Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

15 TEMMUZ’un sene-i devriyesi kutlanmakta. Evet, bu bir kutlama. Çünkü 15 Temmuz, sadece darbe girişiminin olduğu bir gün değil. Türkiye’nin darbeler tarihinde eşi benzeri olmayan bir hürriyet ve memleket savunmasının tarihi.

Savunma olur da şehitler olmaz mı? Elbette var, şükran duygularının, duaların başköşesinde yaşayan.

Savunma olur da gazi olmaz mı? Var, kıymetleri yeterince bilinmeyen, “Tamam kardeşim devleti kurtardın, hadi şimdi yoluna git” denilen.

Savunma olur da hain olmaz mı? Var. Darbe girişiminin direksiyonunda oturdukları halde, “Biz yapmadık, kedi yaptı” halleriyle hâlâ inkâr, hâlâ yalan peşinde koştuklarını görebildiğimiz adamlar, FETÖ’cüler.

ABD ve Almanya gibi ülkelerin, “Darbe girişimini FETÖ’nün yaptığına ikna olamadık” yollu açıklamalarını kullanıyor, darbe girişiminin Fethullah Gülen’e bağlı kimselerce yapılmadığını, tiyatro olduğunu, bizzat Erdoğan tarafından yapıldığını iddia edebiliyorlar. Ülkenin darbeden kurtarılışının birinci yıldönümünde hâlâ kafaları karıştırabiliyorlar.

OHAL şartlarını, KHK’ları eleştirebiliriz. Darbede rol oynamamış, oynaması mümkün olamayacak kimselere karşı yapılan her haksızlığın hak iddiası olarak geri döneceğini hatırlatabiliriz. Ama bütün bunlar 15 Temmuz hain darbe girişiminin lokomotifinin legal görünümlü illegal yapı olduğu gerçeğini değiştirmez. TSK’nın geçmişindeki darbeler son darbe girişiminin komutasında FETÖ olduğu gerçeğini gölgede bırakmaz.

Bunun en önemli göstergesi, o gece darbe girişimine dışardan destek veren sivillerin her birinin Gülen’e bağlı bürokratlar, uzmanlar, mühendisler olmasıdır.

HEPSİ SİVİLDİ

Hatırlayalım ve hiç unutmayalım.

Sadece son 25 ayda 12 kez ABD’ye giden, darbe girişiminden 2 gün önce son kez ABD’ye gidip 13 Temmuz günü dönen, darbe girişimi gecesi Akıncı Üssü’nde yakalanan, üzerindeki GPS cihazını tuvalete saklarken yine yakalanan Adil Öksüz.

Adil Öksüz’e son ABD seyahatinde eşlik eden, tıpkı Adil Öksüz gibi Akıncılar Üssü’nde yakalanmış, tıpkı Öksüz gibi bu durumu “arsa bakmaya gelmek” olarak izah eden, darbe gecesi F16’ların bağlı olduğu 143. Filo’nun koridorlarında dolaştığı görüntülü kayıtlarla tescil olmuş Kaynak Holding yöneticisi Kemal Batmaz.

Aynı filonun koridorlarında dolaştığı yine güvenlik kayıtlarıyla tespit edilmiş, adli dinlemelerin üssü Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nda çalıştığı 2010-2013 dönemiyle ilgili açılan davada sanık olarak ifade vermiş Harun Biniş.

Darbe girişimi gecesi TRT ve dijital yayın platformu Digitürk yayınlarını ele geçirerek darbecilere yardım etmekle görevlendirilmiş, 16 Temmuz sabahı TRT’nin İstanbul binasının dış duvarından kaçarken görüntülenmiş, Gülenci Kaynak Holding çalışanları: Harun Şahin, Niyazi Akalın, Seyfullah Genç.

Darbe girişimi gecesi Ankara TRT’ye darbecilerle birlikte gelen, görüntüler çıktıktan sonra ortadan kaybolan bilgisayar mühendisi Havelsan çalışanı Onur Demircan.

Darbe girişimi gecesi Akıncı Üssü’nde yakalanan, Kemalist görünümlü cemaat okulu Anafartalar Koleji sahibi Hakan Çiçek.

Marmaris’e Erdoğan’ı almaya giden SAT komandolarına “abilik” yapan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nda (BDDK) üst düzey yönetici Kemal Işıklı.

14 Temmuz akşamı darbeci askerlerin gaza getirilmesi toplantısının yapıldığı evin sahibi, bazı askerlerin bağlı olduğu örgüt imamı Bilgi Teknolojileri ve Telekomünikasyon Kurumu Başkan Yardımcısı Muhterem Çöl. (*)

İsimleri buraya sığmayacak yüzlerce darbe azmettiricisinin hepsi “sivil”di.

Bu isimler asla unutulmamalı ki, asker olmayı imtiyaz kabul eden kibire, bir cemaat liderine inançla bağlı olmanın verdiği seçilmiş hissi eklendiğinde ortaya çıkan yırtıcı kimlik iyi idrak edilsin.

(*) 15 Temmuz ve FETÖ bağlantısı üzerine bazı bilgileri, Yıldıray Oğur-Ceren Kenar imzalı “15 Temmuz Darbesinin Arkasında Kim Var?” başlıklı araştırma yazısından aldım.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar