Galatasaray'ın müzesindeki mektup şaibelidir, Mustafa Kemal'in böyle bir imzası yoktur!
GALATASARAY Klübü, bugün Türk Telekom Stadı’nda bir müze açıyor. Klübe, taraftarlarına ve sporumuza hayırlı olsun...
Futbol klüplerimiz arasında senelerdir sahaların dışında devam eden bir yarışma vardır: Atatürk’ü kendi taraftarları olarak göstermeye pek meraklıdırlar ve bulabildikleri her çeşit belgeden istifadeye uğraşırlar.
Bu müsabakaya şimdi Galatasaray da katıldı, Mustafa Kemal’in 1928’de klübün başkanı Necmeddin Sadak’a gönderdiği cevabî bir mektubu gündeme getirdi ve basını açılış öncesinde mektuptan haberdar etti.
Ama, 4 Eylül 1928 tarihli ve Lâtin harfli daktilo ile kaleme alınmış olan mektup bana biraz tuhaf göründü. Harf inkılâbı gerçi mektubun tarihinden iki ay sonra, 1 Kasım 1928’de yapılmıştı fakat devrimden önceki birkaç ay boyunca alışkanlık kazanılması maksadıyla bazı yazışmalarda eski harflerin yerine Lâtin harflerinin kullanılmasına başlanmıştı ve böyle yazışmaların örneklerine tesadüf ettiğim için bu hususun üzerinde durmadım. Asıl problem, Mustafa Kemal’in mektubun altındaki imzasında idi, zira böyle bir imzayı hiç görmemiştim, arşiv uzmanları da rastlamamışlardı.
MÜSVEDDESİ ANKARA’DA
Bizde, geçmişi imparatorluk zamanına kadar uzanan bir âdet vardır: Resmî yazıların kopyeleri gönderilen makamlar tarafından saklanır ve devletin en üst makamları yazışmaların müsveddelerini bile muhafaza ederler.
Bu uygulamayı bildiğim için, çalışma müsaademin bulunduğu Cumhurbaşkanlığı Arşivi’ne müracaat ettim, mektubun yine Lâtin harfleri ile kaleme alınmış orijinal müsveddesi arandı ve bulundu.
Ankara’dan gelen belge ile Galatasaray Klübü’nün müzesindeki mektubun görüntülerini burada yayınlıyorum...
Yukarıda da söyledim: Galatasaray Klübü’nün müzesindeki belgede başta Mustafa Kemal’in imzası olmak üzere önemli sıkıntılar mevcut...
Ankara’da son zamanlarda Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nden çıktığı iddia edilen çok sayıda evraka rastlanıyor ve evrakı ellerinde bulunduranlar, bunları başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere önemli arşivlere satmaya çalışıyorlar.
Pazarlanmasına uğraşılan evrakın özelliği seneler önce Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nde bulunan, özellikle de Atatürk dönemine ait olan bazı belgelerin metinlerinin antetli kâğıtlara birebir kopyalanması ve altlarına da Atatürk’ün imzasının “kaşe”, yani mühür olarak basılması... Meselenin daha vahim tarafı, aynı şekilde sahte mühürlerle Atatürk’ün ağzından başta Dersim olmak üzere birçok netâmeli konuda İsmet Paşa’yı suçlar mahiyette ve örneklerini benim de gördüğüm sahte belgelerin imal edilmesi...
Cumhurbaşkanlığı’na geçtiğimiz günlerde Atatürk döneminden sonra hazırlanmış bu şekilde belgelerden meydana gelen bir arşivi satma teklifi yapılmış ama evrakın düzmece olduğunu hemen farkeden uzmanlar talebi geri çevirmişlerdi.
Şimdi, şakır şakır mühürlenmiş bu belgeleri pazarlayabilmek için üst düzeydeki bazı kişilerden aracılık ricasında bulunulduğunu da işitiyorum...
Galatasaray’ın müzesinde sergilenecek olan mektup, piyasaya sürülmeye çalışılan bu belgelerden biri gibi görünüyor! Zira, söylediğim gibi Mustafa Kemal’in mektubunun altına mühür olarak basılmış böyle bir imzası mevcut olmamıştır ve mühürdeki imza Atatürk’ün Soyadı Kanunu’ndan önce kullandığı Lâtin harfli ilk imzasının bozuk bir taklididir!
Mustafa Kemal’in o senelerdeki imzasının aslını yine bu köşede görüyorsunuz...
KAYNAĞI ARAŞTIRILMALI
Dolayısı ile, Galatasaray’a mektubun “provenans” ını, yani kaynağını iyice tahkik etmek düşüyor! Mektup gazeteci, dışişleri bakanı ve klübün eski başkanı Necmeddin Sadak’ın veya Soyadı Kanunu’ndan önceki ismi ile Necmiddin Sadık Bey’in ailesinden temin edilmiş olsa bile, altında ıslak imza yerine uydurma bir kaşenin bulunması sebebi ile gerçekliği yine de tartışmalıdır. Yok eğer klüp belgeyi bir yerlerden yakın zamanda aldı ise, sözünü ettiğim uydurma mühürlerin hababam basıldığı kâğıt parçalarından biridir!
Böyle tartışmalı ve Mustafa Kemal’in imzası bakımından da apaçık sıkıntılı olan bir belgenin Galatasaray Klübü’nün müzesine hiç soruşturulmadan konmaması gerektiği için, klüp idarecilerine naçizane bir tavsiyede bulunayım: Cumhurbaşkanlığı’na “araştırmacı” sıfatıyla müracaat edip arşivin başında bulunan ve belge konusunda Türkiye’deki en önemli üstadlarından olan Muhammed Safi’den mektubun Atatürk’ün evrakı arasındaki müsveddesinin görüntüsünü istesinler ve müzelerinde bu kopyeyi şık bir çerçeve içerisinde teşhir etsinler!
İstemeleri gereken belgenin arşiv numarasını da sevabına vereyim: 01016987-121!
- Konserler için ödenen bu meblâğları, musiki tarihimizin en büyük üstadları hayatları boyunca alamamışlardır!3 dakika önce
- Atatürk'ün Amerikalı bir kadın gazeteciye verdiği, 89 sene önce sansür edilen ve unutulan mülâkatı1 hafta önce
- Kurumaya başlayan Bafa Gölü'nü bu hâle getirenler Bülent Ecevit ve 1970'lerin CHP'sidir!1 hafta önce
- PKK'ya 30 seneden buyana istediği herşeyin birkaç katını verdik ama terör bitmiyor, zira maksat artık başka!3 hafta önce
- Büyük devlet olmanın yolu kendi silâhını bizzat yapmaktan geçer ve kredi kartlarından alınacak 750 lira bu yolda sadece bir katredir!1 ay önce
- Tarih boyunca hiç vârolmayan Lübnan'ı, Abdülhamid'in Washington Elçisi kurmuştu1 ay önce
- Mahzun prenses Fazile vefat etti1 ay önce
- Hortlayan bir dert: İttihadçılık2 ay önce
- Öküzün altında buzağı aramayın! Harbokulu'ndaki gösteri, disiplinsiz bir eylemden ibarettir, o kadar!2 ay önce
- Atatürk'ün meçhul nişanlısı Selma2 ay önce