Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Önceki gün Türkiye’deki resmî arşivlerden bahsetmiş, arşiv sistemimizin karmakarışık vaziyette olduğunu anlatmış, değişik kuruluşlardaki evrakın mutlaka tek bir merkezde, Başbakanlık bünyesindeki Devlet Arşivleri’nde biraraya getirilmesi gerektiğini söylemiş ve Topkapı Sarayı’nın arşivinin 94 seneden buyana bir türlü tasnif edilememesinin bizim için büyük bir “ayıp” olduğunu yazmıştım.

Yazıda saray arşivinde devam eden tasnif çalışmalarında dijital ortama aktarılan belge görüntülerinin Osmanlı Arşivleri’ne verilmesi gerektiğini de söylüyordum ama böyle söylemekle hatâ etmişim, daha doğrusu meseleyi eksik yazmışım. Zira bu işin üstadları tarafından bundan seneler önce alınan ama bir türlü uygulanamayan bir karara göre sadece görüntülerin değil, saraydaki arşivin tamamının Osmanlı Arşivleri’ne devredilmesi gerekiyormuş!

Bu görüş, bundan dokuz sene önce o sırada Topkapı Sarayı Müzesi’nin başında bulunan Prof. İlber Ortaylı ile saray yetkililerinin ve memleketin önde gelen tarihçileri ile kütüphane ve arşiv hocalarının teşkil ettikleri komisyonun hazırladığı raporda ifade ediliyor...

İlber Hoca ile diğer hocaların ve uzmanların 29 Temmuz 2008’de hazırladıkları rapor.

YEDİ MADDELİK KARAR

Topkapı Sarayı’nda 29 Temmuz 2008’de toplanan komisyon, hazırladığı yedi maddelik raporun ilk maddesinde saray arşivinin Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’ne devredilmesini ama evrakın hâlen bulunduğu yerde, yani sarayda muhafaza edilmesine karar vermiş. Sonraki maddelerde tasnifin Devlet Arşivleri tarafından derhal yapılması, sarayın depo şartlarının iyileştirilmesi ve dijital görüntülerin bir kopyasının da müzede bulunması yazılı...

Topkapı Sarayı’nın arşivi hakkındaki raporun en önemli kısmı, birinci ve altıncı maddeleri... İlk maddede yukarıda da yazdığım gibi saraydaki evrakın Devlet Arşivleri’ne verilmesi tavsiyesinde bulunuluyor, altıncı maddede ise bir naklin sözkonusu olması hâlinde Bâbıâlî bahçesindeki depolarda, yani Devlet Arşivleri’nin o zamanki mekânında muhafaza edilmeleri vurgulanıyor.

GİTMESİ GEREKEN YER

Daha anlaşılır şekilde ifade edeyim: Topkapı Sarayı’nın idarecileri, arşivcileri, arşiv hocaları ve tarihçiler saraydaki evrakın Osmanlı Arşivleri’ne devrinde bir mahzur görmüyor, hattâ taşınmasından sonra konması gereken yeri bile gösteriyorlar!

Devlet Arşivleri artık Bâbıâlî’nin bahçesinden çok daha modern bir mekâna taşındığına göre, saray evrakının da depolarının bir kısmı diğer devlet kurumlarının göndereceği evrakı bekleyen bu yeni arşivde muhafaza edilmesi hem neredeyse tamamlanmış gibi olan tasnifin daha çabuk bitirilmesini, hem araştırıcıya daha iyi hizmet verilmesini, hem de sarayda yeni bir sergi mekânına kavuşulmasını sağlayacak; personel, koruma, vesaire gibi masraflardan tasarruf sağlanacaktır. Üstelik bu sayede “saray kolleksiyonlarının ayrılmaz parçası” olmayan, aynı konudaki binlerce örneği Devlet Arşivleri’nde bulunan evrak da biraraya gelmiş olacaktır. İngiltere ile Fransa da dağınık vaziyetteki arşivlerini aynı şekilde toparlamış, İngilizler arşivleri Londra’nın dışındaki Kew’a, Fransızlar’ın evrakı da Paris’in hayli uzağındaki La Courneuve’deki yeni ve rahat mekânlara taşınmıştır.

Ben arşiv meselesini İlber Hoca, Erhan Paşa yani Prof. Erhan Afyoncu yahut öteki tarihçiler ve arşiv hocaları kadar derinlemesine bilecek değilim ya... Onlar “Topkapı Sarayı’nın arşivi Devlet Arşivleri’ne verilip devredilsin” demişler, bu talebi seneler önce bir rapor haline getirmişler, ben de “gereği belki yapılır” diye düşünerek o raporu hatırlattım...

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar