Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güzergah SON DAKİKA HABERLERİ! "Bütün yollar Roma'ya çıkar" sözü neresi için söylendi? İşte yanıtı! - HABERLER

        İstanbul çok eski zamanlardan beri geniş bir imparatorluğun başkenti olduğu için şehrin bu bölgesi yalnız onun değil, aynı şekilde bütün imparatorluğun merkezi olarak tasarımlanmıştı. Bu söylediklerimizi en iyi anlatan anıttan, Ayasofya’nın karşısında ve Yerebatan Sarayı’nın yanı başında bulunan Milion Sütunu’ndan bahsediyoruz.

        İLK KEZ İNGİLİZCE OLARAK TÜRKİYE’DE BASILDI

        Asıl konumuza gelmeden önce Bizans tarihiyle ve dolayısıyla İstanbul’la ilgilenenler için çok heyecan verici bir yayından bahsetmek gerekiyor. Geçtiğimiz Nisan ayına kadar sadece Yunanca bilenlerin okuyabildiği ve Bizans tarihiyle ilgili en önemli başvuru kaynaklarından biri olan Constantinople adlı eserin birinci cildi ilk kez İngilizce’ye çevrildi. Bir başka önemli nokta ise kitabın Türkiye’de İngilizce basılmış olması.Koç Üniversitesi Öğretim Görevlisi Haris Theodorelis Rigas'ın tercüme ettiği eser Bizans tarihçisi Scarlatos Byazantios’unimzasını taşıyor. İstos Yayınları'ndan okurla buluşan kitapta Milion sütunuyla ilgili olarak şimdiye kadar bildiklerimize ek olarak çok zengin katkılar bulunuyor.

        DÜNYANIN SIFIR NOKTASI OLARAK KURGULANMIŞ

        Sütunun veya bir bir başka ifadeyle Milion (Millennium)Sütunu'nun bulunduğu nokta, ‘dünyanın başladığı yer’ veya ‘dünyanın sıfır noktası’ olarak kurgulanmıştı. Şehrin ana caddesi Mesa (Osmanlı döneminde Divanyolu adını alacak) buradan başlar ve belli meydanlarda çatallara ayrılarak sur kapılarına varırdı. Oradan da dünyanın dört köşesine yayılırdı. Bu çatallar ‘Y’ harfine benzetilir. Ana yolun ‘Y’si Sultanahmet’ten başlar, iki çatal uç da surların Yedikule ve Edirnekapı noktalarına uzanır, buradan da şehirden çıkılırdı.

        6 YIL SONRA MUHTEŞEM BİR KENT ORTAYA ÇIKTI

        Bizans İmparatoru Büyük Konstantin (72-337) hüküm sürdüğü Byzantium’u, Roma İmparatorluğu’nun başkenti yapmak ve yeni bir şehir inşa etmek için hazırlıklara başlar. Altı yıl süren hummalı çalışma sonucunda ortaya muhteşem bir kent çıkmıştır. Takvimler 11 Mayıs 330 Pazartesi gününü gösterdiğinde, Byzantium artık Roma İmparatorluğu’nun ‘başkenti’ olur. Milion anıtı Ayasofya’nın karşısında inşa edilir. 1453 yılına kadar osütunun bulunduğu yer artık dünyada ‘0’ noktasıdır. O sayededir ki, “Bütün yollar Roma’ya çıkar” sözü Nouva Roma; yani Doğu Roma’nın başkenti Konstantinople için söylenmiştir. Artık Byzantium’dan Antakya’ya gidecek yolcular ve kervanlar buradan gelip harita satın alırlar ve Antakya’ya kadar nasıl, hangi yolu takip ederek ve kaç günde gideceklerini bilirler. Ayrıca yollar üzerinde konaklama yerleri de işaret edilir. Böylece Byzantium dünyanın merkezi haline gelmiştir.

        MİLLİON KELİMESİ NEREDEN GELMEKTE?

        Million kelimesi, İmparator Augustus'un yollara başlangıç noktası olmak üzere Roma Forumu'na diktirdiği altın yaldızlı sütun olan Milliarium Aureum'dan geliyor. Roma yollarına dikilen taşlara da "milliarium" deniliyordu. Bunların her biri bin (Latince mille: bin rakamı) adımlık bir mesaeyi işaretlerdi. Esas milliariium olan Milliarium Aureum, mesafelerin mil olarak ölçülmeye başlandığı merkezi oluşturuyordu.

        SCARLATOS’A GÖRE ANIT DAHA ÖNCEDEN MEVCUTTU

        Şimdi tekrar Scarlatos’a dönelim. Bizanslı tarihçi kitabında Milion sütunu şöyle anlatıyor:

        “Hesychios’a göre milion anıtı, Büyük Konstantin’den önce Bizanslı general Protomachos’un Miilion sütunu, eski Roma’daki Augustus millionsütununabenzer biçimde, emperyal ve askeri yolların işaretlenmesinde bir başlangıç noktası olarak düşünülüyordu.a’daki tek bir taş sütundan oluşan million’un aksine, İstanbul’daki million sütunu daha çok bir portico’ya, sütunların taşıdığı, heykellerle süslenmiş çatılı bir yapıdan oluşuyordu. 7 mermer sütundan oluştuğundan söz ediliyor. Günümüze kalan sütunda Büyük Konstantin’in sembolünün, haç işareti, ve “bununla feth et” sözü yazılı. Uzunluğunun 36,5 feet, çevresi ise 19 ft. Sütunlar birbirinden 20 ft. uzaklıktaydı. Bu sütunların 6 ft. kadarı toprağın altındayken yeni bir inşaat sırasında buraya kaza eseri düşen Fransız doğabilimci Petrus GylliusorGillius(orPierre Gilles) (1490–1555) tarafından keşfediliyor. Gillius 1544 to 1547 arasında İstanbul’da yaşamış, İstanbul'un Topografisi ve Antik Eserleri adlı eseri var.

        4 KEMER VE SÜTUNUN TAŞIDIĞI İKİ KUBBELİ YAPI

        Bazı kaynaklara göre “Altın Milion” diye nitelendirilen bu yapı Roma’daki Miliarium Aureum’dan esinlenerek yapılmıştır. 324 tarihinden kısa bir zaman sonra inşa edilen kare taban üzerinde yükselen, dört sütunlu, dört kemerde taşınan ve merkezi iki kubbeli bir anıttı. Milion Sütunu’ya ilgili Zosimos ve Hesibos gibi tarihçilerin 5 ve 6. yüzyılda Milion’un yeni başkent Konstantinopolis’in koruyucu tanrıçası Tihe’ye adanmış bir pagan tapınağı olarak kullanıldığı iddia ettiklerini de kaydedelim. Yine Milion'un süslemelerine ilişkin değişik kaynaklardan derlenmiş bilgilere göre doğu yakasındının çatısından İmparator I. Constantinus ile annesi Helena'yı ellerinde bir haçı tutarken gösteren bir heykel grubu vardı. Tihe ise başında kerik biçiminde bir taç ve elinde borazanı ile sembolize edilmişti. Heykel Constantinus Forumu'nda oldukları söylenen Tihe hekellerine büyük benzerlik gösteriyordu.

        ÖNEMLİ KALKIŞMALARDA KRİTİK BİR ROL OYNADI

        Orta Bizans döneminde (8-12 yy) imparatorluk seremonileri Milion'un kubbesi altında düzenlenir. Stratejik konumu yüzünden 1081'de I. Aleksios'un tahta geçmesi sırasında yaşanan kargaşada ve 1182'de kentin Latin sakinlerine karşı başlatılan ayaklanmada Milion'un önemli rolü olur. Milion'dan son kez 1268'de mülkiyeti Ayasofya Kilisesi'ne devredilmesi nedeniyle söz edilmişse de, Osmanlı Devleti'nin erken dönemlerinde hâlâ yerinde durduğu ve sağlam olduğu sanılmaktadır. 1960'lı yıllarda yapılan kazılar sırasında, şimdi bir anıt olarak dikilen temel ve bir parça ortaya çıkarılmıştır.

        1884 YILINDA UNVANINI GREENWICH’E KAPTIRDI

        1884 yılına kadar sıfır meridyeninin MilionSütunu'nun bulunduğu İstanbul’dan geçtiği kabul edilirdi. Dolayısıyla dünyada birçok ülke saatlerini İstanbul’a göre ayarlardı. Hatta haritalar bu nokta esas alınarak hazırlanır ve yönler buraya göre bulunurdu. 1884’te Washington’da düzenlenen Uluslararası Meridyen Kongresi’nde başlangıç meridyeninin konumu İstanbul’dan Greenwich’e taşınmıştır.

        SKARLATOS BİZANTİOS KİMDİR? (BİZANSLI SKARLATOS)

        Scarlatos ile ilgili bilgilerimiz kısıtlı. 1797 yılında Moldovya’nın o zamanki başkenti Yaş’ta yılında doğdu. Atina’da 1878 yılında öldü. “Bizanslı” kendine yakıştırdığı bir mahlas. Büyük babası Moldovya prensi Skarlatos Kallimahis. Sonrasında aile İstanbul’a yerleşti, çocukluğu Heybeliada’da geçti ve 1830’a kadar İstanbul’da yaşadı.

        Burada Rum okullarında eğitim aldı. 1821 Yunan Ayaklanması’nın çalkantılı günlerinde Anadolu’ya geçmek zorunda kaldı.Aile ve Skarlatos 1830’da Atina’ya sonrasında ise Paris’egitti. Scarlatos, “Constantinople” kitabını 1851-1869 yılları arasında 3 cilt olarak kaleme aldı. Bu seneye kadar yalnızca Yunanca bilen araştırmacıların kullanabildiği bu çok değerli kaynak2019 Nisan ayında İstanbul’da İstos yayınlarında İngilizce olarak yayımlandı. Çevirmeni Haris Theodorelis-Rigas 2006’dan beri istanbul’dan yaşayan Yunanlı bir araştırmacı. Kitabın önemi, Skarlatos’un Antik Yunanca, Bizans Yunancası, Latince, Fransızca, Almanca ve Osmanlıca kaynakları kullanması kadar, şehrin yerlisi olarak anlatısını anekdotlar ve şehir efsaneleriyle de zenginleştirerek İstanbul’un efsanevi kuruluşundan 19. Yüzyıla kadar tarihini binbir çeşit ayrıntıyla aktarması…

        Harita

        NASIL GİDİLİR:

        İstanbul Sultanahmet’te bulunan MilionSütunu'na Eminönü’nden yürüyerek ulaşılabilir. Gerek tramvay yolu gerekse Cağaloğlu yokuşundan tırmanarak Ayasofya’nın karşısında Yerebatan Sarayı’na ulaşıldığında Milion sütunu karşılayacaktır sizi. Ulaşım aracı tercih edildiğinde tramvayla Sultanahmet durağında inip Ayasofya istikametine yapılacak çok kısa bir yürüyüşle de ulaşılabilir. Sultanahmet'e gelmişken semtin ünlü köftecilerinde karnınızı doyurabilir, meydanda bulunan ferah çay bahçelerinde yorgunluk giderebilirsiniz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ