Yolcu uçaklarında neden paraşüt bulundurulmuyor? Bu bir güvenlik açığı mı?
Gemilerde her yolcu için can simidi, askeri uçaklarda da acil durum için paraşüt bulundurulur ancak yolcu uçaklarında bulunmuyor. Her yolcu için ayrı olmak üzere oksijen maskeleri bulunurken neden paraşüt bulundurulmuyor?
Aksiyon ya da gerilim filmlerinde acil durumlarda paraşütle atlama sahnelerini defalarca kez izledik. Aklımızda böyle durumlarda sanki herkesin paraşütle atlayabileceği algısı oluşabilir ancak durum pek de öyle değil. Tam da bu noktada 'olası acil durumlarda paraşütle atlamayıp nasıl kurtulacağız?' diye düşünüyor olabilirsiniz. Ne yazık ki uçaktan paraşütle atlamak göründüğü kadar basit değil.
Bunun nedeni ise paraşütle atlamanın ciddi bir eğitim gerektirmesinden kaynaklanıyor. En temel atlayış türü, tandem 'skydiving'te bile atlamadan önce en az yarım saatlik temel eğitim alınması ve talimatlara harfiyen hakim olunması gerekir. Üstelik bu atlayış bir uzman eşliğinde gerçekleştirilir. Havada paraşütle ilgili yapılması gerekenlerin çoğunu, uzman paraşütçü gerçekleştirir.
3.000 metre ve daha yüksek irtifadan yapılan atlayışlar ise en riskli olanıdır. Bu atlayışın başarı ile gerçekleştirilebilmesi için saatlerce süren uygulamalı eğitim gerekir.
Paraşütle atlama ile bilinmesi gereken en önemli şey, tamamen normal koşullar altında gerçekleşmesi gerektiğidir. Atlayıştan önceden paraşütçü, uçaktan ne zaman atlayacağını kesin olarak bilmelidir. Oysa uçaktaki yolcular, birkaç dakika içinde atlama yapmak zorunda kalabileceklerini önceden asla bilemezler.
Ticari bir yolcu uçağında hayatlarında hiç paraşüt kullanmamış insanların, bir veya iki dakika içinde doğru bir şeklide atlamaya hazır hale gelecek işleri yapmaları gerekir ki bir de bunu acil durum maskeleri ile yapmak zorundadırlar.
En riskli olanlar da dahil olmak üzere planlı hava atlayışları, yerden en fazla 4.500-4.800 yüksekten yapılır. Oysa yolcu uçakları çok daha yüksekten uçuş gerçekleştirir. Bu nedenle atlamadan önce uçağın atlayış yapılacak irtifaya kadar alçalmasını beklemek zorundadırlar. Ancak uçağın bulunduğu yükseklikte solunabilecek hava yoktur. Bu nedenle uygun irtifaya gelene kadar bekleyebilmek için oksijen tüpü gerekir. Sonuç olarak aşırı stres altında ortaya çıkacak kafa karışıklığını hesaba katacak olursak bunun mümkün olmayacağı kesindir.
Atlayışa uygun askeri uçaklar, çoğunlukla yolcu uçakları kadar hızlı ve büyük değildir. Büyük askeri uçaklarda ise paraşütçüyü uçağın gövdesinden uzaklaştıracak atlama rampası kullanılır. Üstelik ticari uçakların kanatları ve kuyruğu paraşütle atlamaya uygun değildir. Kanatlar ve kuyruk ölümcül yaralanmalara sebep olabilir.
Çoğu uçak kazası iniş ve kalkış sırasında meydana gelir. İstatiksel veriler dikkate alındığında kazaların çoğunun paraşütle atlamayı mümkün kılacak yükseklikte gerçekleşmez.
Tüm bunlara ek olarak uçaklara yolcu sayısı kadar paraşüt eklenmesi uçağın yükünü artıracağı için de paraşüt bulundurulmaz.
Ortalama bir paraşüt, ekonomi sınıfı koltuktan daha fazla yer tutar. Üstelik daha ağırdır. Doğal olarak bu maliyet artışı, uçak biletlerine yansır.
Diğer bir neden ise uçakta paraşüt olsa bile havada giden bir uçağın kapısı kapalıyken açmaya çalışmak neredeyse imkansızdır. Basınç nedeniyle kapanan kapı açılmayacağı için paraşütle atlayamazsınız.
Sonuç olarak, yolcu uçaklarına paraşüt koymak hem pratik hem de ekonomik olarak uygun değildir.
D Waterton, Wigan, Lancs:
"Bir yolcu uçağı düştüğünde paraşütün işe yarama olasılığı ÇOK AZDIR. Bir uçak dolusu aktif askeri paraşütçü bile çıkmak için birkaç dakika makul derecede sabit bir uçuş alır. Paraşütle atlama cesaret, beceri ve güç gerektirir. Kişi kendini 150 mph'lik bir akıma zorlamalı, açılırken paraşüte takılmayı durduran bir duruş sergilemeli, arkadaşlarından uzak durmalı ve güvenli bir şekilde inmelidir. Tipik bir yolcu grubu acil bir durumda ilk inişlerini yapmaya kalkarsa, kazazede listesinin ne olacağını düşünmek tüylerimi ürpertiyor. Bir Boeing'deki ortalama bir erkek, kadın veya çocuğun, uçağa binerken hayatta kalma şansı daha yüksektir."
Phil Edwards, (İngiliz Paraşüt Derneği üyesi), Crewe, Cheshire:
"Paraşütü takmak birkaç dakika sürdüğünden, yolcuların uçuş boyunca paraşüt takmaları gerekir - özellikle uzun mesafeli yolculuklarda rahatsız edici ve pratik değildir. Bir kanopinin kazara açılması, özellikle yolcu hala koltuğunda bağlıyken açık bir kapıdan dışarı sürüklenirse uçağın dengesi üzerinde ciddi sonuçlar doğurabilir. Düşen bir uçağın G kuvvetleri muazzamdır. Bir uçağın yaklaşık 70 mil/sa hıza yavaşlaması gerekir, aksi takdirde bir atlama teli kuyruk düzleminin etrafına sarılabilir. Ayrıca, emniyet kemeri, zeminde acil bir durumda kullanılırsa pnömatik kaçış oluklarına zarar verebilir veya engelleyebilir."
Kaynak: theguardian