İpek Çiçek: Hepimiz bir çemberde dönüyor gibiyiz

"BÖYLE BİR KADROYLA BİR ARAYA GELECEĞİMİ BİLMİYORDUM"

* 'Aile', seni hangi özellikleriyle etkiledi? Diziye dâhil olma sürecinden biraz bahseder misin?

Senaryoyu okumak diziyi izlemek kadar keyifli gerçekten. Her hafta çok heyecanlı bir roman okumak gibi... Baştan beri bütün karakterlerin çok derinlikli bir şekilde birbirine bağlı olması beni etkilemişti. Ben diziye ilk dâhil olan kişilerden biriyim ve o dönem böyle bir kadroyla bir araya geleceğimi bilmiyordum. Şimdi düşünüyorum da nereden baksam doğru bir tercih olmuş. (Gülüyor.)

"İŞİMİZİ BEĞENİYORUZ"

* ‘Aile’, izleyiciler tarafından oldukça ilgi gördü, neler hissediyorsun? Nasıl geri dönüşler aldın? İzleyicilerin diziye olan ilgisi, senin motivasyonunu nasıl etkiliyor?

'Acaba çok içinde olduğum için ben mi beğeniyorum?' diye düşünüyordum. Bu yüzden herkesi detaylı bir şekilde 'Nasıl buldun?' diye darlıyorum. Ne kadar dikkatli izlemişler diye emin olmak için biraz ailemi ve arkadaşlarımı sorguya çekiyorum. Çünkü bir sürü detay var. Okurken, çekerken heyecanlanıp ama o dönem onlarla paylaşamayıp, ancak yayınlanınca merakımı giderebiliyorum. Senaryoda yazan her şeyi aktarabilmeyi çok istiyorum ve ekipçe istiyoruz bence. Tabii ki çok güzel bir his. Biz üretirken iyi olduğuna inanıyoruz, işimizi beğeniyoruz ve nitekim izleyici de böyle düşünüyor. 'Maşallah' diyelim. (Gülüyor.)

"HEPİMİZ BİR ÇEMBERDE DÖNÜYOR GİBİYİZ"

* Sence 'Aile'nin izleyicilerden büyük ilgi görmesi hangi temeller üzerine kurulu?

Bence 'Aile', hikâyesi ve oyuncu kadrosuyla çok güçlü bir iş... Herkesin ailesi var ama herkesin ailesiyle bambaşka hikâyeleri var. Hepimiz bir çemberde dönüyor gibiyiz. Ne kadar çok olasılık, o kadar 'Aile' işte... Benim ilgimi bu nokta çekmişti.

"BU KADAR ÇOK KAYNAĞA SAHİP OLMAK ZENGİN HİSSETTİRİYOR"

* Kıvanç Tatlıtuğ ve Serenay Sarıkaya’nın başrolünde olduğu; Nejat İşler, Canan Ergüder, Ushan Çakır, Umutcan Ütebay, Mert Denizmen, Ecem Simge Yurdatapan ile usta oyuncular Levent Ülgen, Emel Göksu, Nur Sürer’den oluşan dev bir kadroda yer alıyorsun. Böylesine usta oyuncularla bir arada çalışmak sana neler hissettiriyor ve neler katıyor?

Profesyonellik... (Gülüyor.) Hepsi çok kıymetli. Gerçekten tanıştığıma ve çalıştığıma çok memnunum. Şu anda çok keyifli bir çalışma ortamı katıyor. Bence diğer katkılarını ileride göreceğim diye düşünüyorum. Bu kadar çok kaynağa sahip olmak zengin hissettiriyor.

"CEYLAN'IN BİR VAR OLMA ÇABASI VAR"

* 'Aile'de 'Soykanların tekne kazıntısı', eğlenceli ve dışa dönük kişiliği hayatla baş etme yolu olan 'Ceylan Soykan' karakterine hayat veriyorsun. 'Ceylan Soykan'ı analiz eder misin? Karakteri canlandırma adına nasıl bir çalışma yaptın?

Provalar yaptık ve yönetmenimizle beraber şekillendirdik diyebilirim. 'Ceylan’ın bir var olma çabası var bu ailede, herkes gibi... Ama bence bunu güçlü bir yerden yapıyor. Ne yapsa aşırı mantıklı geliyor, şu an fazla içselleştirdim galiba. Şunu fark ediyorum ki; bence sınırlarını tanımaya çalışıyor. Biraz vur-kaç ilerliyor. Büyük bir şey yapıp, finalini getirmiyor. Şimdilik... Ee o da bu ormanın ceylanı sonuçta... Her ne kadar bu ormanda büyümüş de olsa ormanda hep temkinli olması gerek. Bu metaforu seviyorum.

"HEP DESTEK, TAM DESTEK"

* 'Ceylan Soykan', özgürlüğüne düşkün, bu yüzden de annesi 'Hülya Soykan' (Nur Sürer) ile sürekli çatışıyor. En büyük hatalarını ise dizide annesine karşı kendi varlığını ispatlamaya çalışırken yapacak. Sen kendini karakterinin yerine koyduğunda olaylara verdiğin tepkiler ve yaşantındaki kararlar nasıl olurdu? ‘Ceylan Soykan’ı desteklediğin yönleri var mı?

'Ceylan’ın hisleri çok uzak gelmiyor, empati kurulabilir buluyorum. Herkesin ailesinin mafya olmasına ya da herkesin annesinin pompalı tüfekle partisini basmasına gerek yok. Bu bir dizi ama karakterleri ve hikâyeyi gerçek kılan bu 'sınır aşımları' bence. 'Ceylan', çok dar bir alana sahip, ailesinin gözetiminde yaşıyor ama artık bir yetişkin ve bunun dengesini kurmaya çalışıyor. Pratiğinde olan bir şey de değil yetişkin olmak, bunu deneyimlediği bir noktada. Temkinli bir çılgın bence. Tabii ki destekliyorum. Hep destek, tam destek. Yürü kız 'Ceylan!' (Gülüyor.)

"JENERASYON ÇATIŞMASI HİSSETMİYORSUN"

* Nur Sürer’den mutlaka mesleki öğretiler edinmişsindir. Kendisinden edindiğin en önemli öğreti ne oldu?

Nur ablaya bayılıyorum. Oyuncu olarak çok beğendiğim biri ama kişisel olarak da çok sevdim. Çok sempatik biri, 'Hülya Soykan’ı oynamasına rağmen 'Kestik' denince şaka yapmış gibi geliyor. (Gülüyor.) Bence iletişimi kuvvetli birisi. 7’den 77’ye sette herkesle iletişimi var. Jenerasyon çatışması falan da hissetmiyorsun. Onun bu eşitlikçi iletişim kurma becerisini etkileyici buluyorum. İlla bir öğreti gözüyle bakmıyorum, onunla vakit geçirmek gerçekten keyifli.

* Hayat verdiğin karakter ile benzer ya da zıt özelliklerin var mı?

Mutlaka var. Ortak özelliklerimizi bir de annemden dinlemenizi tavsiye ederim. Ben de biraz asi biriydim, özellikle lise dönemimde. Mantıklıydım da, yani bence... Ama hiç kalabalık bir ailede büyümedim ve bu dinamikler biraz daha farklı. 'Ceylan' kadar hesaplayarak hareket etmiyordum. ‘Hata’ yapıyorsam ya da bir çılgınlık öyle istediğim içindi, arkasında pek bir şey yoktu. Varsa bile bu kadar ön planda değildi.

* Sette ya da günlük hayatında ‘totem’ olarak nitelendirdiğin alışkanlıkların var mı?

Yok aslında, çok totem insanı değilim. Ablamın kolunda totem pole dövmesi var, mesela bence bir kültür ögesi olarak etkileyici. Simgeleri ve anlamları da çok hoş... Folklorik olarak sana saygım var ama sana tapamam totem. (Gülüyor.)

* Bir set günün nasıl geçiyor ve set dışında vaktini nasıl değerlendiriyorsun?

Okula gidiyorum ve uyuyorum genelde. Set biraz yoğun. Her ne kadar siz daha yeni başlamış olsanız da biz durur muyuz? Bir sürü bölüm çektik ve çekmeye devam ediyoruz. (Gülüyor.) Biraz rutindeyim diyebilirim. Boş zamanlarımda da babamla ve köpeğimle vakit geçirmeyi çok seviyorum.

* Oyunculuğunu geliştirmek için neler yapıyorsun? Rol model aldığın kimse var mı?

Bütünüyle rol model aldığım biri yok. Dönem dönem ihtiyacıma göre değişiyor. Başka insanlardan bir şey almaya açığım. Bir şeyi biri iyi yapıyorsa bu bana ilham olabilir. Oyunculuğumu geliştirmek için kendimle kurduğum ilişkiyi sürekli kılmaya çalışıyorum, bir de yaşamaya bakıyorum.

"İKİSİNDEN BİRİNİ TERCİH EDEMEM"

* Sanıyorum daha önce hiç tiyatro oyununda rol almadın. Tiyatroya adım atmak gibi bir düşüncen var mı? Yoksa daha çok dizilerde uzun dönem karakter canlandırmayı mı tercih ediyorsun?

Dizilerde uzun dönem karakter canlandırmak bir ruh hali istiyor. Bence bu nedenle oyuncular dönem dönem ara vermeyi tercih ediyor. İleri ki dönemde performansın içinde yer almak beni daha çok heyecanlandırabilir, bu tiyatro da olabilir tabii ki ama şu sıralar uzun soluklu bir televizyon dizisinde yer almayı keşfetmek istiyordum. Biraz daha hız konusunda kendimi denemek istedim galiba... Dizi çok hızlı bir şey çünkü, çılgınlık... Her hafta film çekiyorsun neredeyse. Tercih konusuna gelirsek; ikisinden birini tercih edemem. İkisini de seviyorum. Vakit, enerji, istek bulduğum her şeyin içinde bulunmak isterim.

"HİSLERİME GÜVENİYORUM"

* Kariyerinin bundan sonrası için planın ya da planların ne yönde?

Gelen fırsatları değerlendirmeyi seviyorum ve hislerime güveniyorum. O yüzden çok plan yapmayı sevmiyorum. Aşırı düşünüyorum ama bunu ilan edersem sorumluluk hissediyorum. Tabii ki yapmak istediğim şeyler var ama onlara odaklanıp, etrafımda var olanın gözümden kaçmasını istemem. Yavaş yavaş evrenle iyi anlaştığımızı düşünüyorum. Bana bir şeyi 'Dene' derse, bir bakarım. (Gülüyor.)

'AİLE'NİN YENİ BÖLÜMÜNDE NELER OLACAK?

'Aile', heyecan dolu 6. bölümüyle bu akşam saat 20.00'de SHOW TV'de ekrana gelecek. 'Devin' ve 'Aslan’ın çiftlikte yaşamaya başlamasıyla birlikte 'Hülya', aile üstündeki hakimiyetin kendisinde olduğunu göstermek için harekete geçer. 'Devin’i, 'Soykan' kurallarıyla tanıştırır. Bu kuralların kendi özgürlük alanını ihlal ettiğini düşünen 'Devin', 'Hülya’yla karşı karşıya gelir.

'Aslan' ise 'Devin’le baş başa bir akşam planlar. 'Volta’da birlikte geçirdikleri gece, 'Devin’in 'Aslan’ı bugüne kadar yüzleşemediği bir gerçekle burun buruna getirmesi, tüm dengeleri değiştirecektir.

'İbo', çıkan yangından sonra 'Aslan' ile yeni bir mücadeleye girer ve büyük bir hamle yapar. 'Aslan’ı en büyük korkusuyla, 'Yusuf Soykan’ın oğluna bıraktığı mektupla yüzleştirecektir. Ancak babasının hatıralarıyla sarsılan tek kişi 'Aslan' değildir. 'Cihan' da aynı duygularla 'Devin’in kapısını çalar. 'Devin', bu konuda 'Cihan’a iyi gelirken; 'Aslan’a zarar verecektir.

Diğer taraftan 'Aslan’ın arkasından kurduğu karanlık planını işletmeye devam eden 'Ati'; 'Ceylan’ı davet ettirdiği partide onunla yakınlaşır. Aynı partide 'Yağmur’un karşılaştığı kişi ise hem 'Yağmur' hem 'Soykan'lar için geçmişin karanlık defterlerinin açılmasına sebep olacaktır.

Düzenlenen bir aile yemeğinde 'Devin' ve 'Hülya’nın arasında çıkan büyük bir kavga, kopacak fırtınanın habercisi olurken 'Aslan' bu kavgaya şahitlik eder. 'Devin’in karşısında daha önce tanışmadığı bir 'Aslan' vardır ve şimdi yüzleşme sırası 'Devin’dedir.

'Aile' zirvenin tek sahibi

'Aile'de soğuk savaş yeni başlıyor