İYİ Parti ciddi bir krize mi gidiyor?

Telefonum çaldı. Karşımda siyasetin önemli isimlerinden biri, “Hep CHP’nin içindeki krizleri yazıyorsun. Biraz da İYİ Parti’ye bak” dedi. Ben “Neler oluyor İYİ Parti’de?” diye sorunca başladı anlatmaya: “Meral Akşener ile Koray Aydın ciddi bir gerilim yaşıyor. İkisi arasında gün yüzüne çıkarılmak istenmeyen bir çekişme var.”

Meral Akşener

Sonra da devam etti: “Ümit Özdağ çok mutsuz. O da gidişten memnun değil. Dikkat edersen hiç ortalarda görünmüyor. Kendini arka plana çekti. Yakın çevresine ‘Keşke Yusuf Halaçoğlu ve Özcan Yeniçeri’nin koyduğu tavrı ben de koysaydım. Bu noktalara gelmeseydik’ diyor.”

Koray Aydın

Bu duyduklarım ciddi iddialar. İYİ Parti’nin Meral Hanım’dan sonraki en ağır toplarından bahsediyoruz. Koray Aydın ve Ümit Özdağ’ın memnuniyetsizliği demek, seçim sonrası ciddi bir krizin işareti demektir. O nedenle bir kez daha sordum: “Ümit Özdağ neden şikayetçi?”

Ümit Özdağ

Kaynağım şu cevabı verdi: “Bu isimler partinin içinde denizin bittiğini düşünüyorlar. Özellikle Mersin’de yaşanan kriz işin ne boyutlara geldiğini gösterdi. İYİ Parti siyasi partiden ziyade siyasi şirket olmaya gidiyor gibi bir algı var. Kendi içinizden bir il başkanının yaptığı kabul edilemez. Bu nasıl bir kontrol ve organizasyon eksikliği? Gördüğüm kadarıyla bu saydığım isimler partinin halini gördükçe bir varoluş bunalımına girdiler.”

***

O cami açıldı

23 Ocak’ta Üsküdar Güzeltepe’de, 2017’de temelini bizzat Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in attığı Hattat Hasan Çelebi Camii’nin hâlâ açılmadığını yazmış ve geciken açılışı eleştirmiştim. Yazım üzerine Hilmi Bey arayarak kendilerinden kaynaklanmayan bir sıkıntı yaşadıklarını ama şubat ayında bir cuma günü camiyi açacaklarını söyledi.

Sözünde de durdu. Cami dün (cuma) açıldı. Küçük, estetik, özenli bir cami. Ancak duyduğuma göre en büyük bağışçı ile Hilmi Türkmen arasında isim üzerinden bir anlaşmazlık yaşanmış. Bağışçı, ismin Gazneli Mahmud olmasını istemiş.

Nihayetinde Gazneli Mahmud olarak açıldı ancak Hilmi Bey açılışa gelmedi. Benim başka bir önerim var: Çengelköy 15 Temmuz’da en çok şehit veren ilçe. Sahile 15 Temmuz anıtı yapıldı. Bu camiye de 15 Temmuz Camisi dense çok anlamlı olmaz mı?

***

Bu üniversite diğerlerine benzemiyor

Prof. Dr. İsmail Tufan yıllardır yaşlılık üzerine çalışıyor. 2000’den bu yana Türkiye’nin Gerontoloji Atlası’nı çıkarıyor. 2023 yılında tamamlanacak olan bu atlas ülkemizdeki yaş demografisi ve detaylarını ortaya koyacak. Tufan’ın gönül verdiği çok güzel bir sosyal sorumluluk projesi var. Bağlı bulunduğu Akdeniz Üniversitesi’nde başlamış, hızla diğer üniversitelere de yayılıyor: Tazelenme Üniversitesi.

60 yaş ve üzerinde, okuma yazma bilen herkesin kayıt olabildiği, 4 yıllık, ileri yaşlara yönelik hukuktan sağlığa ve gündelik hayata dair her türlü dersin verildiği, müthiş bir sosyalleşme ortamının sağlandığı, beden ve ruhun keşfedilmeye çalışıldığı bir üniversite bu. Gönüllülük esasına dayanıyor. Hocaların tümü gönüllü ve Tufan’ın anlattığına göre her geçen gün bu programa katkı sağlamak isteyen öğretim üyelerinin sayısı artıyor.

HAYATIN KALBİNE DOKUNAN BİR ÇABA

Antalya’ya gittiğimde bu okulun öğrencisi birkaç kadın yolumu kesip anlatmış, telefon numaramı istemişlerdi. Önceki gün İsmail Tufan Hoca arayıp, detaylı bilgi verdi. Öyle hakiki, öyle faydalı, öyle hayatın tam kalbine dokunan bir çaba ki…

2016’da Akdeniz Üniversitesi’nde başlamış, Ege Üniversitesi, Muğla Sıtkı Kocaman Üniversitesi, Alanya Hamdullah Emin Paşa ve İstanbul Nişantaşı Üniversitesi’ne de yayılmış. Öğrencilerin yaşları 60 ile 92 arasında değişiyor. Tufan 3 yıl önce başladıkları için ilk mezunlarını önümüzdeki sene vereceklerini söyledi. Bu arada İl Sağlık Müdürlüğü ile bir protokol imzalamışlar, önümüzdeki yıl staj imkanı da olacakmış.

2019 Yaşlılar Yılı. Çarşamba Günü Beştepe’de Birinci Yaşlılık Şurası düzenlendi. Ben de bu vesileyle bu güzel çabayı sizlere duyurmak istedim. Hayat her döneminde anlamlı ve kaliteli yaşanabilir. Ancak maalesef Türkiye’de hâlâ belli bir yaşın üzerindeki insanlar eve ait görülüyor. Onların dışarıda bir uğraş ve sosyal yaşamları olamaz gibi düşünülüyor. Bu yaklaşım çok rencide edici. Belki bahsettiğim bakış, artan yaşam süreleri ile birlikte 60 yaş değil ama 70 yaş üzeri için geçerli ancak hâlâ geçerli.

Tazelenme Üniversitesi’ni her şeyden önce bu anlayışı kırmaya çalıştığı, ileri yaşlardaki bireylere bir gelecek gösterdiği için çok kıymetli buldum.