Açıkhava Tımarhanesi

Türkiye’de bugüne kadar akla gelebilecek her başlık siyasi kavga malzemesi oldu. Ancak meğer akla gelmeyenler de varmış: Köpek kakası.

Günlerdir ne tartışıyoruz? “Boji metroya kaka yaptı mı, yapmadı mı?”

Cebinden çıkardığı dışkıyı Boji’ye aitmiş gibi metronun koltuğuna yerleştiren bir kişinin görüntülerine de şahit oldu bu millet.

Allahım aklımıza mukayyet ol diyeceğim ama maalesef bu temenni için bile çok geç sanki... Memleket bir açıkhava tımarhanesine döndü!

Dünyalar güzeli bir köpek olan İBB’nin sahiplendiği Boji dahi bir ayrışma mevzusu halinde ülkede. Boji’yi sevmemek pek mümkün değil ama öte yandan onu böylesine sahiplenmenin arkasında hayvan sevgisinin çok ötesinde bir duygu da var.

Bu duyguyu besleyen atmosfer ise her geçen gün kuvvetleniyor. Türkiye’de insanlar mevcut siyasi kamplaşma nedeniyle giderek akıldan uzaklaşıyor. Maalesef bu tüm taraflar için geçerli.

Hangi mantık, daha doğrusu mantıksızlık cebe dışkı koyar, sonra da o dışkıyı bir köpeğe iftira atmak için kullanır? Hakikaten aklım almıyor. Burası sözün bittiği yer!

Bu arada bu çirkin oyunun mantığı da yanlış…

Diyelim ki Boji hakikaten metroya pislemiş olsun… Sonuçta bir köpekten ve son derece doğal bir ihtiyaçtan bahsediyoruz, yani Boji’nin kakasını bulmak Boji için bir utanç vesilesi olamaz ki! Onu ulaşım araçlarından atmak için hiç olamaz. İstanbul’un geniş ulaşım ağını ustalıkla kullanan çok özel bir köpek Boji.

Kaldı ki sadece o değil, bence toplu ulaşım tüm evcil hayvanlara çok daha dostane yaklaşmalı. Yurtdışında birçok ülkede metroda, otobüste sıklıkla sahibi ile birlikte seyahat eden kediye, köpeğe rastlarsınız, Türkiye’de bu hala yok denecek kadar az.

Her neyse…

Boji’ye dönelim zira bir köpek kakası üzerinden işler çığırından çıkmış durumda.

Bir gazete köpek kakası hadisesi ile ilgili açıkça Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu’yu hedef gösterdi. Gerekçe olarak da Göksu’nun Boji’nin kakası haberini yapan hesabı takip ettiğini, bu hesabın arkasında Göksu’nun olduğunu ileri sürdü.

TEVFİK GÖKSU: BÖYLE DELİ SAÇMASI BİR İTHAMA CEVAP VERMEYİ BİLE HAKARET KABUL EDERİM

Bu ithamı sormak için Tevfik Bey’i aradım. Boji tartışmasını gördüğünü söyledi ama kendisi ile ilgili iddiayı ilk kez benden duyduğunu ifade etti. “Perşembe günü Belediye meclisi toplantımız var Nagehan Hanım ona hazırlanıyoruz, çok yoğunluğumuz var. Konuyu gördüm ama çok detaylı takip edemedim” diye konuştu. Kendisine yönelik ithama ise diyecek söz bulamadığını, bunun deli saçması olduğunu söyledi.

Telefonu kapattıktan 5 dakika sonra yine aradı Göksu. O arada kendisini işaret eden söz konusu habere bakmış. “Ben böyle bir saçmalığa cevap vermeyi bile kendime hakaret kabul ederim. Yorum yapmaya bile gerek yok” diye konuştu.

Boji ile ilgili İBB Basın Sözcüsü ve Ekrem İmamoğlu’nun Başdanışmanı Murat Ongun’u da aradım.

Türkiye kendisini konuşurken Boji nasıl? Ne yapıyor?

Ongun bu hadisenin siyasi bir motivasyonla iktidar tarafından yapıldığına inanıyor. Bana haberi paylaşan hesabın AK Partili hesaplar tarafından takip edildiğini söyledi.

Ancak ben takip üzerinden böyle vahim bir sonuca ulaşmayı açıkçası doğru bulmuyorum. Kraldan çok kralcılık ya da işgüzarlık yapmak isteyen birilerinin işi gibi geliyor bu saçmalık.

MURAT ONGUN: BOJİ'Yİ GENİŞ ARAZİSİ OLAN BİR AİLENİN SAHİPLENMESİNİ İSTİYORUZ

Öte yandan Ongun’a tüm bu gelişmelerden sonra Boji’nin ne yaptığını da sordum.

Geniş bir alana ihtiyacı olan bir köpekmiş, şimdi böyle bir yerde bakılıyor ve dinleniyormuş. Ongun sokaklara salmaktan endişe ettiklerini söyledi. “Bunca spekülasyondan sonra başına bir şey gelmesinden korkuyoruz” dedi. O nedenle Boji’yi geniş arazisi olan hali vakti yerinde bir eve vermek istiyorlarmış, buradan duyurayım…

Elbette yaşananlar çok tatsız ama ben Ongun’un endişesini de biraz fazla buldum. Yani bu ülkede siyasi cinayetler köpeklere uzanacaksa tası tarağı toplayıp hep birlikte tımarhanenin yolunu tutalım derim…