4 bin yıllık kadın hakları
Geçtiğimiz günlerde tüm dünyada ve ülkemizde emekçi kadınlar günü kutlandı. Tüm yurttta, tam amacına ulaşamasa da kadınlarımız seslerini duyurmak için çaba harcadı. Engellere rağmen sözlerini söyleyebildiler, ne istediklerini anlatmaya çalıştılar.
Tüm amaçları kadına olan bakış açısını ve önyargıları değiştirmek, cinsiyet ayırımı gözeten zihniyeti değiştirmek.
BİNLERCE YILLIK TABLET
Tarihe göz attığımızda 4000 yıl önce de kadın hakları için yazılmış belgelere rastlıyoruz.
Kayseri Kültepe’de Kaniş Karum örenyerlerindeki tabletlerde Anadolu’da kadınların bazı haklarının yazılı olduğu ortaya çıktı. Tabletlerde kadının boşanma, evlenme, miras, nafaka konularındaki hakları yazıyor. Aynı ören yerinde 67 yıldır süren kazı çalışmaları sonucunda elde edilen bulgular 4000 yıl öncesinde kadının haklarını, hukuk ya da ticaretin nasıl işlediğini gösteriyor.
Prof Dr. Fikri Kulakoğlu’nun yönetimindeki kazı çalışmalarında görev yapan Asuriyolog Yard. Doç. Dr. Hakan Erol ve yard. Doç. Dr. Murat Çayır kazılarda ortaya çıkan tabletler hakkında bilgi verdi.
M.Ö. 1950- 1750 yılları arasında yazılan Kültepe tabletleri arasında evlenme, boşanma, miras, nafaka ve evlat alma gibi aile içi hukukuyla alakalı belgeler bulunuyor.
BELGELERİN İÇERİKLERİ
Tabletlerde ikinci bir eş almanın yasak olduğu, alındığı taktirde de erkeklerin para cezasına çarptırılacağı bilgisi yer alıyor.
Belgelerde boşanma durumunda her iki tarafın da hukuki hakları olduğu bilgisi yer alıyor.
Boşanma sonrasında tarafların din veya ırk fark etmeden gönlü kimi isterse onunla evlenebileceği, herhangi bir kısıtlamanın olmadığı belirtiliyor.
Tabletlerde yer alan boşanma belgelerinde mal paylaşımı, miras nafaka konularına değiniliyor. Ev ve malların eşit olarak pay edileceği anlatılıyor. Eşinden boşanan kadının nafaka aldığı bilgisi de aynı tabletlerde görülüyor.
Miras konusunda çocukların yaşlı anne ve babalarına bakma yükümlülüğü olduğu ve mirasın ancak anne ve baba öldükten sonra paylaşılabileceği bilgileri yer alıyor.
Günümüzde Anadolu’nun bazı yörelerinde yaygın olan, kocası ölen kadının kayınbiraderi veya kayınpederi ile evlendirilmesi geleneğinin o yıllarda var olduğuna dair hiçbir belgeye rastlanmaması ise eski Anadolu’nun hukuksal gücünü ortaya koyuyor.
Dünyamızda binlerce yıldır, kadının haklarının korunması gerektiğini ve kurallar konduğunu görüyoruz. Ancak o yıllardaki kurallara baktığımızda bu günkü kurallardan çok da farklı olmadığı bir gerçek. Oysa uygarlık seviyesi yükseldikçe kadına bakış açısının değişmesi, gelişmesi gerekmez miydi? Teknolojinin gelişmesi, yaşam şartlarının iyileşmesi, hepsi bir yana insan beyinlerinin eğitimi ve gelişimi gerekiyor. Kadın erkek eşitliğinin sağlandığı huzurlu bir dünyada yaşamak dileğiyle!
- Eyfel Kulesi'nin 128'inci yılı7 yıl önce
- Nevruz7 yıl önce
- Anadolu yaşam kültürü7 yıl önce
- Tıp Bayramı7 yıl önce
- Bilim Akademisi yasta7 yıl önce
- Ne bir haram yedi, ne cana kıydı7 yıl önce
- Urla vapurla buluşuyor7 yıl önce
- Kadın ve kültür7 yıl önce
- Eski Türkler'de aile yapısı7 yıl önce
- Nutuk7 yıl önce