Anlama özürlülerin nüans ve idrak noksanları
İnternette birkaç gündür bana ait olduğu iddia edilen bir iddia dolaşıyor: “Mustafa Kemal devrinde Ayasofya’nın diskotek olması kararlaştırıldı. Caz kulübü olması için çalışmalar başlatıldı” dediğim yolunda bir garabet...
Ben böyle saçma sapan bir söz etmedim!
Bundan dört sene önce katıldığım bir TV programında, Ayşe Böhürler’in “Türk Kahvesi”nde gerçi Ayasofya’nın diskotek veya caz klübü yapılması yolunda teşebbüsler olduğundan bahsetmiştim ama buranın Mustafa Kemal devrinde diskotek haline getirilmesinin kararlaştırıldığı şeklinde akıl ve mantık dışı birşey söylememiştim.
Sözünü ettiğim hadise, Türkiye’ye Amerikalı işadamlarının yaptıkları bir tekliften ibaretti ama reddedilmiş ve hayata geçmemişti...
Birileri dört sene önce söylediklerimi yeni farketmişler ve sakat zihniyetlerine dayanak yapabilmek için eğip bükerek sosyal medyada benim tarafımdan söylenmiş gibi şimdi tepe tepe kullanıyorlar!
Başkasına ait bir sözü o sözde ifadesini bulan fikir ile hiçbir şekilde alâkası olmayan bambaşka şekilde anlamanın temelinde nüansa dikkat etmemek, yani ayrıntıyı anlamamak vardır. Okuduğunu yahut işittiğini idrakten âciz beyinler başkasına ait sözü kendi düşünceleri doğrultusunda kullanmaya kalkışınca ifadeyi dallandırır, budaklandırır, bambaşka hâle getirir ve ideolojilerine göre eğip bükerek “Falanca kişi şöyle söylüyor” deyip alâkası olmayan, yalan yanlış şekilde yayarlar!
“Mustafa Kemal devrinde Ayasofya’nın caz kulübü olması kararlaştırıldı” diye sosyal medyada bana atfen dolaşan iddia, idrak fukaralarının söylediğimi başka bir tarafları ile dinlemelerinden ibarettir...
MÜRACAAT YAPILMIŞ AMA REDDEDİLMİŞ!
Şimdi, bu “Ayasofya” ve “caz klübü” söylentisinin aslını ve nereden çıktığını anlatayım:
Söylenti, Batı’nın inkılâplar Türkiyesi’nde olup bitenleri dikkatle takip ettiği günlerde, Amerika’nın en önemli gazetelerinden New York Times’ta 16 Aralık 1926’da çıkan haberle başladı. Haberde bir grup işadamının İstanbul Valiliği’ne müracaat ederek Ayasofya’nın dinî maksatlarla kullanıma uygun olmadığını söyleyip mâbedi dans salonuna çevirmeyi teklif ettikleri yazıyordu.
Aynı gazete, bir ay kadar sonra, 12 Ocak 1927’de, yine Ayasofya ile ilgili bir başka talepten bahsetti: Türkiye’deki Amerikan Büyükelçiliği, Türk makamlarına Amerikan Caz Grupları Birliği’nin Ayasofya’yı “caz mâbedi” yapma talebini iletmişti! Mekânın akustik bilgilerini istiyor, Ayasofya’ya çok sayıda ve güçlü saksafonların yeralacağı dünyanın en büyük caz orkestrasını getirmeyi vaadediyorlardı ama Türkiye teklife destek vermemiş, yani reddetmişti!
Bir TV programında sözünü ettiğim “Ayasofya” ve “caz kulübü” meselesinin aslı, New York Times’ta çıkmış olan işte bu haberlerdir. Gazetenin yazdıkları, İstanbul’un eğlence tarihi konusunda yurtdışında sonraki senelerde yazılan kitaplara da geçmiştir ve Dışişleri Bakanlığı Arşivi’nin tasnifi tamamlanıp belgeler araştırmacılara açıldığı zaman Amerikalılar’ın başvuruları ile ilgili resmî yazışmalar da ortaya çıkacak ve konunun ayrıntıları öğrenilebilecektir...
Anlayış özürlüler kasdettiğim hadiseyi “Mustafa Kemal devrinde Ayasofya’nın caz kulübü olması için çalışmalar başlatıldı” hâline getirmekle kalsalar, yine iyi... Bir başka çatlak da bana mâledilen palavrayı şerhe kalkışıp meseleyi CHP’ye getiriyor ve “CHP Ayasofya Camii’ni değil, Ayasofya diskoteğini istiyormuş. CHP Türk’ün dinini, geleneğini, her şeyini unutturmak için kurulmuş Allah düşmanı bir emperyalist projesidir derken ne demek istediğimizi daha iyi anlıyor musunuz? İzleyip her yerde paylaşalım” diyor!
Tek sermayeleri Atatürk’e lâf etmekten ibaret olan, üstüne üstlük bu işi hayat gayesi hâline getiren ama okuduğunu ve dinlediğini anlamaktan âciz cühelâya “nüans” ve “ayrıntı” kavramlarının önemini anlatmak imkânsızdır!
New York Times’ta Ayasofya hakkında 16 Aralık 1926’da çıkan haber. Bu da, aynı gazetede 12 Ocak 1927’de yayınlanan haber...- Konserler için ödenen bu meblâğları, musiki tarihimizin en büyük üstadları hayatları boyunca alamamışlardır!3 dakika önce
- Atatürk'ün Amerikalı bir kadın gazeteciye verdiği, 89 sene önce sansür edilen ve unutulan mülâkatı1 hafta önce
- Kurumaya başlayan Bafa Gölü'nü bu hâle getirenler Bülent Ecevit ve 1970'lerin CHP'sidir!1 hafta önce
- PKK'ya 30 seneden buyana istediği herşeyin birkaç katını verdik ama terör bitmiyor, zira maksat artık başka!3 hafta önce
- Büyük devlet olmanın yolu kendi silâhını bizzat yapmaktan geçer ve kredi kartlarından alınacak 750 lira bu yolda sadece bir katredir!1 ay önce
- Tarih boyunca hiç vârolmayan Lübnan'ı, Abdülhamid'in Washington Elçisi kurmuştu1 ay önce
- Mahzun prenses Fazile vefat etti1 ay önce
- Hortlayan bir dert: İttihadçılık2 ay önce
- Öküzün altında buzağı aramayın! Harbokulu'ndaki gösteri, disiplinsiz bir eylemden ibarettir, o kadar!2 ay önce
- Atatürk'ün meçhul nişanlısı Selma2 ay önce