Bir baba, CHP ve İYİ Parti'yi nasıl karşı karşıya getirdi?

CHP İstanbul, Ankara, Adana ve Antalya başta olmak üzere birçok adayını açıkladı. Sürpriz yok. Zaten bir süredir konuşulan isimler ilan edildi. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Ankara’da Mansur Yavaş CHP ve İYİ Parti’nin ortak adayları olarak yarışa giriyorlar. AK Parti’nin İstanbul, CHP’nin de İzmir adayını açıklaması ile ana hatlar netleşmiş olacak.

Birkaç gündür, CHP’nin İzmir aday adayları arasında Tunç Soyer’in isminin öne çıktığını duyuyor ve söylüyorum. Bunu yalnızca ben değil, partinin içinden haber alan herkes ifade ediyor. Öğrendiğime göre önceki gün Soyer, Kılıçdaroğlu ile bir görüşme yaptı. Büyük ihtimalle CHP-İYİ Parti’nin ortak İzmir adayı olacak, diyebiliriz. Fakaaaattt…

Tunç Soyer

TÜRKEŞ AÇMAZI

Tunç Soyer’in babası 12 Eylül’ün askeri savcısı Albay Nurettin Soyer dolayısıyla İYİ Parti içinde bir rahatsızlık olduğunu ilk kez Habertürk ekranında söyleyen gazeteciyim. Zira İYİ Parti kendini hala ülkücü-milliyetçi olarak tanımlayan ve kongrelerinde bozkurt işaretleri yapılan bir parti.

Meral Akşener, Alparslan Türkeş’e referans yaptığında “Başbuğ Türkeş” diyerek bahsediyor. Meral Hanım’ı eşiyle tanıştıran bizzat Abdullah Çatlı’dır. Akşener, bu kadar damardan ülkücü geleneğin içinden yetişmiş bir isim ve Türkeş’in gerçek siyasi mirasını İYİ Parti’nin sürdürdüğünü söyleyen bir genel başkan.

O DAVA YÜZÜNDEN 5 SENE HAPİS YATTI

Nurettin Soyer ise 12 Eylül darbesinden sonra MHP ve ülkücü kuruluşlar iddianamesini yazan ve Alparslan Türkeş’e idam isteyen askeri savcı. Soyer’in açtığı bu dava dolayısıyla Türkeş yaklaşık beş sene hapis yatmıştı. Soyer-MHP mevzusunu detaylı araştırdığınızda gazetecilik açısından çok ilginç bulgulara rastlıyorsunuz.

Alparslan Türkeş, MHP davasında savunma yaparken

KAMUOYUNUN BİLMEDİĞİ AYRINTI

Nurettin Soyer’in MHP ve ülkücü kuruluşlar davasında 5 idam ve 9 müebbet verilmiş, 221 ülkücü de 36 yıl ile 10 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmıştı. İşin ilginç ve kamuoyunun da bilmediği tarafı Soyer’in bu davasında Alparslan Türkeş’in, “Cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün yöneticisi” olmaktan ötürü 11 yıl hapis cezası almış olduğu.

Nurettin Soyer

Daha da ilginç bir nokta, Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 1995 yılının Mayıs ayında Türkeş’in bu 11 sene hapis cezasını onamış olması. Fakat bu karar zaman aşımı nedeniyle hükümsüz kalmış. Zaten karardan iki sene sonra, 1997 yılında da Türkeş vefat etmişti.

İLGİNÇ İDDİA

İYİ Parti’de siyaset yapan ve merhum Türkeş’i yakından tanıyan bir isme ulaşıp bu bilgileri sorduğumda bana şunları söyledi: “1995’te Yargıtay tamamen solcuların elindeydi. O karar çok haksız ve maksatlı bir karardı. Nurettin Soyer’in iddianamesi, Doğu Perinçek’in gazetesinde ve diğer sol medyada çıkan uydurma haberlerin toplamıydı. Hatta merhum Türkeş, şu an hayatta olmayan hukukçu kökenli meşhur bir gazetecinin bu iddianameyi hazırladığını düşünüyordu. Çünkü duruşmalar sırasında Soyer’in kendi iddianamesine hakim olmadığı anlaşıldı. Fakat o gazeteci köşesinden habire iddianameyi savunuyordu. Türkeş Bey mahkeme konuşmalarıyla o iddianameyi satır satır çürüttü. Ülkücü gençleri idam ettiler ve ağır işkencelerden geçirdiler. Gerçek bir kumpas davasıydı o dava. Ben Soyer’in İzmir’de ortak adayımız olmasının konuşulmasını bile içime sindiremiyorum ama kararı liderimiz sayın Akşener verir.”

BABASINDAN ÖTÜRÜ OĞUL SUÇLANAMAZ

Açıkçası ben İYİ Parti içinden gelen bu yaklaşımı yanlış buluyorum. Aynı şekilde MHP İzmir İl Teşkilatı da Tunç Soyer aleyhine sırf babası Nurettin Soyer’den ötürü ağır bir mesaj yayımladı. Bir insana babasından ya da başka bir akrabasından ötürü yüklenmek bence doğru bir bakış açısı değil…

İnsanları kendi yaptıklarından ötürü beğenir ya da beğenmezsiniz. Nurettin Soyer’in 12 Eylül darbesinin askeri savcısı olarak yaptıklarından ötürü oğlu Tunç Soyer suçlanamaz!

Dikkatle baktım, Tunç Bey’in, babasının MHP ve ülkücülere yaptıklarını savunduğunu ya da 12 Eylül darbe savcısı olmasından övündüğünü hiç okumadım. Eğer böyle bir düşüncesi varsa iş değişir, ama şu an ortada bu yönde bir bulgu yok.

SEFERİHİSAR'I MARKALAŞTIRMIŞ, BAŞARILI BİR İSİM

Aslında 2009’dan beri Seferihisar Belediye Başkanı olan Tunç Soyer’in babasının 12 Eylül darbesinin savcısı Nurettin Soyer olduğu bilinen bir şey değildi. İzmir medyasında bile bu konu uzun süre hiç yazılmamış. Tunç Bey, kendi icraatlarıyla gündemdeydi.

Ben eş durumundan İzmir’i epey bilirim. Gerçekten Seferihisar’ı canlandırmış ve markalaştırmış başarılı bir belediye başkanı Soyer.

BU TARTIŞMALARIN SEBEBİ O DEMEÇ Mİ?

Ancak CHP’nin önemli ve tecrübeli isimlerinden birinin de hatırlattığı gibi aslında Nurettin Soyer olayını kamuoyu gündemine bizzat Tunç Bey getirdi. Konuştuğum o CHP’li kaynak şöyle diyor: “Bence de İzmir için en uygun aday Tunç’tur. Sanıyorum Genel Başkanımız da bu fikirde. Fakat bu Nurettin Soyer konusu İYİ Parti ile aramızda problem teşkil edebilir. Tunç’un babası 12 Mart döneminde Fethullah’a dava açan ilk askeri savcı. 15 Temmuz sonrasında Tunç bunu kendi gündeme getirdi. Gazetelere demeç verdi ve babasıyla gurur duyduğunu söyledi. Fakat böyle olunca unutulmuş ve küllenmiş olan ülkücüler- MHP davası da akla geldi. Şimdi de İYİ Parti bunu gündeme getiriyor. Müsavat Dervişoğlu’nun özellikle Tunç’a karşı olduğu söyleniyor. Siyasette bir adımı atarken işin öbür boyutunu da düşünmek gerekir.”

Müsavat Dervişoğlu

TEPKİLERİ DİNDİRMEK İÇİN BİR AÇIKLAMA

Okurlarımın önemli kısmı bilmeyebilir, CHP’li kaynağımın bahsettiği Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti İzmir teşkilatını sıfırdan kuran isim. 12 Eylül döneminde hapis yatıp işkence görmüş ülkücülerden ve şu anda da İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı.

Sonuç olarak ben de Tunç Soyer’in sadece Tunç Soyer olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyim. Fakat Nurettin Soyer ve MHP davası bu kadar gündeme gelmişken, İYİ Parti İzmir teşkilatını ve tabanını rahatlatmak için Tunç Bey’in bir açıklama yapması gerektiğini de düşünüyorum.