Bozcaada'da bir haftasonu kaçamağı | En güzel Bozcaada plajları
Haberturk.com seyahat yazarı Seda Zeynep Köse, Ege'nin cennet köşesi Bozcaada'ya haftasonu kaçamağı yaptı. Adanın bilinmeyenlerini, lezzetlerini, tarihi dokusunu, plajlarını ve en keyifli yanlarınısizler için keşfetti
Seda Zeynep KÖSE
szk@haberturk.com
Hayatımın belki de en kısa ama en keyifli seyahatlerinden birini paylaşacağım bu kez sizlerle… Buna seyahat değil de “kaçamak” desek, daha doğru olur sanırım. Haberturk.com ile yaptığım seyahatlerime bir yenisini daha ekledim, çokta iyi yaptım aslına bakarsanız. “Nereye mi gittim?” Uzun zaman önce aklımın bir parçasını bıraktığım, doyamadığım Bozcaada’ya...
“ANLATILMAZ YAŞANIR BOZCAADA”
Çok klişe bir tanım biliyorum, ama, yerine başka bir şey bulamadım. Şimdi, size olabildiğince yaşayan cümleler kurarak anlatmaya çalışacağım, gelin görün ki; havasını soluyamayacağınız için tam olarak geçmeyecek”. “E peki siz ne yapacaksınız?”. Kendinize zaman yaratıp, adaya atacaksınız kendinizi. Biz, bir gece için gittik, siz de yapabilirsiniz. Hadi başlayalım artık… Denizyolu da kullansanız, karayolu da,artık çok daha kolay geçebiliyorsunuz. Hangi yolu tercih ederseniz edin, adaya ulaşmak için, yaklaşık olarak 6 saat yolculuk yapmanız gerekiyor, ama, inanın her saniyesine değer.
Geyikli feribotu için gidiş-dönüş 70 tl. ödüyoruz. Ortalama yarım saat sonra adadayız. Hava muhteşem, bir an evvel eşyalarımızı bırakıp, denize gitmek istiyoruz. Bizim tercihimiz Ayazma oluyor, hafta sonu ve sezon olduğundan kalabalık. Berrak ötesi bir deniz, ince kumlar… Gün boyu yararlanabileceğiniz birçok cafe ve restaurant var. Aracınız yoksa, toplu taşıma ile ulaşabiliyorsunuz. Bir diğer önerim Akvaryum Koyu olacak. Yine toplu taşıma kullanarak gidebilirsiniz, yalnız burada cafe, restaurant gibi yerler yok, o yüzden, hazırlığınızı yapıp gitmenizde fayda var. Bunun dışında, Habbele, İğdelik, Tuzburnu ve Tekirbahçe koylarındaki plajları da tercih edebilirsiniz.
“GÜNEŞİN EN GÜZEL BATTIĞI YER”
Deniz keyfi sonrası, bir Bozcaada ritueli olan “güneşi batırmanın” hevesi ile, kendimizi Polente Feneri’ne atıyoruz. Burada, en son 7 sene önce güneşi selamlamıştım, bu kez daha bir güzel geldi, özlediğimden belki de… Hani İbiza, Cafe Del Mare için, “gün batımına aşık olursunuz” derler ya; Bozcaada açık ara önde derim, her iki lokasyonda da güneşi batırmış biri olarak.
Yalnız, bir küçük tüyo, giderken yanınızda portatif sandalyelerden götürürseniz çok daha rahat edersiniz. Bir kadeh şarap, son dönem takıntım olan Gunnar Madsen notaları, tadına doyulmaz bir huzur ile yolcu ettik güneşi, bir sonraki sabaha dek… İnanılmaz bir keyif…
“BOZCAADA’DA 40 YILLIK LEZZET “
Otelimizde gece için hazırlanırken, bir yandan da akşam yemeği için nereye gideceğimize karar vermeye çalışıyoruz. Halbuki, benim kafamda yer çok net belli… Yalova Restaurant Bozcaada diyor, noktayı koyuyorum. Yeni olmasına rağmen, en ufak bir tereddüt duymuyorum. Bir kere referansı adı mekanın. Çanakkale’deki ünlü Yalova Restaurant’ın Bozcaada durağı.
Cumartesi gecesi ve dolu olmasına rağmen, sevgili Didem Sürgit bize yer ayarlıyor. Acayip mutluyum, burada yemek yemezsem gözüm açık giderdi. Mavi beyaz dekorasyonu, el emeği göz nuru işlenmiş peçeteleri, gözle bile doyuran enfes tatları… Sosyal medyada keşfedip, vurulduğum mekana gitmek üzere yola çıkıyoruz.
Daha adımımı atar atmaz, ne kadar doğru bir tercih yaptığımı anlıyorum. Ekip muhteşem, Didem Hanım’ın güler yüzü samimiyeti yetiyor zaten. Servis özenli, her şeyden önce çok temiz bir mekan, bayıldım… Meze dolabının önünde hayatımın en büyük kararsızlığını yaşıyorum. Nasıl taze mezeler, hepsi “beni de ye” diyor adeta. Çok fazla seçeneğiniz var, gelelim benim önerilerime; enginar fava şahane, atom (acılı patlıcan), çıtır kabak, kabak çiçeği, istifna otu, deniz fasülyesi, kaya koru, kalamar, karides yahni yemenizi şiddetle önerdiğim lezzetler.
Yalnız, susamlı keçi peyniri pane, levrek lokum ve şarap soslu aquadis (akivades) es geçmemeniz gereken tatlar. Yemek üzerine browni veya ıtırlı sütlaç diyorum. Deniz ürünleri 28 tl., mezeler 10 tl. Balık fiyatları mevsimine göre 100-200 tl. arasında değişiyor. Kırk yıllık deneyim ile üç kuşaktır aynı kaliteyi sunan Yalova Bozcaada Restaurant’taki bu efsane lezzet şöleni için, başta Didem hanım, Ersin Bey, Burak bey olmak üzere tüm ekibi içtenlikle kutluyorum.
Bozcaada’da tavsiye edebileceğim diğer restaurantlar, Ada’m Bozcaada, Tenedos Balık evi, Asma6, Vahit’in Yeri olacak. Dediğim gibi çok fazla alternatifiniz var yeme – içme hadisesine dair. Efendim, sadece bir geceliğine gelince, olabildiğince fazla yerde olmak, olabildiğince fazla keşfetmek istiyorsunuz.
“GECESİ DE AYRI GÜZEL “
Yemek sonrası ne yaparız diyorken, kendimizi adanın en keyifli, en popüler mekanlarından biri olan Bakkal’da buluyoruz. Yemek sonrası bir şeyler içip, sohbet etmek isterseniz, Bakkal’ı tavsiye edebilirim. Mekanın sahibi Çağın’da, ekibi de ada samimiyeti ve misafirperverliğini yaşatıyorlar. Burası aslında bir nevi okul kantini gibi. Adadakilerin buluşma noktası diyebilirim. Gece için önereceğim diğer mekanlar; Polente Cafe ve Bozca Kitchen & Refuge Bar.
Ertesi sabah, her ne kadar uykusuz olsam da, dönüşe geçmeden önce; kendimi adanın sokaklarına atmaya karar veriyorum. Oteldeki nefis Bozcaada kahvaltısının ardından, ekiple birlikte, Kalinda Otel’in sahibi sevgili Kamuran Abla ve Bozcaada fahri rehberimiz Nihan ile, kırk yıl hatırlı Türk kahvesi keyfi yapıyoruz.
Hemen yeri gelmişken; konaklama seçeneklerinden de bahsedeyim. Merkezde kalabileceğiniz onlarca butik otel ve pansiyon alternatifiniz bulunuyor. Kalinda Otel bunlardan biri. En belirgin özelliği samimiyetin duvarından, kapısına, yatağınıza kadar yansımış olması. Anne evi gibi. Odanın kapısını açtığınızda, mis gibi sabun kokusu karşılıyor sizi, doya doya içimize çekiyoruz. Küçük, samimi ve çok temiz bir konaklama durağı.
Burada konaklarsanız, Lokum’u görmeden gitmeyin. Adanın en meşhur karakteri. Bir de Pakize var. Onunla da mutlaka bir yerlerde karşılaşırsınız. Bu iki dünya tatlısı köpek, adanın adeta maskotları. Lokum’la büyük aşk yaşadık, bahsetmeden geçemedim.
Kalinda’da fiyatlar, kişi başı 250 tl.’den başlıyor. Bunun dışında, aynı sokaktaki Katina Otel, Limani Otel, Ela Tenedos, adanın en eskilerinden biri olan Fahri Otel’i tercih edebilirsiniz. Ha yok ben bağ evi konspetinde kalacağım derseniz; kahvaltısı ile dillere destan Patiska Bağ Evi, Harmani Tatil Çiftliği, Aral Tatil Çiftliği ya da daha ekonomik bir tercih yapmak isterseniz, Ateşböceği Bağ Evi’nde konaklayabilirsiniz.
Gelelim Bozcaada’da yapılacaklara;
GÖRÜN
* Bozcaada Kalesi
* Ayazma Manastırı
* Bozcaada Müzesi
* Rüzgar gülleri & Polente Feneri
* Göztepe
* Üzüm bağları
YAPIN
* Bisiklet kiralayıp, adayı turlayın
* Şarap derslerine katılın
* Sanat galerini gezin
* Cam atölyelerinde cam dersi alın
* Ada sokaklarının tadını çıkarın e tabii bol bol fotoğraf çekin
* Rum mahallesinde vakit geçirin
TADIN
* Ada Cafe’de ada böreği & gelincik şurubu
* Eski Kahve’de üzüm suyu
* Polente’de deniz kestanesi (bahar aylarında)
* Çınaraltı’da damla sakızlı kahve & acıbadem likörü
* Çiçek Dondurma’da damla sakızlı dondurma
ALIN
* Zeytinyağı
* Domates reçeli
* Gelincik şurubu
* Çavuş üzümü
* Ahtapot turşusu
* Kekik
* Adaya özgü cam ve seramik objeler
* Ezine peyniri / keçi peyniri
* Şarap / üzüm suyu
* Çiçek Fırın’dan damla sakızlı, bademli, çatlayan kurabiye
KAMERA ARKASI
Özel teşekkürlerim olacak. Bu keyifli serüvende, uyumla çalıştığım sevgili ekip arkadaşım Caner Arıpişirici’ye, yol arkadaşlarıma, sevgili Didem Sürgit, Kamuran Bulut & Nihan Kahraman, Ersin Gözaydın, Nurettin Dikici nezdinde tüm ada halkına ve emeği geçen, ilgisini, yardımını esirgemeyen herkese sonsuz teşekkürler. İstemeden de olsa, ışıklı silueti ile kendisine bir kez daha hayran bırakan Bozcaada’ya veda ediyor, bir daha ki keşif durağımızda buluşmak üzere, şimdilik virgül koyuyorum.