Terör borsası
Ankara Kızılay’da durakta bekleyen insanların arasına dalan bir aracın patlaması üzerine hayatını kaybeden 37 kişinin cesetleri soğumadan İstanbul’da bir saldırı daha oldu.
İstiklal Caddesi’nde hunharca öldürülen 4 kişi misafirdi. Turistti. Meselenin insani boyutu trajik, güvenlikle ilgili endişeleri ayyuka çıkarması dramatik. Ekonomik boyutu da gözden kaçmamalı. Bu yıl Türkiye’nin turizm gelirinde büyük ölçüde düşüş yaşayacağı konuşulurken, tam da öyle bir gündemde, turizmin kalbi yara aldı.
Ne diyorduk iki yıldır? “Hedef Türkiye.” Son üç yıldır yaşadığımız pek çok saldırı bu iki kelimenin pratiğe geçmesinden ibaret.
19 Mart günü İstiklal Caddesi’nde turist kafilesini hedef aldığı anlaşılan canlı bomba Mehmet Öztürk’ün IŞİD’le bağlantılı Gaziantep’teki Durmaz Grubu içinde yer aldığı ileri sürülüyor.
Ancak IŞİD saldırıyı üstlenmiş değil.
Kızılay’da 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırı PKK’ya bağlı TAK tarafından üstlenilmesine rağmen IŞİD etiketli saldırılar IŞİD merkezi tarafından üstlenilmiyor. Taksim-İstiklal Caddesi’nden çok önce, geçen yıl Ankara Garı’nda yüzü aşkın kişinin ölümüne neden olan saldırı da üstlenilmemişti. Suruç hakeza.
IŞİD, Batılı devletlere istedikleri haritayı çizmeleri için mazeret teşkil edecek şekilde yapılandırıldı. Ancak içeriğinin organik-inanmış fanatiklerden oluştuğundan da şüphe yok. Türkiye’ye saldırmak için yığınla mazereti var bu örgütün. Ancak IŞİD gibi “gövde-kelle gösterileri” ile ünlenmiş acımasız bir örgütün yaptığı saldırıları “yetim” bırakması tuhaf, normal değil.
Mehmet Öztürk’ten önce şüphelenilen isim Savaş Yıldız’dı. DHKP-C geçmişi çok az gazetede yer aldı. Ankara Garı saldırısından sorumlu olan Yunus Emre Alagöz vakasında ise saldırıyı önceden haber veren, ve sosyal medyada paylaşan kişilerin PKK’ya mensup oldukları anlaşılmış, gözaltına alınmışlardı.
Türkiye, kokteyl terör örgütü tanımıyla bu gibi hikâyeler nedeniyle tanıştı.
Sek mi kokteyl mi bilinmez ama bir gariplik olduğu kesin.
Ortada adı çıkmış terör örgütlerini kullanan ve yaptığı işlere, yapılacak operasyonlara kolaylık sağlaması için etiket yapıştıran başka oluşumlar var, hadi açık söyleyelim devletler var.
1) Bu devletlerle PKK gibi ne yaptığını açıkça bilerek çalışmak da mümkün. Cemil Bayık, İngiliz Times’a verdiği röportajda, “temel hedeflerinin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’ni (AKP) devirmek” olduğunu söylerken aldığı ihaleyi hatırlamaktan ve simsarlarının sahiplerinden daha fazla destek istemekten başka bir şey yapmıyordu mesela.
2) Fark etmeden herhangi bir devletin resmi ya da gayri resmi istihbarat birimlerine monte edilerek saldırı düzenlemek de mümkün. Özellikle IŞİD gibi merkezle irtibatın zor olduğu bir örgütün üyelerini ele geçirmek ve onlara örgüt adına talimat iletmek deneyimli istihbarat ve operasyon ajanları için hiç de zor olmasa gerek.
Dün TAK, bugün IŞİD, bugün DAEŞ, yarın DAEŞ-KP-C!
Gerçek şu ki bir terör borsası var. Ona bağlı olarak çeşitli kimlikler altına gizlenmiş terör simsarları var.
Bir de pavyonu var işin. Seç, beğen al.
***
Peki neden IŞİD etiketli bir canlı bomba Taksim’de patlıyor şimdi?
Hemen ardından 22 Mart günü Brüksel kana bulanıyor?
Dün demeç veren her Brüksel yetkilisi işin içinde IŞİD olduğundan emin görünüyordu. Belli ki, öyle ya da değil, sorumlu IŞİD olacak ya da öyle sayılacak.
Türkiye özelinde “PKK’ya çok yoğunlaştınız, IŞİD’i unuttunuz, ama unutmayın” mesajını elde bir tutmak lazım. Taksim saldırısının dış basında “Türkiye’de darbe olur mu, olursa ne olur” konulu analizlere manivela temin ettiğini de görebiliyoruz. (Bkz. “Could there be a coup in Turkey?” Michael Rubin / March 21, 2016 aei.org)
Ama resmi biraz daha büyütmek gerek.
Mesele biraz da ABD’nin 6 Mart’ta ilan ettiği, dün yeniden hatırlattığı “Musul Operasyonu” ile ilgili.
Yarın yazacağım.
Not: Taksim’deki saldırıyı lanetliyor, hayatlarını kaybedenlerin ve yakınlarının acısını paylaşıyor, yaralılara sabır diliyorum.
- Ankara erken mi sevindi?5 dakika önce
- Trump'ın kazanması Türkiye'yi kuzey Suriye konusunda hareketlendirecek mi?56 dakika önce
- Suruç'ta beliren çözüm, büyük barışın habercisi olsun1 hafta önce
- Silahlar susmadan demokrasi gelir mi?1 hafta önce
- Bahçeli'nin tarihi çağrısı ve TUSAŞ saldırısı2 hafta önce
- 12 yıl önce ölseydi?2 hafta önce
- Yenidoğan skandalına karışan 17 hastane neden hala açık?2 hafta önce
- DEM'in kendisine ait bir iradesi yoksa devlet iradesi olanı işe almalı3 hafta önce
- Yeni dönemin motivasyonu duygusal değil bölgesel3 hafta önce
- "Kadını öldürmek daha kolay" diye mi?1 ay önce