'300 Sene Önceki Yenilgimizden Ders Alma Sempozyumu'
MİLLET olarak yenilgilerimizden bahsetmeyi pek sevmeyiz, hattâ hiç hoşlanmaz, nefret ederiz. Bu yüzden sadece zaferlerimizi ve başarılarımızı kutlayıp mağlûbiyetlerimiz ile tarihimizin karanlık sayfalarını hatırlamak âdetimiz değildir.
Meselâ, Birinci Dünya Harbi’nden perişan vaziyette çıkmamızın ardından imparatorluğun başkenti İstanbul müttefiklerce işgal edilmiş, beş sene boyunca ağır bir eziyet ve zillet altında kalmıştı ama işgali konu alan ciddî bir araştırma bu tuhaf âdetimiz ve utancımız sebebi ile henüz yapılmadı!
Üstelik konu üzerinde çalışmamakla kalmayıp önemli günlerin yıldönümlerinde birşeyler yapmak isteyenlere de mâni olduk. Son asırlarda yıkılma yolunda önemli merhale teşkil eden iki andlaşmanın, 1699’daki Karlofça ile 1920’deki Sevr’in herhangi bir yıldönümünde şimdiye kadar akademik anlamda tek bir ciddî toplantı bile düzenlenmedi!
1999’DAKİ İLK VE TEK SERGİ
1999, imparatorluğun çöküşünün başlangıcı olan Karlofça Andlaşması’nın 300. yıldönümü idi. Aklı başında birkaç tarihçi Karlofça’yı bütün yönleri ile ele alan ilmî bir toplantı düzenlemek istedi ama bütün girişimleri “Ulan, yenilginin yıldönümü mü olur?” zihniyeti yüzünden engellendi ve sadece tek bir etkinlik yapıldı: O senelerde İstanbul’daki Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nin müdiresi olan Nazan Ölçer, Osmanlı Devleti’nin 700. kuruluş yıldönümü münasebeti ile müzesinde açtığı sergi için Karlofça’nın Polonya’daki orijinal nüshasını ve Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın Viyana önlerinde uğradığı bozgunun ardından Polonyalılar’ın eline geçen bazı objeler ile hazine eşyasını getirtip müzesinde teşhir etti ve “Savaş ve Barış” isimli bu çok güzel sergi sözünü ettiğim bahsin tek örneği olarak kaldı.
Bu sene tarihimizde bir başka önemli hadisenin, şimdi Sırbistan’ın sınırları içerisinde bulunan Pasarofça’da 1718’de imzaladığımız ve Ege’de başarılar elde etmemize rağmen Sırbistan’ın elimizden çıkması ile neticelenen meşhur anlaşmanın 300. yıldönümü...
HATÂLARDAN DERS ALABİLMEK...
Yıldönümü münasebeti ile Türkiye’de dün ilk defa uluslararası bir sempozyum yapıldı. Millî Savunma Üniversitesi’nin bünyesindeki Fatih Harp Tarihi Araştırmaları Enstitüsü’nün Türk Tarih Kurumu’ndan aldığı destek ile düzenlediği “Harp ve Sulh: 300. Yılında Pasarofça Andlaşması Uluslararası Sempozyumu”... Türk tarihçilerin Macar ve Avusturyalı meslekdaşları ile katıldıkları oturumlarda andlaşmanın imzalanma sürecindeki diplomatik temasların ardından yaşanan askerî ve ticarî meselelere, sınır değişmelerine, devrin padişahı Üçüncü Ahmed’in yazışmalarına, hattâ o devrin korsanlık faaliyetlerine kadar farklı konular ele alındı.
Pasarofça Andlaşması, tarihimizde sadece bir yenilgiyi kabullenmemizin yıldönümü değildir, aynı zamanda üç asırdan buyana devam eden Batılılaşma merakımızın da başlangıcıdır. Sırbistan’ın elimizden çıkmış olmasına rağmen geçici de olsa barış dönemine giren devlet, Pasarofça’nın ardından değişim ve kendince bir kalkınma hamlelerine girişmiş, meşhur “Lâle Devri” başlamış ve ardarda uğranan yenilgilerin sebebi olan askerî başarısızlığı sona erdirmenin çaresinin “teknolojik alanda Batı’yı örnek almaktan geçtiğine” inanıldığı için Batılılaşma merakına düşülmüştür.
Bir mağlûbiyeti konu alan ve Türkiye’de ilk defa düzenlenen bu sempozyum, eski tâbiri ile “Mekâtib-i Askeriyye Nâzırı”, yani Millî Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu’nun girişimi ile yapıldı. Prof. Afyoncu’yu “Yenilgilerden asla bahsedilmez, ayıptır!” garabetine son vermeye muvaffak olduğu için tebrik ediyorum.
Diğer büyük mağlûbiyetlerimizin de akademik alanda gündeme getirilmesi, geçmişteki hatâlarımızdan ders alabilmemiz için mükemmel birer fırsattır!
Sırbistan bugün sınırları içerisinde bulunan Pasarofça’da bir açık hava müzesi kurdu ve çayırın ortasına da andlaşmanın imzalandığı çadırın benzerini dikti.
- Konserler için ödenen bu meblâğları, musiki tarihimizin en büyük üstadları hayatları boyunca alamamışlardır!3 dakika önce
- Atatürk'ün Amerikalı bir kadın gazeteciye verdiği, 89 sene önce sansür edilen ve unutulan mülâkatı1 hafta önce
- Kurumaya başlayan Bafa Gölü'nü bu hâle getirenler Bülent Ecevit ve 1970'lerin CHP'sidir!1 hafta önce
- PKK'ya 30 seneden buyana istediği herşeyin birkaç katını verdik ama terör bitmiyor, zira maksat artık başka!3 hafta önce
- Büyük devlet olmanın yolu kendi silâhını bizzat yapmaktan geçer ve kredi kartlarından alınacak 750 lira bu yolda sadece bir katredir!1 ay önce
- Tarih boyunca hiç vârolmayan Lübnan'ı, Abdülhamid'in Washington Elçisi kurmuştu1 ay önce
- Mahzun prenses Fazile vefat etti1 ay önce
- Hortlayan bir dert: İttihadçılık2 ay önce
- Öküzün altında buzağı aramayın! Harbokulu'ndaki gösteri, disiplinsiz bir eylemden ibarettir, o kadar!2 ay önce
- Atatürk'ün meçhul nişanlısı Selma2 ay önce