Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Bugün kritik bir gün sevgili okurlar. Çok kritik bir gün…

Zira bugün Bilim Kurulu toplanıyor. Toplantı bitiminde Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca açıklama yapacak.

"İyi de ne var bunda? Bilim Kurulu toplantıları hayatımızın bir rutini haline geldi zaten" diyeceksiniz ama bugünkü toplantının önemi öncekilerden farklı. Bugün bu ülkenin gelecek kuşaklarını yakından ilgilendiren sonuçlar açıklanacak.

Toplantıdan öğretmenlerin aşılanması ile ilgili net bir tarih çıkacak.

Bakalım, Bilim Kurulu "Okullar beklese de olur, özel güvenlik, bilumum bakanlıklar, kritik görevdeki kişiler öğretmenlerden önce aşılansın, demeye devam mı edecek yoksa Sayın Bakan Ziya Selçuk’un da isteği göz önüne alınarak çocukların bir an önce okullara kavuşması bir öncelik haline getirilip öğretmenler bulundukları 2. grubun 7. sırasından yukarıya mı kaydırılacak, göreceğiz…

Şayet Bilim Kurulu'nun çoğunluğu, Kurul Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan gibi düşünüyorsa yandık. Sayın İlhan’dan bu köşede daha önce de bahsetmiş ve "Okulların açılması mart ayının ortasından itibaren yeniden değerlendirilmeli" sözlerine isyan etmiştim.

Bu kez de "Listeyi değiştirmek kargaşaya neden olur. Listede değişiklik çok güç. Aşıların tedariki, lojistiği, planlaması ona göre yapılıyor" demiş.

Yapmayın Sayın Hocam! Hangi planlama? Öğretmenlerimizi bir an önce aşılayıp okulları açmak sizin önceliğiniz değil mi? Bunu başarmak için her türlü planı değiştirmeye değmez mi?

Bakın, 2 hafta sonra 1 yıl oluyor. Sayması bile zor, 365 gün…

365 gündür -aradaki 2 gün giden belli sınıfları saymıyorum- çocuklarımız evde. Daha doğrusu okul dışında her yerde.

Onların sıkışık marketlerde, kalabalık AVM’lerde, dip dibe pazarlarda gezmesine yasak koymuyorsunuz ama okulları riskli buluyorsunuz.

Şu bir yıl içinde çocuklarımızı okullarından mahrum ettik, eğitimlerinde onarılamaz gedikler açtık, bir ara parkları, bahçeleri dahi onlara yasakladık ama maşallah AVM’ler, mağazalar hep serbest miniklere… Aklıma Osman Yüksel Serdengeçti’nin "Bir Nesli Nasıl Mahvettiler" adlı kitabı geliyor…

Bu ülke ne hikmetse pandemide okulları en tehlikeli yer olarak gördü. Ya da feda edilebilecek ilk adres… Galiba ikincisi.

Bu stratejiyi Bilim Kurulu belirledi.

Ben buna artık ‘yeter’ diyorum!

Bilim Kurulumuzun saygıdeğer üyeleri, çocukların tümünün tam zamanlı olarak okullarına kavuşmaları ne zaman önceliğiniz olacak? Bugüne kadar hep ‘ne olur ne olmaz evde dursunlar’ dediniz.

Sayın Bakan Ziya Selçuk’u da siz durdurdunuz.

DÜNYADA 10 YAŞ ALTI İLE İLGİLİ BİR MUTABAKAT VAR

Halbuki gelişmiş dünya böyle yapmadı.

Bakan Selçuk, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında "Özellikle 10 yaş altında bütün dünyada bir mutabakat var. Ülkelerin tamamına yakını 10 yaş altını kapatmadı" dedi

Peki biz niye kapattık Sayın Bakan? Hadi geçmişe dönmeyelim, neden hala açmıyoruz?

İlkokulların kapalı olmasının çok ciddi bir hata olduğunu bizzat gündem haline getirmiş kişi olarak artık en azından uluslararası standardın bu olmadığının telaffuz edilmesini çok önemsiyorum. Ancak Sayın Bakan’ın hala masaya yumruğunu gerektiği gibi vurmadığını düşünüyorum.

Tam burada "Sen herhalde gündemi takip etmiyorsun Nagehan, 1 Mart'ta ilkokullar haftada 2 gün açılıyor" diyorsunuzdur.

Evet ben de tam bunu diyorum değerli okurlar…

2 GÜN AÇMAK ÇARE DEĞİL

Diyorum ki, 2 gün okul açmakla hiç açmamak arasında fark yok. Artık marta geldik, sinir kemiğe dayandı, neden haftada 2 gün??

Pandeminin başından beri okulları mart-nisanda kısa bir süre kapatmak dışında hep açık tutan ülkelerde bir bulaş patlaması yaşandı mı? Okullarda kayda geçen bir ivme tespit edildi mi? Hayır aksine, OECD’nin raporları çocuklar arası bulaşın ve çocuktan yetişkine bulaşın yetişkinden yetişkine bulaştan daha az olduğunu ortaya koyuyor. Birçok ülke daha ufukta aşı yokken okullarını açık tuttular, biz şimdi aşılama şansından da bahsediyoruz, neden hala haftada 2 gün?

Sıklıkla servislerin bir risk olduğundan bahsediliyor. Ancak İstanbul genelinde bile servis kullanım oranı yüzde 20’nin altında, diğer illerde bu rakam çok daha düşük. Kaldı ki aylardır uçaklarda, metrolarda omuz omuza seyahat ediliyor. Maske kuralına sıkı sıkıya uyulduğunda büyük bir sıkıntı ile karşılaşılmadı. Servislerde de çocukların maskelerini sağlıklı bir şekilde takmaları sağlanabilirse -ki bunun için her servis aracına muhakkak bir görevli sistemi oturtulmalı- sorun yaşanmayacaktır.

MEB Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu ve başta Sayın Bakan okulların en kısa süre içinde en az 3 gün olacak şekilde açılmasından yana. Bundan eminim. Hatta bana gelen bilgi okulların 2 gün olarak açılacağı açıklanması yapılmadan önceki gün planın okulları en az 3 gün açmak olduğu yönünde.

Fakat sanıyorum son dakikada hep Bilim Kurulu'nun kaygıları devreye giriyor.

O nedenle bugünkü kritik toplantı öncesi Bilim Kurulumuzun değerli üyelerine teker teker yalvarıyorum. Yoğurdu artık çocuklarımız üzerinden üfleyerek yemeyin. Risk görüyorsanız geri kalanı kapatmayı salık verin ama bu ülkenin gelecek nesilleri tamamen mahvolmadan çocukları okullarına kavuşturun…

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar