Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

HAVALAR iyice soğudu. Anneler eve kapandı, çocuklar bunalmanın eşiğinde. Ancak düşündüğümüzde biz anneler de haklıyız. Kapalı mekânlara, binlerce insanın olduğu yerlere çocuklarımızı sokmak istemiyoruz çünkü hastalıklardan korkuyoruz.

Uzmanlar kapalı kalabalıkların olduğu yerlere girilip eğlence arayışında olmak yerine açık havanın her zaman daha güvenli olduğunu söylüyorlar. Yaz ve kış mevsimleri için görüşleri aynı. Bunalıp, terleyip, havasız ortamlarda mikrop kapacaklarına azıcık üşüseler bile açık havanın daha sağlıklı olduğunu belirtiyorlar.

Size tavsiyem bol bol temiz hava almanız, hem çocuklar hem de kendiniz için. Alın bakkala markete götürün, kısa ihtiyaç molalarınızda çocukları da yanınıza alın, evinizin yakınındaki bir kitapçı, bir aktivite alanı çözümünüz olsun. Evlerde yapılacak oyun grupları, komşu çocuklarla kendi çocuklarınızı bir araya getireceğiniz buluşmalar hem sevgi dolu hem de paylaşım dolu etkinlikler oluyor. Ancak çocukların terleyeceği, bunalacağı uzun otomobil yolculuklarını bu mevsimde yapmamayı, trafiğin çok yoğun olduğu bölgelere çocuklarınızı taşıyıp perişan etmemenizi özellikle tavsiye ediyorum.

Ve sizlere şimdi evde kaldığınız kış günleri için bazı öneriler vermek istiyorum.

■ Kalesini yapmasına izin verin!

Dışarıda yağmur yağıyor ve siz çocuğunuzu parka ya da bahçeye çıkaramıyorsunuz. Battaniye, sandalye, çamaşır sepeti ya da herhangi başka şeylerden ona küçük bir kulübe yapın. Bittiğinde de içine ışık ya da fener gibi bir aydınlatma takın.

■ Sanatı ihmal etmeyin

Evde resim defteri, boya kalemleri, makas, yapıştırıcı, el işi kâğıtlarıyla son derece eğlenceli zaman geçirebilir.

■ Oyun hamuru

Oyun hamuru sevmeyen çocuk gördünüz mü? Hamura ek olarak hamur makinesi ya da buna benzer aksesuvarlar da alırsanız çocuğunuzun keyfine diyecek olmaz. Anneler de bu konuda çok becerikli oluyor, kendimden biliyorum.

■ Kılık değiştirin!

Kılık değiştirip taklit yaparak oynamak çocukken yapılacak en eğlenceli oyun bana göre. Bir sandık dolusu kıyafetle farklı farklı kılıklara girmek bütün çocuklar için çok eğlencelidir. Çocuğunuzu hemşire, balerin, aşçı ya da polis kılığına sokun.

■ Bloklar elinizin altında olsun

Tahta bloklarla kocaman bir şehir ya da uzun kuleler kurarsınız. Daha sonra arabaları üzerlerine sürerek bütün şehri yerle bir edersiniz. Bütün çocuklar bu oyuna bayılır.

■ Kuklayı unutmayın bozulurum!

Bir kukla gösterisine ne dersiniz? Hazır kuklalar alabilirsiniz ya da kendiniz yapabilirsiniz. Çocuğunuz onunla bizzat ilgilenmenize bayılır ama işiniz varsa ve çocuğun arkadaşlarıyla oynaması gerekiyorsa bir kumaş yardımıyla sahne perdesi yapıp kuklaları konuşturmalarına yardım edebilirsiniz.

■ Fotoğraf seansları

Tek kullanımlık ucuz bir fotoğraf makinesi alıp kendi fotoğraflarını çekmesini sağlayabilirsiniz. Nelere dikkat ettiğine çok şaşıracaksınız. Ucuz bir video kamera da alabilirsiniz. Çocuğunuz kendi filmini çekecek ve izlerken büyük keyif alacaktır.

■ Hazine sandığı!

Çocuğunuzun seveceği oyuncakları ve küçük cisimleri alıp bir kutuya koyun ve saklayın. Her gün gördüğü oyuncaklarından sıkıldığında aniden hazine sandığını çıkarın. Bu oyuna bayılacaktır.

114 KADIN BU kitapta buluştu...

BABALAR ve kızları arasındaki o çok özel, kızların tüm yaşamlarındaki en önemli düğümlerden biri olan ilişkiyi, kızları babalarına mektup yazarak anlattılar. Bir zamanlar babalarının küçük kızları olan üç kadın 'Hadi' dedi ve çeşitli yaşlardan, farklı kesimlerden, ayrı görüşlerden, içlerinde tanınmış isimlerin ya da tanınmış babaların kızlarının da olduğu 114 kadın kâğıdı kalemi eline alıp yaşamlarındaki ilk erkeğe, babalarına yazdıkları bir sayfa mektupla onların kendileri için ne kadar önemli olduğunu tüm yalınlığıyla ortaya koydular. Kimi 'Babam keşke hayatta olsaydı,' diye iç geçirirken kimi 'Zamanında keşke yan yana dururken daha fazla anlatıp birbirimizi dinleyebilseydik' diyordu. Bu hayata hazırlanırken babası kimine güçlü bir dayanak olmuştu, kimisi içinse babası hatırlanması bile sonsuz acılar veren, en ufak tereddüt duymaksızın küçük kızını terk edip gitmiş bir adamdı.

Bir bakıma hepsi için tek bir gerçek vardı: İçlerindeki küçük kız çocuğu salıncakla gökyüzüne doğru yükselip saçları rüzgârla savrulurken arkasında durup onu sallayan adamın güçlü kollarının öne doğru her gidişte kendisini daha yükseğe çıkaracağından emin olmak, salıncaktan inerken bir yeri incinmesin diye elini tuttuğunda onun avucunun sıcaklığını hissetmek istiyorlardı.

Bu şahane kitabın geliri 21. yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfı kanalıyla çocukların eğitimi için bağışlanıyor. Belki de daha önce ortaya konmamış "nasıl bir kız babası" olunacağının bir kılavuzu niteliğindeki İmza: Kızın, çıktığının altıncı gününde ilk baskısını tüketti. Hadi hanımlar beyler, bundan harika yeni yıl hediyesi olur mu? Hem hediye, hem de çocuklara yardım...

Konuştur beni anne!

YENİ, son ve en büyük eğlencemiz kendi fotoğraf ve videolarımızı çekmek kızımla. Bir yatağa yatıyoruz, elimize kamerayı alıyoruz başlıyoruz çekmeye. Isır, öp, şaşır, kork, dil çıkar, çığlık at derken neredeyse birbirimizle röportaj yapar hale geldik. Telefonumu veya kamerayı alıp yanıma koşuyor

ve diyor ki: "Sor bana anne!" Ben sorular soruyorum, o yanıt veriyor. Sonra diyor ki: "Hadi anne konuştur beni." Kendini izlerken çok eğleniyor ve çok gülüyor. Herkese tavsiye ederim!

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar