldurmak mümkün. Bu işlemin ardından İzmir Konak Meydanı'na kalan 200 kilometrelik yolu 2 saatte gidilebilir.
Özetle, İstanbul-İzmir arasını bu elektrikli araç ile şarj dolumu sırasında hiç beklenilmediği takdirde 6 saatte gidilebilir.
İzmir'in popüler tatil beldesi Çeşme'ye gidilmek istenirse, 77 kilometre daha yol gidileceğinden, Balıkesir'deki şarj işlemi yeterli olmayacaktır. Çünkü, yüzde 80'e kadar dolan batarya, araca 240 kilometrelik menzil kazandırmıştı.
Bataryayı İzmir'de yine DC 50 kW hızlı şarj ile bu sefer yüzde 80 yerine, Çeşme için yeterli olan 80 kilometrelik menzil kadar doldurduğumuzu varsayarsak, kabaca yüzde 30'luk bir seviyeye kadar doluma ihtiyaç var. İzmir'de ortalama 20 dakikalık bir şarj süresi ile bataryayı yüzde 30 doluluğa ulaştırdıktan sonra Çeşme'ye yolda kalmadan gidilebilir.
Yani, İstanbul-Çeşme arasını bu otomobil ile sadece iki şarj molası vererek 7 saat 50 dakikada gitmek mümkün olacaktır.
İSTANBUL-ANKARA 5 SAAT 20 DAKİKA
Elektrikli otomobillerin menzil değerlerinin günlük hayatta ne anlattığını kavramak adına, bu örneği diğer kentler için de yapmakta fayda var.
Aynı elektrikli otomobil yine İstanbul Taksim Meydanı'ndan bu sefer başkent Ankara Güvenpark'a gitmek istediğimizi varsayalım.
Toplam 440 kilometrelik yola bataryamız tam dolu şekilde başlarsak, Anadolu Otoyolu'nda 2 saat 40 dakika süren 240 kilometrelik yolculuğun ardından Bolu'daki bir AVM'nin otoparkındaki şarj istasyonuna rahatça ulaşılabilir.
Burada, yüzde 20 doluluk oranına sahip bataryayı DC hızlı şarj ile 30 dakika içerisinde bataryayı yüzde 60'a kadar doldurduktan sonra, Ankara'ya kalan 200 kilometrelik yol 2 saat 10 dakika içerisinde kesintisiz şekilde alındıktan sonra bataryanın yüzde 10'dan fazla kısmı halen dolu olacaktır.
Görüldüğü üzere, İstanbul-Ankara arası, 39.2 kWh batarya kapasitesine sahip bir elektrikli araç ile, yolda bir kere şarj molası vererek 5 saat 20 dakikada gidilebilir.
İSTANBUL-SİVAS YAKLAŞIK 12 SAAT
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, İstanbulluların dışında İstanbul'da kütüğüne en fazla kişinin kayıt olduğu il Sivas. Buradan yola çıkarak, elektrikli araçta İstanbul'dan Sivas'a kaç saatte gideceğini incelemekte de yarar var.
İstanbul'dan Sivas merkeze toplam 876 kilometrelik yolun Ankara'ya kadar olan kısmı, yukarıdaki satırlarda anlattığımız ile benzer. Dolayısı ile, elektrikli otomobil ile İstanbul-Ankara yolculuğunu incelediğimiz örneği esas alarak, yolun Ankara-Sivas güzergahına devam edebiliriz.
İstanbul'dan Ankara'ya elektrikli araç ile yapılan yolculukta, Ankara'ya varıldığında aracın bataryasının yüzde 10 kadar dolu olduğundan bahsetmiştik. Bataryayı Ankara'da yüzde 80 seviyeye kadar 50 dakika içerisinde doldurunca, Sivas'a kalan 430 kilometrelik yola çıkabilir.
Bu yolculukta, aracın bataryasının yüzde 80 dolulukta menzilinin 240 kilometre olduğunu düşünürsek, Ankara-Sivas yolunun 206'ıncı kilometresinde Yozgat'ta bir AVM'de şarj molası vermek zorunluluğu doğacaktır.
2 saat süren bu yolculuğun ardından, bataryanın yüzde 10 seviyeye gerilemesi ve kalan yolun da 223 kilometre olması sebebi ile, Yozgat'ta bataryayı en az yüzde 80'e kadar doldurmak gerekecek. Kabaca 50 dakika süren bu işlemin ardından, Sivas'a kalan 223 kilometrelik yol kesintisiz bir şekilde 2 saat 40 dakikada alınabilir.
Yani, İstanbul'dan Sivas merkeze, toplam 3 şarj molası ile 11 saat 40 dakikada ulaşmak mümkün görülüyor.
İSTANBUL-ANTALYA 10 SAAT 30 DAKİKA
Bir örnek de, Türkiye'nin turizm başkenti Antalya için vermek gerekirse, yine İstanbul Taksim meydanından yol tam batarya ile çıkıp, Osmangazi Köprüsü'nden geçerek sabit bir hızla 248 kilometrelik yolu 2 saat 50 dakikada kat edip Kütahya'ya varmak mümkün.
Burada aracın batarya kapasitesi yüzde 15 dolaylarında olacağında, DC hızlı şarj ile bataryayı yüzde 80'e kadar 45 dakika içerisinde şarj edip Antalya'ya doğru yola çıkılırsa, 2 saat 30 dakikalık yolun ardından 210 kilometre sonra Afyonkarahisar Sandıklı'daki şarj istasyonuna yüzde 10 dolu batarya ile ulaşılabilir.
Burada aracı yüzde 80'e kadar 50 dakika boyunca şarj ettikten sonra, Antalya Konyaaltı sahiline 235 kilometre mesafe kalıyor. Yüzde 80 dolu batarya ile bu mesafeyi gitmek riskli olacağında, yolun 112'inci kilometresinde 1 saat 20 dakika sonra Isparta'da bir şarj molası daha vermek yararlı olacaktır.
Burada da yüzde 40 oranında dolu bataryayı 30 dakika içinde yüzde 80'e kadar şarj ettikten sonra, Antalya'ya kalan 135 kilometrelik mesafe yaklaşık 2 saat içerisinde tamamlanabilir.
Sonuç olarak, elektrikli otomobil ile İstanbul Taksim meydanından Antalya Konyaaltı sahiline toplam 705 kilometrelik yolculuk 3 şarj molası ile 10 saat 30 dakikada tamamlanabilir.
HIZ ARTTIKÇA ŞARJ HIZLI BİTİYOR
Tüm bu örneklerde dikkat edilmesi gereken nokta, yolculuk boyunca saatte ortalama 100 kilometre hızı aşmamak.
Elektrikli otomobil için optimum hız değeri olan bu limit aşıldığında, elektrik tüketimi artacağından şehirlerarasında daha fazla şarj molası vermek gerekecektir.
Dolayısı ile, yüksek hızda kilometreleri daha kısa zamanda tamamlamak, sanılanın aksine zamandan kazandırmayacaktır.
Ayrıca, incelememize konuk olan otomobilden daha yüksek batarya kapasitesine sahip bir elektrikli otomobil ile aynı yollar yapıldığında, hem şarj sürelerinin hem de menzil değerlerinin değişeceğini de bilmek lazım.
Elektrikli bir otomobil ile uzun yola çıkmadan önce, abonesi olunan istasyon ağının haritasına bakmak da yolda kalmamak için faydalı olacaktır.
AVRUPA'DA YÜZDE 10, TÜRKİYE'DE YÜZDE 1
Türkiye satış rakamları ve üretim hacmi olarak henüz elektrikli araç konusunda Avrupa'yı yakalayabilmiş değil.
Ocak-Ağustos döneminde, Türkiye'de satılan 458 bin adet otomobilin sadece 3 bin 283 adedini elektrikli araçlar oluşturmuş durumda. Geçen yılın aynı dönemine göre elektrikli araç satışları 3 kat artsa da, bu otomobillerin pazar payları halen yüzde 1'in altında.
Türk otomotiv sanayisinin en büyük ihracat pazarı olan ve Türkiye'de satılan otomobillerin homologasyonlarına tabi olduğu Avrupa'da ise yüzde yüz elektrikle çalışan elektrikli otomobiller pazardan yüzde 10 pay alıyor.
Ortaya çıkan tablo, Türk kullanıcıların Avrupalı kullanıcılar ile kıyaslandığında çeşitli sebepler yüzünden elektrikli araçlara mesafeli durduğunu gösteriyor.
Yapılan araştırmalara bakılacak olursa, Türkiye'deki tüketiciler için elektrikli araçlar konusunda endişe yaratan ilk başlık şarj altyapısı olarak öne çıkıyor. Castrol'un araştırmasına göre, elektrikli araç kullanmayan sürücülerin yüzde 70’i, şarj altyapısının yeterince yaygın olmadığına inanıyor.
Piyasadaki elektrikli model seçeneğinin az olması ve devlet teşviklerinin yeterli görülmemesi de, araştırmaya göre elektrikli otomobile temkinli durulmasının başlıca sebepleri arasında.
Aynı rapora göre, araştırmaya katılan Türkiye’deki tüketicilerin yüzde 49’u bir sonraki aracının elektrikli olmasını istiyor.
Türkiye'nin bu oranla Fransa, Avustralya, Yeni Zelanda, ABD, Hindistan ve Almanya’nın önünde yer alması, tüketicinin beklentisine uygun şartlar oluşursa elektrikli otomobil satışlarının ciddi oranda artabileceğini ortaya koyuyor.
Yerli otomobilin bantlarda inmesine sayılı günler kaldığı göz önüne alındığında, kanun yapıcıların ve Türk otomotiv/tedarik sanayisinin elektrikli araçlar konusunda ciddi adımlar atması için çok fazla zaman kalmadığı söylenebilir.
Aksi halde, Türkiye pazarı 'elektriklenmeye' başlayan Avrupa'dan geri kalma riski ile karşıya karşıya kalabilir. Böyle bir durum, Togg'un da geleceğini sıkıntıya sokabilir.
Son bir dipnot olarak, Mart ayında 3 bin 500 olan elektrikli araç şarj istasyonu sayısı, Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) verilerine göre Eylül ayında hem kamuya açık hem de özel kullanım dahil olmak üzere 11 bin adede yükseldi. Türkiye yollarında 7 bin civarında elektrikli aracın dolaştığını ve bu araçların satışlarının son 1 yılda 3 kat arttığını düşünürsek, şarj istasyonu sayısında hızlı bir artışa ihtiyaç olduğu görülüyor.