Abdulhamit 'Çarşaflı Terörist'te haklı çıktı
Sultan Abdülhamid’in emri ile 2 Nisan 1892’de zamanın başbakanlığı olan Bâbıâlî’ye gönderilen bir yazıda “çarşafın güvenlik zaafı olabileceği” söyleniyor, erkeklerin çarşafa bürünüp evlere girerek soygun yaptıkları hatırlatılıyor ve kadınların çarşaf giymelerinin yasaklanması isteniyordu. Aradan 124 sene geçmiş olmasına rağmen güvenlik kuvvetlerimiz bugün de “çarşaflı erkek terörist” endişesi içerisindeler.
Emniyet yetkilileri, halkı sıcak havada pardesü giymiş yahut zayıf olmalarına rağmen tuhaf şekilde göbekli görünen kişilerin canlı bomba olabilecekleri konusunda uyarıyor.
Geçen gün, haber ajanslarından birinde böyle tuhaf görüntülerle ilgili bir haber vardı: Haber ajansını arayan bir vatandaş Bağcılar’da “tesettürlü bir erkek” ihbarında bulunmuştu! İhbarda 100. Yıl Mahallesi’nde görülen çarşaflı kişinin bıyıklı olduğu, bir sırt çantası taşıdığı ve Bağcılar Caddesi’ne doğru yürüdüğü söyleniyordu.
Terörle mücadele yetkilileri, ihbar üzerine bölgedeki kontrollerini sıklaştırdılar ama ihbarda sözü edilen “bıyıklı ve tesettürlü erkek” bulunamadı!
SARAYA DÖNÜP EMRETTİ
İhbar belki doğru idi, ortada belki bir göz yanılması vardı ve belki de hiçbir sorumluluk hissi taşımayan serserinin biri tarafından âdî bir şaka niyetine yapılmıştı ama çarşaf ile terör ihtimalini biraraya getirdiği ve böyle bir tehdidi hatırlattığı için bir yerde faydalı olmuştu...
Haberi okuyunca, benzer konuda bundan birkaç sene önce kaleme almış olduğum bir yazımı hatırladım: Sultan Abdülhamid’in 1892’de çarşafın terör vasıtası olarak kullanılabileceği endişesi ile yetkilileri uyarmasını konu alan yazımı...
Hükümdar bir Cuma selâmlığının, yani cuma namazına gitmesinin hemen ardından sarayına döner dönmez verdiği bir emir ile çarşaf giyilmesini yasaklamıştı...
26 KİŞİ CAN VERDİ
Abdülhamid, 1892’nin 2 Nisan’ında Saray Başkâtibi Süreyya Bey’e yazdırıp zamanın başbakanlığı olan Bâbıâlî’ye gönderdiği emirde belden bağlanmış çarşafın İslâmî bir giysi sayılmayacağını, hattâ açıksaçık denebileceğini, bu şekilde giyinenlerin matem giysilerine bürünmüş Hristiyan kadınlara benzediklerini söylüyor ve bazı erkeklerin çarşaf giyerek hırsızlık yaptıklarını da hatırlatarak çarşafın güvenlik bakımından tehlike yaratacağı gerekçesi ile yasaklanmasını istiyordu.
Hükümdar, bu sayfadaki kutuda tam metni yeralan emrinde “Çarşafa bürünmüş bir erkeğin silâhlı olarak bir eve girip soygun yaptığını” söylüyor, çarşafın güvenlik zaafı taşıdığını ifade ediyordu!
İstanbul’da bir terör saldırısı yapılacağı endişesi, Sultan Abdülhamid’in sanki içine doğmuş ve 1905’in 21 Temmuz günü İstanbul’da patlayan bomba 26 kişinin hayatına malolmuştu.
Günlerden cumaydı, Sultan Abdülhamid cuma selâmlığı için Yıldız Camii’ne gitmişti.
ÇARŞAFA BÜRÜNEN MEŞHURLAR
Namazın tamamlanmasından hemen sonra, caminin yanıbaşına bırakılan bir arabanın içine yerleştirilmiş olan saatli bomba hükümdarın oradan geçmesine birkaç saniye kala patladı. Padişah yara bile almadan kurtuldu, arabasına bindi, dizginleri eline aldı, saraya kendi kullandığı arabasıyla döndü ama patlamada 26 kişi ölmüş, 58 kişi yaralanmış ve merasim için camiye getirilmiş olan atlardan 20 kadarı da telef olmuştu.
Abdülhamid endişesinde sonraki senelerde de haklı çıkacak ve çarşaf, gerektiğinde erkekler tarafından da kullanılacaktı! Meselâ, hükümdarın en yakınlarından olan Mabeyinci Faik Bey, padişahın 31 Mart hadisesinden sonra tahtından indirilmesi üzerine Teşvikiye’deki konağından simsiyah bir çarşafa bürünerek kaçacak ve gemi ile Mısır’a gidecekti. Ama, Irak’ın krallık zamanındaki başbakanı Nuri Said Paşa’nın şansı Faik Bey kadar yaver gitmeyecek ve Paşa 1958 Temmuz’undaki darbe sırasında üzerinde çarşafla kaçarken tanınıp linç edilecekti...
Bugün bu sayfadaki kutuda yeralan belgeyi bundan birkaç sene önce ilk defa yayınladığımda “Abdülhamid tüccarları”, yani geçimlerini hükümdarı yere-göğe koyamayıp hatırasını pazarlayarak elde etmeye çalışanlar ayaklanmış, benim padişaha iftira attığım ve çarşaf konusundaki emrini “uydurduğum”, yahut “bilerek yanlış yorumladığım” iddiasında bulunmuşlardı...
ARŞİVLERDE DAHA ÇOK VAR
Bu zevâtın şimdi de aynı şekilde davranacaklarına eminim ve çok daha önce yaptığım bir hatırlatmayı tekrar yapayım: Osmanlı Arşivleri’nde bulunan çarşaf yasağı hakkındaki belgeler Sultan Abdülhamid’in sözünü ettiğim bu emrinden ibaret değildir, meselâ Dosya 5, Gömlek 33, Fon Y..PRK.DH..; Dosya 1938, Gömlek 106, Fon DH.MKT; Dosya 62, Gömlek 26, Fon Y..MTV; Dosya 2362, Gömlek 177096, Fon BEO; Dosya 2735, Gömlek 12, Fon ŞD ve Dosya 54, Gömlek 27, Fon DH.EUM.THR gibisinden ve daha birçok belge vardır...
Aradan 124 sene geçti ama güvenlik güçlerimiz bugün de hâlâ “çarşaflı erkek terörist” endişesi içerisindeler!
1905’teki suikast girişimi sonrasında hazırlanan resmî rapor.
İŞTE, ABDÜLHAMİD’İN ÇARŞAFIN TERÖR VASITASI OLABİLECEĞİNİ SÖYLEDİĞİ EMRİ
Sultan Abülhamid’in emri ile 2 Nisan 1892’de Yıldız Sarayı’ndan hükümdarın başkâtibi Süreyya Bey tarafından zamanın başbakanlığı olan Bâbıâlî’ye gönderilen emirde, günümüzün Türkçesi ile şöyle deniyordu:
“Bugün yapılan cuma selamlığının ardından Teşvikiye’deki imparatorluk silâhhanesini şereflendiren padişahımız saraylarına döndükleri sırada geçtiği yol üzerinde garip bir şekilde bellerinden bağladıkları çarşaflara bürünmüş ve yüzlerini de siyah renkte gayet ince peçeler ile örtülü bazı kadınlar görmüştür. Bunlar örtünmemiş denecek halde açık-saçık bulundukları ve adeta matem elbisesi giymiş Hristiyan kadınlarına benzedikleri için Müslüman olduklarından tereddüt edilmiştir.
İzaha gerek bulunmadığı şekilde, bu muazzam İslâm devletinin Allah’ın izni ile kıyamete kadar bekası ve yükselmesi, kadın-erkek bütün Müslümanlar’ın her türlü hal ve hareketlerinde şeriatın hükümlerine son derece dikkatle uymalarına bağlıdır. Bunun aksi, Allah esirgesin gerek fertler, gerekse de devlet için maddî ve manevî sonsuz zararlara sebep olur.
Bu yüzden İslâm kadınlarının ilâhî emirlerdeki usullere ve âdâba azâmî derecede dikkat ve itina etmeleri lüzumunu beyana gerek yoktur. Bu çarşaflar ise İslâm kadınları hakkındaki örtünme emrine asla muvafık ve müsait olmadığı gibi, bir maksatla şuraya buraya girmek için bazı münasebetsiz erkekler tarafından da bir yerde fesat ve mel’anet için kullanılmaktadır. Hattâ geçenlerde bir erkek bu şekilde çarşafa bürünerek kadın kıyafetinde ve silâhlı olarak bir eve girip evdeki kadının üzerine hücum etmiş, çaldığı eşyayı pencereden dışarıya atarak savuşmuştur.
Din ve devlet düzeni bakımından açıkça görülen zararlarından dolayı bu konu gereken kişilere uygun şekilde anlatılıp gerekli uyarılarda bulunulmak suretiyle kadınların çarşaf giymelerinin yasaklanması, padişahın emridir. 4 Ramazan 1309 / 20 Mart 1308 (2 Nisan 1892).
Padişah Hazretleri’nin Başkâtibi
Süreyya”
Sultan Abdülhamid’in çarşafın yasaklanması konusunda 1892’de verdiği emir.
Sultan Abdülhamid’e karşı 21 Temmuz 1905’te düzenlenen başarısız suikast girişiminde kullanılmak üzere yapılan ama patlamayan bombalardan bazıları.
Abdülhamid’e suikast teşebbüsünde bulunup bombayı yerleştiren teröristlerin Belçikalı lideri Charles-Edouard Joris. Joris, Avrupa’nın baskısı ile serbest bırakıldı.
- Konserler için ödenen bu meblâğları, musiki tarihimizin en büyük üstadları hayatları boyunca alamamışlardır!3 dakika önce
- Atatürk'ün Amerikalı bir kadın gazeteciye verdiği, 89 sene önce sansür edilen ve unutulan mülâkatı1 hafta önce
- Kurumaya başlayan Bafa Gölü'nü bu hâle getirenler Bülent Ecevit ve 1970'lerin CHP'sidir!1 hafta önce
- PKK'ya 30 seneden buyana istediği herşeyin birkaç katını verdik ama terör bitmiyor, zira maksat artık başka!3 hafta önce
- Büyük devlet olmanın yolu kendi silâhını bizzat yapmaktan geçer ve kredi kartlarından alınacak 750 lira bu yolda sadece bir katredir!1 ay önce
- Tarih boyunca hiç vârolmayan Lübnan'ı, Abdülhamid'in Washington Elçisi kurmuştu1 ay önce
- Mahzun prenses Fazile vefat etti1 ay önce
- Hortlayan bir dert: İttihadçılık2 ay önce
- Öküzün altında buzağı aramayın! Harbokulu'ndaki gösteri, disiplinsiz bir eylemden ibarettir, o kadar!2 ay önce
- Atatürk'ün meçhul nişanlısı Selma2 ay önce