Medyanın konuştuğu o satışın hikâyesi

MEDYA dünyasında şu an herkesin konuştuğu tek bir konu var: Doğan Medya Grubu’nun Demirören Medya Grubu’na satışı. Türk basını için önemli dönüm noktalarından biri...

Meslek hayatımda birçok büyük medya grubunda görev aldım. Geçmişe dönüp bakıyorum da ana akım gruplar içinde çalışmadığım neredeyse hiçbir grup olmamış. Mehmet Emin Karamehmet’in Akşam Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptım. Hem Ferit Şahenk’in NTV’sinde hem de Serhat Albayrak’ın A Haber’inde yorumcu olarak görev aldım. Şu an gündemdeki konunun taraflarından hem Erdoğan Demirören’in Milliyet’inde yazar olarak, hem Aydın Doğan’ın CNN Türk’ünde yorumcu olarak çalıştım ve iki patronu da yakından tanırım. Doğan ve Demirören Ailesi’nin bireyleriyle de gayet iyi hukukum vardır. Şimdi de Turgay Ciner’in Habertürk grubundayım ve burada olmaktan çok mutluyum. Bir gazeteci olarak, hem de tarafları tanıyan bir gazeteci olarak bu konuya kayıtsız kalmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Zira herkes bu satışın nasıl olduğunu merak ediyor. Ortalık dedikodudan geçilmiyor. O nedenle bugün taraflarla bizzat konuşarak edindiğim bilgileri sizlerle paylaşacağım.

HERKES BEKLEMEDE

MEDYADAKİ bu el değiştirmeyle birlikte başta Hürriyet ve CNN Türk olmak üzere söz konusu mecralardaki isimler ne yapacak? Özellikle Doğan Grubu ile ismi bütünleşenlere ne olacak? Gördüğüm kadarıyla henüz gruba büyük bir belirsizlik hâkim. Kimse ne olacağını, yeni yönetimin ne yönde karar vereceğini bilmiyor ve bekliyor.

GÖRÜŞMELERDE KİMLER VARDI?

DOĞAN Grubu’nun Demirören Grubu’na satışı için yapılan görüşmeler yaklaşık 3 hafta önce başlamış ve 15-20 gün boyunca devam etmiş. Esas olarak Aydın Doğan ve Yıldırım Demirören bir araya gelmişler.

Kaparo alındığı son görüşmede ise Meltem Demirören Oktay, oğlu Sinan Oktay ve Yıldırım Demirören’in kızı Yelda Demirören de varmış. Erdoğan Bey bir süredir biraz rahatsızdı, önümüzdeki pazartesiden itibaren o da işin başına dönmüş olacak.

CUMHURBAŞKANI BU SATIŞIN İÇİNDE Mİ?

BU satışın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteğiyle olduğu, hatta Aydın Doğan ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir süre önce Beştepe’de yaptıkları baş başa görüşmede konunun gündeme geldiği konuşuluyor.

Bu iddiayı Aydın Doğan’a sordum. Kesin bir dille yalanladı. “Hayır, Cumhurbaşkanı böyle bir konuyu açmadı, hiçbir şekilde böyle bir şey konuşulmadı” dedi.

FİNANSMAN KATAR’DAN MI?

BU satışla ilgili en çok konuşulan meselelerden biri de bu paranın Demirören Ailesi’ne ait olup olmadığı tartışması. Açık konuşalım: İş âleminin neredeyse tamamı Doğan Medya Grubu’nu, Demirören Grubu’nun aldığına inanmıyor. Birçoğu bu paranın Katarlılara ait olduğunu ve Demirörenler’in yediemin olarak orada durduğunu düşünüyor. Yani Doğan Grubu’nu Katarlılar satın aldı ama çeşitli sebeplerden ötürü Demirören Grubu sahip gibi görünecek.

Buradan da ima edilen, Doğan Grubu’nu hükümetin Katar sermayesi vasıtasıyla satın aldığı iddiası. Şüphesiz Demirören Ailesi bu iddiayı reddediyor. Aydın Doğan da görüşmeler sırasında hiçbir şekilde herhangi bir Katarlı görmediğini, sadece Demirörenler’le muhatap olduğunu bana ifade etti.

4 seneden fazla birlikte çalıştığım bu gruba tavsiyem, bu iddiaları önlemek için Doğan Grubu’nu aldıkları paranın detaylı bir dökümünü ve alınan kredileri vs. açıklamalarıdır. Eğer bu tatmin edici şekilde yapılmazsa toplumda “Hürriyet’in sahibi artık Demirören Ailesi” algısı oturmaz...

AYDIN DOĞAN İLK İŞ NE YAPACAK?

39 yıldır medya patronu olan Aydın Doğan bundan sonra ilk iş ne yapacak? Şöyle dedi: “Çok yoruldum. 1 hafta-10 gün uzaklara gidiyorum, ortadan kaybolacağım. Daha sonra bakacağım. Birçok iş var, onlar devam ediyor.” Aydın Bey Bodrum’u çok sever, yılın 5-6 ayını oradaki tatil köyünün içinde yaptırdığı evinde ve ofisinde geçirir. Duyduğum kadarıyla bu yıl oraya daha erken gidecek, daha çok kalacak.

Aydın Doğan

GÖRÜŞMELERİ KİMLER BİLİYORDU?

ÇOK ilginç bir şekilde bu görüşmeler iki taraftan da büyük bir gizlilik içinde yürütüldü. Gördüğüm kadarıyla tarafların en yakınındakiler bile bilmiyorlardı. Doğan’da aklınıza ilk gelen isimlerin o gün Aydın Doğan’la görüşenler dahil, haberi yoktu. Bu denli kapalı yürütüldü satış trafiği.

**********

CHP’li RTÜK üyesinin itirazı

DÜNKÜ RTÜK yazımda bana içeriden anlatılanlara dayanarak muhalif üyelerin hükümete yakın kanallarla ilgili cezaları bakmadan onayladıklarını yazmıştım. CHP’li üye İsmet Demirdöğen aradı ve bu iddiaya itiraz etti. Kendilerinin gayet titiz davrandıklarını anlattı, örnek olarak Halk TV’ye yönelik bazı cezalardaki tavrının kabul yönünde olduğunu hatırlattı. Şöyle dedi:

“Biliyorsunuz 9 üyeyiz ve kararlar 5 üyenin onayıyla çıkıyor. AKP’li 5 üye var, yani bize ihtiyaç yok karar almak için. Öte yandan biz objektif davranmaya çalışırken başkan uzmanların bazı raporlarını ısrarla gündeme almıyor. Örneğin, Sayın Kılıçdaroğlu’na açık hakaret olduğu tespit edilen raporlar var, onları bile bekletiyor.”