Tuncay Özkan ve CHP'nin hali: Kim doğru söylüyor?
Sevilay (Yılman) pazartesi akşamki yayında büyük iş yaptı. Ortaya attığı iddia göz ardı edilir değil. Tuncay Özkan’ın yani CHP Genel Başkan Yardımcısı'nın bir gazeteciye ‘CHP’nin içinde gizli bir karar merkezi var, kararlar orada alınıyor, MYK’ya geliyor’ dediğini söyledi.
Özkan yayınlara bağlanmayı seven, gazeteci kökenli bir siyasetçi. Normalde hemen arar. Ancak bu kez önce programa bir mesaj göndermekle yetindi. Bu iddiayı o mesajda yalanladı. Daha sonra konunun devam etmesi ve defalarca yayına bağlanmasının önemli olduğunun hatırlatılması üzerine aradı. Böylece bu iddianın kaynağı, sohbetin diğer ismi olan gazetecinin kim olduğu ortaya çıktı. Halk TV Genel Yayın Müdürü Şaban Sevinç!
Açıkçası hayatımda bu ismi duymamıştım, Şaban Sevinç diye birini tanımam ama Halk TV Yayın Müdürü deyince orada durmak lazım! CHP’nin yayın organından bahsediyoruz! Yani CHP Genel Başkan Yardımcısı, CHP’nin yayın organının yöneticisine Kemal Kılıçdaroğlu’nun dışarıdan yönetildiğini mi söyledi?
Sevinç isminin telaffuz edilmesi üzerine Özkan bu kez de ona iftiracı, yalancı gibi tabirlerle hakaret etmeye başladı ve telefonu kapattı. Sonrasında Sevinç aradı ve iddiayı doğruladı.
Peki şimdi ne olacak? Kemal Bey bu iddiaya ne diyecek? Sevinç son derece somut bir şey söylüyor: ‘Tuncay Özkan, Genel Başkanı'nın gizli bir merkez tarafından yönetildiğini söyledi’ diyor.
Partinin genel başkan yardımcısı böyle demişse bu, CHP’nin çürümüşlüğünün ne boyutta olduğunu göstermesi bakımından dehşet önemde! Şayet Özkan inanmadan, Şaban’ı bir konuda rahatlatmak ya da alınan bir kararı üzerinden atmak için söylediyse de vehamet değişmiyor. Bu partinin aynı cephede görünen tepe isimleri bile birbirlerinin arkasından böyle komplolar ortaya atabiliyorlarsa daha fazla ne söylenebilir?
* * *
CHP yönetiminden bomba iddialar
Şaban Sevinç, Tuncay Özkan’ın kendisine ‘Kılıçdaroğlu’nun gizli bir karar merkezi var’ dediğini söylüyor. Acaba CHP’yi kasıp kavuran bu iddia ile ilgili CHP merkezindeki hava nasıl diye soruşturduğumda şunları duydum.
Halk TV’nin çizgisinden Kılıçdaroğlu yönetiminin rahatsız olduğu açık. İnce-Kılıçdaroğlu çekişmesinde kanal net bir şekilde İnce’nin yanında. Zaten Halk TV için ‘CHP’nin kanalı’ deyince yönetimden isimler düzeltiyor: ‘Deniz Bey’in kanalı’ diyorlar. Ancak kanalın mevcut çizgisini Deniz Bey’e değil, onun rahatsızlığından doğan boşluğa bağlıyorlar.
CHP’nin tepe koridorlarında bu iddianın ortaya atılmasından sonra konuşulanlar şöyle: Tuncay Özkan ve Şaban Sevinç arasında gerçekleşen 27 Haziran’daki malum görüşmenin amacı Sevinç’e ‘seni o görevden alıyoruz’ demekti. Ancak kanalda Deniz Baykal’ın onayı olmadan karar alınamıyor, onun sağlık sorunlarından istifade edip Sevinç, CHP yönetimine rağmen yerini korumayı başardı. Özkan’a bu nedenle böyle bir yakıştırma yaptığını düşünüyorlar ve Özkan’ın arkasında duruyorlar.
Tuncay Özkan’ın Kemal Bey’in de isteğiyle Halk TV’ye alternatif bir medya kurmayı hedeflediği biliniyor. Halk TV’nin sadece İnce’ye yönelik değil, genel yayın çizgisi ve geldiği nokta da yönetimi rahatsız ediyor. Parayla kanala çıkıldığını, kitap satışlarının aşırı ticari hale geldiğini düşünüyorlar. Bunun için kendi kontrollerinde bir televizyon istiyorlar. O nedenle iddiaları, bu çabaları baltalamak ve kendilerine yönelik tasarrufları engellemek için Sevinç’in böyle bir şey ortaya attığı.
Her halükarda gerçeğin ortaya çıkması ve kim doğruyu söylüyorsa diğerinin istifa etmesi şart!
* * *
Bu dil siyasete yakışıyor mu?
Siyasetçilerin hem de son derece önemli konumda bulunan siyasetçilerin ağzını neredeyse her açtıklarında hakaret etmeleri, çirkin ifadeler kullanmaları eminim CHP tabanını da fevkalade rahatsız ediyor.
‘Sıradan’ ‘Kaba’ ‘Şerefsiz’ ‘İftiracı’ neredeyse her gün karşılıklı atışmalarında maruz kaldığımız hakaretler. Artık yeter bu sözlü taciz! CHP’nin her anlamda kendine gelmesi, CHP’lilerin millete yönelik sorumluluklarını hatırlaması gerekiyor.
* * *
Üsküdar durakları isme kavuştu!
Geçtiğimiz günlerde Üsküdar’daki otobüs duraklarında yaşanan sıkıntıları yazmıştım. Otobüslerin nerede duracağı belli olmuyor, aynı yerde yığılmalar oluyor, bu da izdihama hatta yumruklaşamaya kadar giden gerginliklere neden oluyor demiştim.
Okurum Emre Salman’dan dün iyi haber geldi. O yazılarım üzerine her durağa otobüslerin hatlarının adı yazılmış, böylece nerede duracakları ve kimin nerede bekleyeceği belli hale gelmiş.
İETT’yi yanlıştan döndüğü ve duraklarda düzenleme yaptığı için tebrik ediyorum…
- Normalleşme esas şimdi başlıyor32 dakika önce
- Kamuoyu son tartışmalara nasıl bakıyor?2 gün önce
- 2010'daki U2 konseri ve karşılıklı öfke4 gün önce
- Devlet Bahçeli o video ile kime mesaj verdi?1 hafta önce
- Özgür Özel için esas tehlike şimdi başlıyor1 hafta önce
- 'Erkek' kazandı2 hafta önce
- Devlet Bahçeli'nin açtığı yol kapandı mı?2 hafta önce
- Siyah-beyaz3 hafta önce
- Müsavat Dervişoğlu: "Mesele el sıkışmak değil, el uzatmak"3 hafta önce
- Bu filmi daha önce görmemiş olabiliriz…3 hafta önce