Koruncuk Vakfı

Kimsesiz çocukları, sokağa terkedilmiş bebekleri sahiplenmek, koruma altına almak, onları sevgi ortamında ve aile sıcaklığında büyütmek ve eğitimlerini tamamlayarak topluma kazandırmak; dünyanın en erdemli, soylu ve saygın çabasıdır. Bu erdemli harekete anlamlı örnek; Türkiye’nin Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı (Koruncuk Vakfı) ve kimsesiz çocuklara yeni ve mutlu bir geleceğin kapısını açacak olan “Koruncuk Köy Urla”dır.

Koruncuk Vakfı’nın bu erdemli uğraşı örnek alınacak bir örgütlenme ve davranış modelidir. Koruncuk Vakfı İzmir Şubesi Başkanı Işıl Nişli, “Türkiye’nin korunmaya muhtaç 31 bin çocuğu olduğunu ve her yıl 700 bebeğin sokağa bırakıldığını” söylüyor. Bu sözler; Koruncuk Vakfı’nın ne kadar hayırlı ve ne kadar değerli bir iş yaptığını gösteriyor. Bilindiği gibi; Koruncuk Vakfı Urla Enginar Festivali kapsamında, her yıl, Demirciler Koyu’nda deniz ve enginar tarlaları arasında dünyanın en uzun masasını kuruyor. Bu masanın adı “İyilik Sofrası”dır. “İyilik Sofrası”nın tek amacı var, o da; terkedilmiş çocuklarımıza güzel bir geleceğin ve umudun kapısını açacak olan “Koruncuk Köy Urla”ya destek sağlamak.

Kurucuları arasında “İyilik Meleği” Sinema Sanatçımız Adile Naşit ve Türkan Şoray’ın da yer aldığı Koruncuk Vakfı; Türkiye’nin “en güvenilir” vakfı olarak gösteriliyor.

İYİLİK SOFRASI

“El ver hayata tutunsunlar” sloganıyla yola çıkıldığını söyleyen Koruncuk Vakfı İzmir Şubesi Başkanı Işıl Nişli, Vakfın ana görevini “korunmaya muhtaç çocukların sayısını azaltmak” olarak tanımlıyor. Koruncuk Vakfı 3 çalışmayı bir arada yürütüyor: İlki “Ana-Baba Okulu” adı altında aile içinde doğru ve sağlıklı iletişim kurmaya yönelik çalışmaları içeriyor. İkinci çalışmayı da; “Koruncuk Köy Urla” gibi çocuk köylerinde kalacak miniklere sevgi ve ilgi ile bakım oluşturuyor. Bu noktada Koruncuk Vakfı İzmir Şubesi alkışlanacak güzel ve bir o kadar da anlamlı bir çalışmaya imza atıyor. Hayırseverlerin desteğiyle 10 milyon TL’lik bir yatırımla “Koruncuk Köy Urla” gerçekleştiriliyor. Koruncuk Vakfı’nın üçüncü çalışması da; çocuklar 18 yaşına geldiğinde de eğitimlerini tamamlayıp işe yerleşinceye kadar maddi ve yaşam boyunca da manevi desteğini sürdürmek. Vakfın İzmir Şubesi Başkanı Işıl Nişli, “İyilik Sofrasında hepimize yer var. Yapmamız gereken tek şey bu kapıyı çalmak” diyerek hepimizi bu soylu ve hayırlı çalışmada yer almaya davet ediyor.

Sonuç olarak: Kimsesiz çocuklarımıza el verelim, hayata tutunsunlar.