Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

İYİ Parti İstanbul Milletvekili, partinin eski genel başkan yardımcısı ve önde gelen isimlerinden Yavuz Ağıralioğlu’nun Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına olumsuz baktığı daha önceki demeçlerinden ve son dönemki küskünlüğünden biliniyordu. Bir açıklama yapması da bekleniyordu.

Fakat açık söyleyeyim ben bu kadar zehir zemberek, Kılıçdaroğlu’nu ve CHP’yi iktidarın dahi yapmadığı ölçüde sert eleştiren, 6’lı Masa’ya çok ağır tenkitler içeren atom bombası gibi bir açıklama beklemiyordum.

"İYİ Parti’nin kıymetli emeklerinin mimarı olan Meral Akşener millete umut olarak kurduğu masada bir siyasi dayatmayla karşı karşıya kaldı diye itiraz ediyoruz... Millete umut masasında kendisine pusu kurulmasından rahatsızız…

İktidar on yılda milleti görmez oldu. Siz daha gelmeden kör ve sağır oldunuz... Muhalefet vazifesini unuttu. Muhalefet Cumhurbaşkanlığı makamını bölücülüğün pazarlık masasına sebep olacak şekilde yönetti…

Ben terörün gölgesinin düştüğü yerde devletin makamlarının örselenmesine razı değilim. Partimiz istiskal edildi. İYİ Parti’nin emekleri ziyan edildi…”

Bunlar en çarpıcı bulduğum kısımlar.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına ve HDP’nin desteğine çok sert ifadelerle ve İYİ Parti’nin genel havasını yansıtır izlenimi doğuran bir dil ile karşı çıkıyor Yavuz Ağıralioğlu.

Bundan sonra ne olacak? Yavuz Bey İYİ Parti içinde kalacaksa bu sözlerin ardından Sayın Kılıçdaroğlu’nun kampanyasına yönelik nasıl bir tavır sergileyecek? Bu sözler salt kendi görüşü mü? Sayın Akşener ve parti yönetimi Ağıralioğlu ile ilgili bir tasarrufta bulunacak mı?

Yaptığım çok detaylı görüşmeler sonucu tüm bu soruların cevaplarına ulaştım.

Konuşmadan önce Sayın Akşener’e bilgi vermiş

Öğrendiğime göre Yavuz Bey sokağın ve parti teşkilatlarının sesini yansıttığını düşünüyor. Parti teşkilatlarının çoğu değil tamamının kendisi ile birebir aynı düşüncede olduğu inancında.

Konuşmasını yapmadan önce Genel Başkanı Sayın Akşener’e haber vermiş. İçeriği paylaştığını zannetmiyorum ancak ne minvalde konuşacağını tahmin etmek çok güç değil.

Fakat Meral Hanım’ın bilgisinin olması onayının olduğu anlamına gelmiyor. Parti içinde ifade özgürlüğüne çok önem veren bir lider Akşener. Hatta İYİ Partililer hep "bizde izin alınmaz, herkes özgürce konuşur, genel başkan konuşmaktan çok dinlemeyi tercih eder” diyorlar.

Kısacası Yavuz Ağıralioğlu Sayın Akşener’e bilgi vererek çıkmış kürsüye.

Partisinden istifa etmeyi düşünmüyor

Bundan sonra ne olur?

İstifa etmeyi düşünüyor mu?

Soruşturdum.

Kesinlikle öyle bir düşüncesi yok. Partisinde kalmak istiyor.

Ancak İYİ Parti ne yapar? İhraç etmek için düğmeye basar mı? Ya da istifasını ister mi?

Parti kaynaklarına sorduğumda istifa talebi yönünde bir hava görmedim. İstifasının istenmesi başka tartışmaları beraberinde getirecektir deniyor nitekim kabul edelim maalesef Yavuz Bey’in söylediklerinin parti teşkilatlarında hakikaten de bir karşılığı var.

Bir yandan da insanın aklına Sayın Cihan Paçacı’nın istifası geliyor. Sayın Ağıralioğlu’nun konuşmasının yanında neredeyse övgü kalıyordu Cihan Bey’in söyledikleri ama Sayın Akşener onun istifasını istemişti. Bu kez Yavuz Ağıralioğlu’nun istifası istenmezse bu, söylediklerinin kabulü anlamına gelmez mi?

Bu konuda partideki görüşü şöyle özetleyebilirim: “Cihan Paçacı masada olduğu için sözleri sıkıntı yaratmıştı, Kemal Bey’i karşılayan heyetteydi, sözleri içerikten ziyade zamanlama olarak yanlıştı. Yani esastan değil usulden itirazımız vardı.”

Bu sözlerden sonra CHP’den ciddi bir tepki gelmesi de beklenmiyor İYİ Parti saflarında. Anladığım kadarıyla "Kemal Bey’in adaylığına yönelik isyanımıza karşı bundan sonra yeni bir gerginlik alanı oluşturulmak istenmez" kanaati hakim.

Kısacası Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının ve üzerine HDP’nin Sayın Kılıçdaroğlu lehine aday çıkarmama kararının üzerine birikmiş bir isyanı dile getirdiğini düşünüyor Yavuz Ağıralioğlu.

Haklı mı?

Ben açıkçası bu saatten sonra yapılan bu itirazın Millet İttifakı’na zarardan başka bir şey getireceği kanaatinde değilim.

Kaldı ki öğrendiğime göre Yavuz Bey 3 Mart krizi ertesinde yapılan Başkanlık Divanı toplantısında Meral Hanım hem Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı hem de HDP konusunu açıp her partinin kendi çizgisi vardır, herkesle görüşebilir fakat bizim olduğumuz masaya getiremez görüşünü dile getirdiğinde itiraz eden var mı diye sormuş, Yavuz Bey hiçbir itirazda bulunmamış.

O zaman dünkü tepkisi biraz gecikmiş bir tepki gibi geldi bana…

Acaba yeni bir siyasi maceraya çıkmak için mi yaptı bunu?

Böyle bir iddiayı teyit edecek hiçbir bilgi edinemedim.

Yavuz Bey AK Parti’ye çok uzak duran bir isim değildir, hatta yapıcı eleştiriye önem verdiğini söyler. Ben bir çok söylemini açıkçası Cumhur İttifakı’na daha yakın buluyorum. Öte yandan böyle bir hesapla çıkacak karakterde bir siyasetçi de değildir. Ben bunun tabanda ve parti içinde karşılık göreceğinden emin bir özgüvenle yapılmış bir duygusal bayrak açma girişimi olarak nitelendiriyorum.

Fakat bu girişim Kemal Bey açısından çok rencide edici. Seçimlere bu kadar az zaman kalmışken birlikte kampanya yürüttüğü partiden gelen böylesine suçlayıcı bir dil bana hakkaniyetli gelmiyor. 6’lı Masa iktidardan çok kendi içinden yıpratılıyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar