Bu yıl...
Dünyanın kaderini şekillendirecek tohumların atıldığı bir yıldı.
Bir Kuzey Kore liderinin onlarca yıl sonra ilk kez Güney Kore toprağına ayak basması öyleydi meselâ.
Fransa’da başlayan ve Avrupa’nın tümüne tesir etme potansiyelini koruyan "Sarı Yelekliler" protestosu da, öyle...
ABD, İran'la yapılan nükleer anlaşmasından çekildiğini bu yıl açıkladı.
Ayrıca ABD bu yıl şunları da yaptı: İsrail Büyükelçiliği'ni Tel-Aviv'den Kudüs’e taşıdı.
Suriye’deki askerlerini çekeceğini açıkladı.
BM İnsan Hakları Konseyi'nden çekildi. Hem de ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Halley’in, ‘İnsan Hakları Konseyi uzunca bir süredir insan haklarını istismar edenlerin koruyucusu ve siyasi önyargıların çöplüğü durumundadır” sözleriyle.
Her biri şimdiden sonuç doğuran ve geleceğe doğru sonuç doğurmaya devam edecek olaylar.
Yılın ölü doğumu, bu yıl Suudi Arabistan’da kadınların ilk kez direksiyon başına geçmesini sağlayan ve bu sayede Batı’dan bol bol övgü alan Muhammed Bin Selman reformculuğu oldu. Adamın ‘câni’ çıkması bir yana, reform da reform değildi zaten. Suudi Arabistan’da kadınlar kocalarından ya da babalarından izinsiz banka hesabı açtıramıyor, pasaport alamıyorlar hâlâ.
Hem dünya hem Türkiye hem gazetecilik hem demokrasi hem fikir ve ifade hürriyetinin geleceği açısından çok çarpıcı olan olay bu yıl yaşandı: Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan siyaset/istihbarat elitinin eliyle öldürülmesi. Oldukça vahşi biçimde.
Gazetecileri Koruma Komitesi'ne göre 2018, en fazla gazetecinin öldürüldüğü yıl oldu. Bu durum sadece medyayı ilgilendirmiyordu; demokrasinin, dünyanın pek çok yerinde test edildiği, sınandığı ve zorlandığı gerçeğinin bir yansımasıydı ve bu acı gerçek belki de ilk kez bu yıl, dünyanın pek çok yerinde eş zamanlı olarak hissedildi.
Türkiye’nin işleri de geçen yılki kadar zordu... 24 Haziran seçimleri ile ülke hem teoride hem de pratikte yeni bir hükümet sistemine geçmiş oldu. Afrin Operasyonu ile Türkiye, sınır hattında PYD koridoru istemediği konusunda ne kadar kararlı olduğunu ortaya koydu.
FETÖ ile mücadele tüm hızıyla sürdü. Operasyonlar FETÖ ile sınırlı kalmadı, Furkan Vakfı’ndan, Adnan Oktar ve müritlerine kadar genişledi. Öte yandan mücadelenin ‘sulandırıldığı’ da en çok bu yıl dillendirildi. Zira, ‘mor beyin’ adlı uygulama ile binlerce insanın nasıl boş yere ByLock mağduru haline getirildiği ortaya çıktı.
Kazalı bir yıldı. Bilançosu 25 ölü, 340 yaralı olan Çorlu tren kazası ve yakın zamanda Ankara’da yaşanan hızlı tren kazası 2018’in en üzücü olayları arasında yer aldı.
Ülkenin sokaklarına, iş yerlerine, mutfağına, çocukların okul taksitlerine damga vuran en büyük olay ise Pastör Andrew Brunson kriziydi. Trump’ın attığı tivitlerle 7 TL’nin üzerine çıkan dolardaki dalgalanma ekonomiye duyulan güveni ciddi şekilde sınadı.
***
‘EN’LER, ENLERİMİZ…
En ‘umursanmayan’...
Gazze’de yapılan büyük dönüş protestosu 8 ay sürdü ve İsrail müdahalesinde 168 Filistinli öldü. Kimsenin 'gık'ı çıkmadı, hatta meşhur Filistin sevdalıları bile o tarafa dönüp bakmadı.
En ‘kadın’...
ABD ara seçimlerinde ilk kez biri başörtülü iki Müslüman kadın Temsilciler Meclisi'ne girdi. İş hayatındaki cinsiyet eşitsizliğini tamamen ortadan kaldıran İzlanda'da, iş yerlerinde erkeklere kadınlardan fazla maaş verilmesi yasaklandı. Slovenya'da Genelkurmay Başkanlığı görevine Tümgeneral Alenca Ermenc'i getirildi. Ermenc, bir NATO ülkesinde bu göreve getirilen ilk kadın oldu.
En ‘melankolik’...
İngiltere'de başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada yalnızlıktan sorumlu bir bakanlığın kurulduğu açıklandı. Muhafazakar Parti'den Milletvekili Tracey Crouch'un yalnızlık bakanı olarak atanacağı belirtildi. Gripin’in kehaneti gerçek oldu yani. Ne diyordu şarkı? ‘Yalnızlığın çaresini bulmuşlar’.
En ‘güvenilmez’...
Facebook'un kurucusu ve CEO'su Mark Zuckerberg, 87 milyon kullanıcının verilerini İngiltere merkezli Cambridge Analytica şirketi ile paylaştığını itiraf etti. İfade veren Zuckerberg özür diledi.
En çok "kazanan"...
Apple ülke, sınır tanımaksızın her teknolojisever üzerinde kurduğu egemenliğin meyvesini topladı. Hem de tarihi bir rekor kırarak. Piyasa değeri 1 trilyon dolar aşan ilk şirket oldu.
En "kötü alışveriş"...
Kimliği bilinmeyen sokak sanatçısı Banksy'ın 1.4 milyon dolara satılan "Kırmızı Balonlu Kız" isimli eseri, satılmasının akabinde, kendi kendini imha etti. Kendini imha esere dahil miydi, konu Kapitalizm eleştirisi miydi, ‘sanat alınıp satılmaz’ manifestosu mu söz konusuydu bilinmez... Emin olunan tek şey kimsenin alıcının yerinde olmak istemeyeceğiydi.
En "samimi"...
İrlanda’lı şarkıcı Snead O’Connor’un Müslüman olduğunu duyurması, ‘Elhamdülillah’lı ‘gif’i, basit dantelli yazması ve aldığı güzel tepkiler sosyal medyada hâlâ samimi ve içten bir iletişim mümkün olabilir umudu yarattı.
En "tuhaf dilekçe"...
Dudağına inşaat silikonu enjekte eden sahte doktoru şikâyet etmek için CİMER’e yazan bir kadın çağrısına karşılık bulmak için, talebine “Ak Partiliyim, yardım edin” notunu da ekledi, hatta yetinmedi, iddiasını kanıtlamak için sandık başında oy pusulasına bastığı mühürle çektirilmiş selfisini de iliştirdi. İnşaat, estetik ameliyat ve oy pusulasını aynı kontekstte buluşturmuş ilk insan oldu.
En "şaka gibi soruşturma"...
Klibinde birçok 1 dolar görünen şarkıcı Mabel Matiz’e karşı FETÖ soruşturması başlatılması. İnsan cümleyi tamamlayacak yüklem de bulamıyor, tâkât de.
En "absürd hukuki işlem"...
Kayseri'de bir vatandaş düğününde çeyrek altın taktığı kişinin kendi düğününe gelmemesi ve altını göndermemesi üzerine ilamsız icra takibinde bulundu, işin ilginç tarafı muhatabı da icra takibinin adını duyar duymaz korkup altının bedelini hemen ödedi.
***
BÜYÜK KAYIPLAR
Demokrat, entelektüel ve namuslu bir yazar olan Kürşat Bumin’i kaybettik.
Mahmut Hoca’mız, usta oyuncu Münir Özkul artık aramızda değil.
Mülksüzler, Karanlığın Sol Eli ve Yerdeniz Büyücüsü gibi romanların yazarı, Amerikalı bilim kurgu ve fantastik edebiyat kraliçesi Ursula Le Guin artık yazamayacak.
La Boheme’in üstadı, dünyaca ünlü Fransız şarkıcı Charles Aznavour ve 18 Grammy Ödülü kazanan Soul müzik duayeni Aretha Franklin hayata veda etti.
İngiliz evrenbilimci, astronom, teorisyen ve yazar Stephen Hawking ahirete intikal etti.
Birbirinden sevimli, hayat dolu, neşeli tasarımlara imza atmış olan modacı Kate Spade intihar ederek fena halde üzdü.
Spider Man, Iron Man, Fantastik Dörtlü, X-Men ve Marvel gibi dünyaca ünlü çizgi kahramanlarının mucidi Stan Lee, hayata gözlerini yumdu.
Herbiri bir eser, bir çizgi, bir iz, bir düşünce, bir ses ve tavır bıraktı geride.
Öldükleri kesin. Ama yok olduklarını söylemek için kör, sağır ya da aptal olmak gerekiyor...
- Ankara erken mi sevindi?5 dakika önce
- Trump'ın kazanması Türkiye'yi kuzey Suriye konusunda hareketlendirecek mi?56 dakika önce
- Suruç'ta beliren çözüm, büyük barışın habercisi olsun1 hafta önce
- Silahlar susmadan demokrasi gelir mi?1 hafta önce
- Bahçeli'nin tarihi çağrısı ve TUSAŞ saldırısı2 hafta önce
- 12 yıl önce ölseydi?2 hafta önce
- Yenidoğan skandalına karışan 17 hastane neden hala açık?2 hafta önce
- DEM'in kendisine ait bir iradesi yoksa devlet iradesi olanı işe almalı3 hafta önce
- Yeni dönemin motivasyonu duygusal değil bölgesel3 hafta önce
- "Kadını öldürmek daha kolay" diye mi?1 ay önce