Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Kendi kendimin OHAL’inde dördüncü ayıma girmek üzereyken Kuzey Ege’de ilk kez görülen yalancı katil balinaları ‘Gel gel anam, ay ayyy’ diye seven balıkçı naifliğindeyim. Canlı her şeye müthiş bir sevgi hissediyorum. Eskiden geceleri eve giren karasinekleri spreyle öldürürken şimdi ışıkları kapatıyor, balkonun kapısını ve ışığını açıyor sonra bir koltuğa oturarak sinekçiğin balkon ışığına doğru uçup sonra da gözden kayboluşunu gözlerim mutluluktan dolarak izliyorum.

Tuhaf şeylere merak sardım. Astrologlar özellikle şu 15 gün öğrenme arzumuzun tavan yapacağını söylemişti, haklılarmış. Dünyadaki her şeyi öğrenmek istiyorum. Sonsuz Oda adlı eğitim platformunu keşfettim. Sumru Yavrucuk, Çağan Irmak ve Demet Akbağ’ın da aralarında olduğu çok sayıda isim oyunculuk üzerine çeşitli dersler veriyor. Şimdi internet üzerinden müzik bölümünü de açtılar. Tarkan Gözübüyük, Harun Tekin, İskender Paydaş gibi isimler var. Şarkı sözü yazarlığı dersi mi alsam?

*

Koskoca Sezen Aksu neden yıllar sonra yeniden Fatma Sezen Yıldırım oldu? Gonca Vuslateri’nin seslendirdiği ‘Hep Bi’Şey Eksik’ şarkısının sözlerini Sezen Aksu’nun yazdığını biliyorum ama iTunes’ a göre söz yazarı ‘Fatma Sezen Yıldırım’. Şarkının mastering’ini yapan Aykut Gürel’e sordum ki o da benden duydu bu durumu. Sebebini öğrenmiş, aradı beni, telifte sıkıntı yaşanmasın diye birkaç aydır herkesi kendi gerçek ismiyle kullanıyormuş iTunes. Yani Rafet Yaşdut diye birini görürseniz bilin ki Rafet El Roman o…

Dünyanın en önemli müzik okullarından Berklee mezunu Bengisu, sözleri Kul Himmet & Pir Sultan Abdal’ ait olan ‘Bir Dost Bulamadım’ türküsünün cover’ını yapmış. Dilimden düşmüyor. En çok da ‘gün akşam oldu’ kısmı. Sizce de evdeyken vakit normalden çok daha hızlı geçmiyor mu?

*

Paul Auster’in okumadığım tek kitabı olan ‘Hayaletler’i de okudum. Hikâyenin bir yerinde “Dışarı çıkmak mesela ya da sokakta boş boş dolanmak. Önemsiz de olsa bu yaptığı içini mutlulukla dolduruyor” diyor Auster. Hakikaten önemsiz sandığım ama nasıl asıl bir eylemmiş sokaklarda boş boş dolanmak. Evde oturmaktan endorfinim, serotoninim filan tükendi melatonin tavan yaptı…

Sonra kitabın bir yerinde “Bugüne kadar durup oturma fırsatı olmadı hiç; onun için bu yeni tembellik onu afallattı. Yaşamında ilk olarak kendi kendine kalmak zorunda bırakıldığını düşünüyor, tutunacak bir şeyi yok, bir anını ötekinden ayıracak hiçbir şey yok. İçtenlikle dünyaya şu ana kadar hiç kafa yormamış” diyor Auster 1986’da basılan kitabında. Bugün gibi okudum. Hakikaten bir anı ötekinden ayıracak bir şey olmaması beni de biraz afallattı. Üçtür günleri karıştırıyorum mesela…

Okumadığım ama okumak istediğim başka kitaplar da vardı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait İstanbul Kitapçısı’ndan verdim siparişlerimi; fiyatları çok iyi.

Nutuk’u en son bundan 15 yıl önce okumuştum. Şimdi de sesli kayıttan dinliyorum; Atatürk’ün öngörüsüne, tavizsizliğine, cesaretine, akılcılığına ve vatan aşkına bir kez daha hayran kalıyorum.

*

Kendimi bildim bileli anlattıklarını aklımın bir köşesine yazdığım Psikolog Doğan Cüceloğlu’nun YouTube videolarını izlerken özel hayatı hakkında bir şeyler öğrendim. Meğer o da zorluk ve yokluk içinde bir çocukluk geçirmiş. Kendi evlatlarından da bir süre ayrı yaşamış. Şimdi pişman ve “Bugün beni beni yapan işte yaşadığım o acılar, pişmanlıklar” diyor. Duyduklarım aklıma, Yılmaz Erdoğan’ın seslendirdiği ‘Sevgilim Yoksa Sen Sevgilim Olmayabilir misin’ şiirini getirdi. Şiirde diyor ki Erdoğan, “Bak aynı başına gelmiş adamın benim başıma gelen. O da üzülmüş aynı benim gibi. Benimki daha acıklı değil onunkinden, Fiyakalı değil onun acısı benimkinden.” Herkesin acısı kendine ama acı çemen insan başkalarıyla hemen bir bağ kuruyor işte nedense…

*

Nasıl gidemedi Crew Dragon uzaya! Elon Musk’ın kurduğu SpaceX şirketinin uzaya astronotlu ilk yolculuğunu kalkışa 16 dakika kala kötü hava şartları nedeniyle ertelendi NASA. Tabii bir Acun Ilıcalı canlı yayını gibi 3 milyon kişi toplanmamıştı ekran başına ama olsun birkaç yüz bin kişi nefesimizi tutmuş Crew Dragon kapsülünün fırlatılışını bekliyorduk. Cumartesi günü kapsülü yollamayı bir daha deneyecek NASA. Bakalım sağ salim gidip dönecek mi astronotlar. Ne havadislerle dönecekler?

1 Haziran’da normalleşiyormuşuz. Hemen her yer açılıyor gibi. Siz rahat rahat normalleşin ben bu anormal hayatı sevdim aslında, biraz daha devam…

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar