iPhone 6 ve israf toplumu
NE IŞİD’in elindeki Türk rehineleri serbest bırakması, ne Amerika’nın bu örgüte karşı başlattığı operasyonlar, ne Ortadoğu’da yaşanan ve bizi de çok yakından ilgilendiren son gelişmeler...
Gazetelerde bu konularda haberler çıkmasına çıkıyor ama, Türkiye’nin gündemi aslında bambaşka bir konuya kilitlenmiş vaziyette: iPhone 6’ya!
Yeni telefon Türkiye’ye gelmiş ama bazı modelleri için verilen siparişler kotayı bir anda tüketmişmiş, pantolonun arka cebine konunca eğilip bükülüp deforme oluyormuş, güncellemeleri problem çıkartıyormuş, ancak herşeye rağmen mutlaka sahip olunması gerekiyormuş, vesaire, vesaire...
Bir haftadır gündemimizin en önemli konusu işte bu, yani iPhone 6! Siparişler stokları bitirdiğine göre onsuz hayatın nasıl geçeceğinin merakında ve kavuşmanın hasretindeyiz...
İktisatçılar üretmeden tüketmenin, yani “israf ekonomisi”nin bundan daha güzel bir örneğini arasalar da eminim bulamazlar!
UÇAĞI VAR, TELEFONU YOK!
Birkaç gündür Fransa’dayım, bizim gazetelerin internet sitelerinden iPhone 6 maceramızı okuyunca bu yeni modelin Paris’teki sergüzeştini merak ettim, birkaç telefon mağazasına gittim ama ne göreyim! iPhone 6’nın esamisi bile okunmuyor! Koskoca bir sanayi memleketi olan Fransa bu işte meğerse o kadar geri kalmış ki, yeni iPhone’u daha getirmemiş, üstelik henüz sipariş falan da almamış ve bu iş bazı mağazalara asılan bir-iki reklam panosu ile sınırlı kalmış, o kadar.
Daha da meraklandım, Fransa’nın telekomünikasyon devlerinden olan Bouygues’nin Paris’in hemen her bulvarında açtığı satış merkezlerinden bir-ikisine uğrayıp sordum ve aynı cevabı aldım: Henüz getirmediklerini, Ekim’in ortalarından itibaren satışa çıkartacaklarını ama şimdilik pek öyle bir rağbet olmadığını söylediler.
Ne kadar geri, teknolojiden nasıl uzak, elektronik modasını takipten âciz ve Türkiye kadar bile olamamış bir toplum değil mi? Sen kalk dünyanın en gelişmiş savaş uçaklarından olan Mirage’ı imal et; Citroen, Peugeot yahut Renault gibi dünya kadar otomobil markasının sahibi ol, ağır sanayi, silâh ve elektronik alanlarında ciddî bir yer edin ama iş telefona gelince hâlâ eski model ve bizim gözümüzde döküntü olan cihazları kullan! Ayıp!
ONLAR ÜRETİCİ, BİZ TÜKETİCİ
Şimdi biraz da ciddî konuşalım... Yukarıda da söyledim: Tüketim merakımızı, daha doğrusu hastalık hâlini almış olan harcama alışkanlığımızı ve müsrifliğimizi son bir haftadır kronik şekilde yaşamaya başladığımız iPhone 6 çılgınlığı kadar doğru ve gerçekçi biçimde gösterecek başka bir örnek bulmak hayli zordur.
Gelişmiş memleketlerde böyle bir çılgınlığa pek rastlayamazsınız; zira bizdeki kazık kadar adamların ve hatunların twitter, zwitter, mwitter gibi sanal mekânlarda hayran kitlesi toparlayıp kendi kendilerinin reklâmını yapma çabalarını oralarda göremezsiniz, bu iş gençlere mahsus eğlenceden ibarettir. Hele, aklı başında bir memlekette instagram benzeri yerlere bilmemne ederken bile fotoğrafını koymaya kalkışana “çatlak” der, gülüp geçerler. Cep mesajları genellikle âcil anlarda başvurulan bir çaredir, hayatını telefonu tuşlamaya vakfedenlerde ise mutlaka bir tuhaflık olduğu düşünülür.
Dolayısı ile, gelişmiş bir memlekette cep telefonunun piyasaya verilen yeni modeli yavaş yavaş, ağır ağır satar, zaten son model telefon bir statü sembolü falan değildir ve dolayısı ile oralarda bizdeki gibi öyle iPhone 6’ya hücumlar falan yaşanmaz. Onlar zaten bu gibi teknolojik yeniliklerin üreticileridir, biz ise sadece tüketicisi!
Pek farkında değiliz ama israf ve özellikle de elektronik alanındaki harcama merakımız bu sahada yaratıcı olmamızın da önüne geçiyor. Türkiye’de bilgisayarın da, cep telefonlarının da, diğer bütün elektronik âletlerin de en son modelini kullanıyoruz, hemen her yeni buluş bize ânında geliyor ama meselenin diğer tarafını nedense hiç düşünmüyoruz: Sadece “kullanıcı” olduğumuzu ve ortaya kendimize ait bir şey koyamadığımızı!
Ben bilmiyorum, bileniniz varsa söylesin: Zaten olmayan teknolojik icadlarımızı bir tarafa bırakalım, bütün dünyanın bilip kullandığı tek bir bilgisayar programımız mevcut mu?
- Konserler için ödenen bu meblâğları, musiki tarihimizin en büyük üstadları hayatları boyunca alamamışlardır!3 dakika önce
- Atatürk'ün Amerikalı bir kadın gazeteciye verdiği, 89 sene önce sansür edilen ve unutulan mülâkatı1 hafta önce
- Kurumaya başlayan Bafa Gölü'nü bu hâle getirenler Bülent Ecevit ve 1970'lerin CHP'sidir!1 hafta önce
- PKK'ya 30 seneden buyana istediği herşeyin birkaç katını verdik ama terör bitmiyor, zira maksat artık başka!3 hafta önce
- Büyük devlet olmanın yolu kendi silâhını bizzat yapmaktan geçer ve kredi kartlarından alınacak 750 lira bu yolda sadece bir katredir!1 ay önce
- Tarih boyunca hiç vârolmayan Lübnan'ı, Abdülhamid'in Washington Elçisi kurmuştu1 ay önce
- Mahzun prenses Fazile vefat etti1 ay önce
- Hortlayan bir dert: İttihadçılık2 ay önce
- Öküzün altında buzağı aramayın! Harbokulu'ndaki gösteri, disiplinsiz bir eylemden ibarettir, o kadar!2 ay önce
- Atatürk'ün meçhul nişanlısı Selma2 ay önce