Yeniden merhaba...
Yaz başında geriye dönüp şöyle bir baktım.
Sabah gözümü açıp da ne yazacağımı düşünmediğim en fazla bir hafta geçirmişim. Fark ettim ki rutin bir döngünün içinde yıllar akıp gidiyor.
Rutinler yaşamı düzenlemek için, belli bir ritmi yakalamak için iyidir.
Ama yazı yazarken hep aynı düzene takılmak kötüdür.
Ara sıra döngüyü kırmak, binanın tepesine çıkmak, altı üst, üstü alt yapmak gerekir.
Biraz öyle yaptım galiba.
4 hafta durdum.
Evet, evet bildiğiniz durdum.
‘Tatil yapmalıyım’, ‘Eğlenmeliyim’ ‘dinlenmeliyim’ telaşına hiç girmedim.
O telaşların çalışmaktan daha fazla yorduğunu tecrübe ile biliyorum artık.
Hayatı akışına bıraktım.
İstanbul’da, 24 saat çocuklarla koşturdum, ertelediğim küçük işleri hallettim, uzun zamandır arayamadığım dostların kapısını çaldım, istediğim kitapları okudum ve bol bol yürüdüm.
İyi geldi sevgili okurlar…
Hani beslenme uzmanları açlık kürü öneriyorlar ya, vücudun kendini yenilemesi için.
Ben de gündem kürü yaptım.
Ve fark ettim ki günler hatta bazen haftalarca konuştuğumuz, üzerine yazıp çizdiğimiz konuların hayatın içinde hiçbir karşılığı yok.
Sokakta bir yaşam var ve gündem dediğimiz şey giderek yaşamın merkezinden uzaklaşıyor.
Bu böyle devam edemez.
- 2010'daki U2 konseri ve karşılıklı öfke16 dakika önce
- Devlet Bahçeli o video ile kime mesaj verdi?3 gün önce
- Özgür Özel için esas tehlike şimdi başlıyor6 gün önce
- 'Erkek' kazandı1 hafta önce
- Devlet Bahçeli'nin açtığı yol kapandı mı?1 hafta önce
- Siyah-beyaz2 hafta önce
- Müsavat Dervişoğlu: "Mesele el sıkışmak değil, el uzatmak"2 hafta önce
- Bu filmi daha önce görmemiş olabiliriz…2 hafta önce
- Çözüm süreci değil kardeşlik hareketi3 hafta önce
- Kötülüğün kaynağı ve Fetullah Gülen3 hafta önce