Baba Vanga palavrası
Basınımızın neredeyse seksen senedir değişmeyen âdetidir: Yılbaşı yaklaştığında sayfalarını falcılara açar, yeni yıl hakkındaki kehanetlerine yer verirler...
Bu işi eskiden Hacıhüsrev taraflarındaki “baklacı kadınlar” yaparlardı. Gazete sayfalarında “Bilmemne Bacı”nın yahut “Falanca Dudu”nun boy boy fotoğrafları ile yeni sene hakkında uydurduklarına yer verilirdi; derken devir değişti, teknoloji gelişti ve baklacı kadınların yerini “astrolog” hatunlar aldı.
Gazetelerde bir sonraki sene hakkında yapılan tahminleri neredeyse elli senedir takip ettiğim için rahatça söyleyebilirim: Tahminlerin hiçbiri tutmadı! Kâhin geçinenlerin teki bile bir defa olsun “Önümüzdeki sene şu, şu, şu olacak” yahut “Falancanın başına şöyle bir iş gelecek” gibisinden hakikaten çıkan kesin hiçbir şey söyleyemedi.
Zaten geleceği bilmek mümkün olmadığı için nasıl söyleyebilirlerdi ki?
Bakla falcıları ile bunların modern versiyonları olan astrologların arasına, son senelerde bir “Baba Vanga” efsanesi ilâve edildi.
Baba Vanga normal üstü yeteneklerinin olduğu, geleceği bildiği, hastalara şifa dağıttığı söylenen ve dünyadan 1996’da 85 yaşında iken göçüp gitmiş âmâ bir hatundu... 1970’lerden itibaren dünyanın önde gelen kâhinlerinden biri olarak lânse edilmiş, hakkında türlü türlü efsaneler çıkartılmış, TV belgeselleri yapılmış, ölümünden sonra da sık sık gündeme getirilmiş ve “Baba Vanga bunun böyle olacağını tâââ seneler öncesinden bilmişti” denerek ismi yüceltildikçe yüceltilmişti.
Ama, Baba Vanga’nın önceden açıkça söylediği hiçbirşey yoktu, üstelik sadece saçmalamıştı. Meselâ, 2010’da Üçüncü Dünya Savaşı’nın çıkacağını ve dört sene devam edecek olan savaşta nükleer silâhların kullanılacağını, Müslümanlar’ın Avrupa’ya karşı kimyasal bombalar atacaklarını, 2014’te milyonlarca kişinin cilt kanserinden öleceğini, 2016’da da Avrupa’nın çöle döneceğini uydurmuş, yani mükemmelen çuvallamıştı!
Sonraki senelerde Baba Vanga efsanesinin aslında turistik bir atraksiyon olduğu, yaşadığı Petriç kasabasının onu görmeye yahut ondan şifa bulmaya gelen onbinlerce turist sayesinde kalkındığı ortaya çıktı ama efsane hâlâ devam ediyor ve basınımız da sağolsun, elinden gelen çabayı gösteriyor!
Bu hafta gazetelerimiz ve internetteki haber sitelerimiz Baba Vanga’nın 2022 hakkındaki kehanetlerini yayınladılar. Koronavirüs belâsı devam ederken yepyeni bir virüs Sibirya’dan başlayarak dünyayı kırıp geçirecekmiş, Hindistan’da çekirge saldırıları yüzünden büyük kıtlık yaşanacak ve bütün dünyada içme suyu sıkıntısı başgösterecekmiş, gerçek hayatla sanal hayat birbirinin içine girecekmiş, depremler, tsunamiler ve seller yüzünden Asya kıyametler kopacakmış ve en nihayet uzaylılar gelip kendilerini göstereceklermiş!
Baba Vanga’ya inanacak olursanız 2022’de bizi öylesine büyük ve eşi-emsâli görülmemiş belâlar bekliyor ki, mahvolduk!
Basınımız bu haberleri Avrupa’nın bulvar gazetelerinden yahut ucuz internet magazinlerinden alıp aynen naklediyor ama “Yahu, bu hatun 1996’da ölüp gittiğine göre 2022 hakkındaki kehanetleri de nereden çıktı? Kadın bunları öbür taraftan ahret postası ile mi gönderdi?” diye sormak nedense hatırlara gelmiyor.
ZODYAK’TA BEKLEYEN JÜPİTER
İki hafta sonra yeni yıl geliyor ya... Zamane duduları yine gazete sayfalarını ve ekranları şereflendirip 2022 hakkındaki kehanetlerini sıralayacaklar. “Amanın kıııııız, bir kısmet var ki sorma! Tü tü tü tüüüüüü! Adam sana bir tutkun, bir tutkun. Parası da gani. Üç zaman sonra muradına ereceksin. Şimdi haydi ablanın önüne birşeyler atıver” gibisinden baklacı kadın üslûbunun yerini alan “Jüpiter, Aralık’ın 29’unda Venüs’ün anasından gelip Oğlak Burcu’nun yükselen yengeçini öptükten sona zodyak çizgisinde Satürn ile aynı hizaya gelecek. Bu hem sağlık hem hastalık, hem bolluk hem kıtlık, hem mutluluk hem de felâket demektir. Ama, tepede bekleyen Neptün’ün devreye girmesi halinde herşey değişebilir” benzeri modern ve astrolojik ifadelerle bizleri 2022’de nelerin beklediğini anlatacaklar.
Söyleyeceklerine inanıp inanmamak artık size kalmıştır!
Kâhinler bahsinde bir de Nostradamus meselesi vardır ki, basınımızın başına bundan seneler önce maalesef tarafımdan musallat edilmiştir, yani benim eserimdir ve bu işin nasıl olduğunu bir başka yazıda anlatırım...
- Konserler için ödenen bu meblâğları, musiki tarihimizin en büyük üstadları hayatları boyunca alamamışlardır!3 dakika önce
- Atatürk'ün Amerikalı bir kadın gazeteciye verdiği, 89 sene önce sansür edilen ve unutulan mülâkatı1 hafta önce
- Kurumaya başlayan Bafa Gölü'nü bu hâle getirenler Bülent Ecevit ve 1970'lerin CHP'sidir!1 hafta önce
- PKK'ya 30 seneden buyana istediği herşeyin birkaç katını verdik ama terör bitmiyor, zira maksat artık başka!3 hafta önce
- Büyük devlet olmanın yolu kendi silâhını bizzat yapmaktan geçer ve kredi kartlarından alınacak 750 lira bu yolda sadece bir katredir!1 ay önce
- Tarih boyunca hiç vârolmayan Lübnan'ı, Abdülhamid'in Washington Elçisi kurmuştu1 ay önce
- Mahzun prenses Fazile vefat etti1 ay önce
- Hortlayan bir dert: İttihadçılık2 ay önce
- Öküzün altında buzağı aramayın! Harbokulu'ndaki gösteri, disiplinsiz bir eylemden ibarettir, o kadar!2 ay önce
- Atatürk'ün meçhul nişanlısı Selma2 ay önce