Sivil ve özgürlükçü bir anayasa umudu hakikaten var mı?
Bu kadar kutuplaşmış, kutuplar arası diyalog kanallarını bu kadar kapatmış bir siyaset tablosunda üzerinde farklı kesimlerin uzlaştığı, siyasi olarak geniş bir katılımın sonucu ortaya çıkacak bir anayasa mümkün olabilir mi?
İmkansıza yakın bile diyemiyorum, bu ihtimal yüzde 0.
İki keskin cepheye ayrılmış siyasi kompozisyonda tarafların bir araya gelmesi için sistem tartışmasını kırmızı çizgi olmaktan çıkarmaları gerekiyor her şeyden önce. Ama bu mümkün görünmüyor.
Bir tarafın güçlendirilmiş parlamenter sistem kırmızı çizgim, diğer tarafın cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kırmızı çizgim dediği bir ortamda masaya hep birlikte oturulamayacağı açık.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü çağrısı karşılık bulsa da bulmasa da bu çağrı altına herkesin imza atacağı, yıllardır yapılmak isteneni özetleyen, açık, yalın, üzerine iyi düşünülmüş bir çağrı.
Bu çağrı ile birlikte iktidar cephesi son bir haftadır başlattığı ‘yeni anayasa tartışmasında’ tartışmasız bir şekilde söylem üstünlüğü elde etti.
Halbuki hem sistem hem anayasa konusunu aylardır muhalefet cephesi gündeme getiriyor. Ancak muhalefetin sorunu çok dağınık ve fazla dallı budaklı bir görüntü içinde olması.
Tayyip Erdoğan anayasa çıkışı ile rakiplerinin önemli bir kozunu elinden alma hamlesi yaptı. Bu, muhalefeti "Yıllardır beklenen yeni anayasa için yanımızda mısınız, karşımızda mı?" parantezine sıkıştırma hamlesi.
- Normalleşme esas şimdi başlıyor7 dakika önce
- Kamuoyu son tartışmalara nasıl bakıyor?1 gün önce
- 2010'daki U2 konseri ve karşılıklı öfke3 gün önce
- Devlet Bahçeli o video ile kime mesaj verdi?1 hafta önce
- Özgür Özel için esas tehlike şimdi başlıyor1 hafta önce
- 'Erkek' kazandı2 hafta önce
- Devlet Bahçeli'nin açtığı yol kapandı mı?2 hafta önce
- Siyah-beyaz3 hafta önce
- Müsavat Dervişoğlu: "Mesele el sıkışmak değil, el uzatmak"3 hafta önce
- Bu filmi daha önce görmemiş olabiliriz…3 hafta önce