Bitmeyen derdimiz: 2 yaşında kişilik savaşında!
İnsan bu dönemi her yaşadığında geçmeyecek sanıyor, atlattığında ise öyle bir şey yaşadığını hemen unutuyor. Kaila ile Rüzgar arası 10.5 ay olduğu halde biz bile "Kaila böyle değildi bu kadar yapmadı" derken bakıcı ablamız diyor ki "unutmayalım lütfen yaptı tabii ki bunun durumu da geçecek sabırlı olalım"
Rüzgar tam olarak başlık modunda bir süredir. HAYIR bir diye bir kelime tanımıyor. EVET canı isterse önerileri en sevdiği kelime oluyor. Sürekli ağzından "İSTEMİYOLUM" veya "İSTEMİYCEM" çıkıyor. Az önce istemiyorum dediği şeyi beş altı dakika sonra kendiliğinden istiyor hale geliyor.
Rüzgar ile birlikte tam üç kez iki yaş kaosu içinden geçmiş bir anne olarak artık net olarak şunu söyleyebilirim ki bebeğiniz erkek ise ve ikizler burcu ise yandınız. Zaten dengesiz isteklerin ve kendini bilmez duyguların ortasında olan bebeğiniz bir de burcundan öyle etkileniyor ki o iki yaş krizini yemin ediyorum on kat yoğun yaşıyorsunuz.
Sabırlı olmanın dışında akıl sağlımızı kaybetmemek için bunu dönemi en baştan anne ve babalar olarak kabullenmemiz gerekiyor.
Şu an hem iki yaş dönemi yaşayan Rüzgar, hem ergenlik değişimi yaşayan Berent hem de klasik kızsal durumları öğrenen "benim memelerim neden yok?" veya "benim niçin pipim yok anne bunu bana sen mi seçtin belki ben pipi istiyordum neden bana sormadın?" diye sorular sorarak cinsiyet kavramlarını kafasında oturtan Kaila ile uğraşan bir anne olarak, bugün bu konuyu ve araştırdıklarımı sizlerle paylaşırsam bana da iyi gelir, sabrımı güçlendirir ve yalnız olmadığımı bir kez daha anlarım diye düşündüm...
İşte 2 yaşındaki minik insanlar için HT HAYAT'ın değerli uzmanlarından "hayır" cevabına alternatifler!
İki yaşındaki bir çocuk "hayır" cevabını anlamaz ve ona disiplin vermek oldukça zordur. Onu belalardan uzak tutmak ve doğruyu öğrenmesini sağlamak için "hayır" cevabını vermekten daha etkili yollar bulun.
Başka bir şekilde ifade edin:
İki yaşındaki çocuğunuzla ne kadar empati kurmayı denerseniz deneyin ona kendini kontrol etmesini ve yaptığı şeyin yapmaması gerektiğini söyleyemeyebilirsiniz. Yine de ona nasıl davranması gerektiğini söylemelisiniz: Ona hayır demek yerine yaptığı şeyin yerine ne yapmasının daha iyi olacağını söyleyin. Pozitif talimatlar negatif olanlardan daha etkili olacaktır. Yani ona "Hayır, salonda topla oynama!" demek yerine, "Hadi, dışarıda top oynayalım!" deyin.
Eğer çocuğunuz tehlikeli bir şey yapmak üzereyse, buna izin vermediğinizi olumlu bir şekilde söyleyin. "Sokakta yürümeni istemiyorum çünkü güvenli olmanı istiyorum"gibi. Ani gelişen bir olayda ise ona tehlikeleri açıklayacak zamanınız yoksa, doğrudan bir uyarı yerine "dur" "tehlike" veya "sıcak" diyebilirsiniz.
Seçenek önerin:
İki yaşında bir çocuk kendi kendisini kontrol etmek ve özgür olmak ister. Yemekten önce şeker yemeye çalışıyorsa ona seçenekler sunun: "hadi elma ya da üzüm ye!" gibi. Aklınızda bulunsun, bu seçenekler arasında hangisini yapmasını istiyorsanız onu ikinci olarak söyleyin, her zaman ikinci seçeneklerini tercih edeceklerdir.
Sorunu önleyin:
Yapabildiğiniz kadar iki yaşında ki çocuğunuzu ona hayır diyeceğiniz konulardan uzak tutun. Ona meraklılığını tatmin edebileceği güvenli ortamlar sunun. Elbette ki ona hayır diyeceğiniz ortamlardan kaçamazsınız ama ilişkinizin iyiliği için daha çok evet diyeceğiniz ortamlar yaratın. Mesela ona güvenli bir oyun alanı sağlayın ki kablolarla oynamasın.
Küçük şeyleri görmezden gelin:
Çocuğunuza zaten disiplin öğreteceksiniz ama küçük şeyleri de çok umursamayın. Etrafa su sıçratmışsa ne olmuş yani? Bırakın biraz eğlensin ve yapabildiği kadar dünyayı keşfetsin.
Ya meydan okursa!
İki yaşındaki çocuğunuzun sizin sinirlerinizi test ettiğinden hiçbir şüphe yok, bunu tüm dünya ile birlikte hepimiz biliyoruz ve kabul ediyoruz. Ancak düşündüğümüz gibi de değil çoğu zaman aslında. Bu yaştaki çocuklar ailenin kuralları ve kendi yapmak istediği davranışlar arasında boğuşuyorlar. Bazen bize ihtiyacı olduğunu belli etse de bazen kendi kendilerini yönetmeye çalışıyor aslında hayatı öğreniyorlar.
Bu yaştaki bir çocuk istediği şey istediği anda hemen olsun ister. Sizin istediğiniz şeyi yaptığında ise kendinden ödün vermiş gibi hisseder. Ayrıca kuralların nasıl tanımlandığını bilmek ister. "Acaba buraya otursam bana geri çekil derler mi? Uzak durma ne demek? Ne kadarlık bir uzaklıktan bahsediliyor?" gibi bitmeyen sorular vardır aklında. Ve ne olursa olsun size gerçekten çok ihtiyacı vardır. Ama sorularına da cevap arıyordur bir yandan da...
Kendinize şunu hatırlatın...
Çocuğunuzdan ne bekliyorsunuz? Büyük ihtimalle çok bir şey değil. Onun itaatsizliği karşısında dehşete düşmek yerine farklı bir düşünce tarzı benimseyin. Evinizde "hayır" sözünün çok kullanılmamasını sağlayın. Bunu sağlayın ki "hayır" kelimesi değerini de önemini de kaybetmesin.
Her istediğini yapmasına izin vermeyin...
Kristallerinizle oynamasını istemiyorsanız onların çocuğunuzun ulaşamayacağı bir yerde kilitli olduğundan emin olun. Böyle küçük noktalar uzun sürecek olan ebeveynlik yolculuğunuzu kolaylaştıracaktır. Ne olursa olsun 2 yaşında ki çocukların oldukça komik olduğunu unutmayın ve eğlenmeye çalışın.
2 yaş çocuğu yalan nedir bilir mi?
İki yaşındaki bir çocuk için yalan ve gerçek farkı bulanıktır.
3–4 yaşına gelinceye kadar çocuğunuz "doğru" ve "yalan" konseptlerini tam anlayamayacaktır.
Kendi davranışlarının sorumluluğunu almaya çalışırken, yalanlarının sorumluluğunu alamaz çünkü yalan nedir bilmez anlamaz.
Siz de benim gibi bir iki yaş çocuğu annesi iseniz unutmayın bu yıl boyunca hayal gücü oldukça hızla gelişiyor. Hayalinde olan şeyleri gerçek zannediyor olabilir. Kardeşinin oyuncağının ayağını kırmış ve siz bunu gözlerinizle görmüş olabilirsiniz. Ama o bunu hala reddediyor olabilir. Bunu korkusundan veya hayal gücünde bu olayı başkasının yaptığına inandığından yapıyor olabilir.
Peki böyle bir durumda ne yapmak gerekir?
Cevabını bildiğiniz sorular sormayın:
İki yaşındaki çocuk için bile ona yalan söyleyeceği durumlar yaratmamak çok önemlidir. Evin girişinde ki çamuru gösterip "bunu sen mi yaptın?" dediğinizde elbette ki, ayağında ki çamurlar hala duruyor olsa bile, sizin sinirlenmenizden korkup inkar edecektir. Ona bunu sormak yerine "yerlerin çamur olmasına üzüldüm, istiyorsan gel beraber silelim" diyebilirsiniz. Böylece bir taşla iki kuş vurmuş ve sorumluluk sahibi olmayı da öğretmiş olursunuz.
Doğruyu söylediğinde onu ödüllendirin:
Eğer çocuğunuz yaptığı hatayı itiraf ediyorsa ona "bunu söylemek senin için zordu biliyorum, söylediğin için teşekkür ederim." deyin. Size bir şey itiraf ettiğinde sakın bunu kızgınlıkla karşılayıp onu cezalandırmayın bunu yaparsanız bundan sonra size neden doğruyu söylesin ki? Değil mi?
İyi örnek olun:
Dürüstlüğü öğretmenin en iyi yolu ona dürüst olmaktır. Ona tutamayacağınız sözler vermeyin.
Bırakın hayal kursun:
Çocuğunuz size "ileride dansöz olacağım" diyorsa kötü bir tepki vermeyin. Büyük ihtimalle gördüğü bir şeye özeniyordur. Bırakın hayal kurmaya devam etsin.
Unutmayın hayaller dünyamızı gerçekleştirir, içimize umut ve sevinç eker.
Biz annelerin temel görevi pozitif çocuklar yetiştirmek, hayal güçlerini geliştirmek, desteklemektir...
- Gözünüzü çocuklarınızın GÖZÜNDEN AYIRMAYIN11 yıl önce
- ANNELİK DEMEK…11 yıl önce
- Hayat öpücüğü, can simidi: PAZARTESİ11 yıl önce
- Mahallenin en mutlu bebeği sizinki olsun!11 yıl önce
- Dikkat: Çocuğunuzun beyin ayarları bozulabilir!11 yıl önce
- Çocuklar mutfakta11 yıl önce
- Evimizin daimi sorunu: Çocuk odaları11 yıl önce
- Katkısız sevgi11 yıl önce
- Evde kalsak ne yapsak11 yıl önce
- Yeni yıl ağacı eve sevgi getirir11 yıl önce