Gelişmekte olan ülkelere G7 swap hattı
Dün yapılan G-7 ülkeleri Maliye Bakanları ve Merkez Bankaları Grubu telekonferansında önemli adımlar atıldı. Uluslararası ajanslarda yer alan haberlere göre IMF'nin gelişmekte olan piyasalardaki dolar sıkıntısını hızla gidermek için önerdiği yeni likidite programı da bu zirvede desteklendi. Buna göre G-7 ülkeleri elinde ABD Hazine tahvili olmayan ülkelere de IMF aracılığı ile yeni bir swap hattı açılmasını konusunda görüş birliğine vardı. Şimdiye kadar başta Endonezya olmak üzere kimi gelişmekte olan ülkeler FED'den swap yoluyla dolar aldı. Ancak FED ile swap anlaşması için dolar talep eden ülkenin elinde ABD tahvili bulunması şart. Uluslarası ajansların haberlerine göre yeni swap hattında ise ABD tahvilinin olması gerekmiyor. ABD'nin de yeni hattı desteklediği belirtiliyor. Ayrıca dünkü telekonferansta bazı yoksul ülkelerin borç geri ödemeleri konusunda sınırlı bir moratoryum sunulması kararı çıktığı belirtildi. Bugün G-20 toplantısında bu konunun ayrıntılarının gündeme gelmesi bekleniyor. Rahim Ak'ın haberi
Başta gelişmekte olan ülke maliye bakanları ve merkez bankaları olmak üzere dünya koronavirüsün ülkelere etkilerini en aza indirmek için adımlar atıyor. Geçtiğimiz günlerde ABD MerkezBankası FED, gelişmekte olan ülkelerin dolar sıkışıklığını gidermek için bu ülkeler ile bir swap hattı kurarak para takasına gitmişti. Ancak bu işlemin gerçekleşmesi için dolar talep eden ülkenin elinde ABD hazine tahvili olması gerekiyor. FED bu yolla Avustralya, Brezilya, Danimarka, Kore, Meksika, Norveç, Yeni Zelanda, Singapur ve İsveç merkez bankalarıyla geçici swap hatları oluşturmuş ve her bir ülkeye bu yolla 60 milyar dolar likidite sağlanacağı belirtilmişti. FED Endonezya'ya bu yolla 60 milyar dolar kaynak sağlamıştı.
ABD TAHVİLİNE İHTİYAÇ YOK
Ancak bu swap hattını kullanmak için ülkelerin elinde ABD tahvili olması gerekiyor. Oysa Türkiye gibi rezerv varlıkları arasında ABD tahvili bulunmayan ülkeler bulunuyor. Bu ülkeler bu nedenle FED ile swap hattını kullanamıyor. Habertürk'ten Rahim Ak'ın haberine göre dün ise bu konuda farklı bir umut doğdu. Dün bir araya gelen G-7Maliye Bakanı ve Merkez Bankaları Grubu, iki karar aldı. Bunlardan ilki yoksul ülkelere yardımdı. Buna göre yoksul ülkelerden borç geri ödemeleri konusunda sınırlı bir moratoryum sunulacak. IMF,Felaket Muhafaza ve Yardımlaşma Güvencesi aracılığıyla altı ay boyunca 25 ülke için borç-hizmet yardımını da onaylamıştı.
İkinci karar ise hem dünya ekonomisi hem de gelişmekte olan ülkeler açısından daha da önemli. G-7 Maliye Bakanları ve merkez bankaları IMF’nin gelişmekte olan piyasalardaki dolar sıkıntısını hızla gidermek için önerdiği yeni likidite programını desteklediklerini açıkladılar. Bu öneri gelişmekte olan ülkelerin karşılığında ABD tahvili olmadan IMF üzerinden yeni bir hat kullanarak dolar ihtiyacını karşılamalarına olanak sağlıyor.ABD'nin IMF’nin ihtiyaç duyulan ülkelere hızlı ve hedefli yardım sağlama çalışmalarının çoğunu desteklediği de gelen haberler arasında.
TÜRKİYE SICAK BAKMIYOR AMA..
Tabii bu olanağı kullanacaklar arasında Türkiye da bulunuyor. Ancak ekonomi yönetiminin IMF'li bir çözüme sıcak bakmadığı da biliniyor. Diğer yandan bazı uzmanlar ise swap hattının IMF üzerinden olmasına rağmen arkasında başta FED ve Avrupa MerkezBankası (ECB) olmak üzere G-7'nin olmasının ve herhangi bir stand-by anlaşmasının olmamasının Türkiye'nin bakış açısını değiştirebileceğini ifade ediyor.
ŞİMDİ GÖZLER G-20'DE
Dünyanın en büyük ekonomilerinin sorunun global çözümü için çabaları G-7 ile sınırlı değil. Bugün ise G-20 ülkeleri telekonferansı var. Şimdi gözler IMF'inbu yeni swap hattının kullanımı konusunda tarafları memnun edecek bir çözüm getirilmesinin beklendiği G-20 toplantısında. G-20maliye bakanı ve merkez bankacısından oluşan grubun bugün bir telefon görüşmesi yapması planlanıyor.
Dünkü G-7 açıklaması, IMF'nin koronavirüs pandemisinin 1930'ların Büyük Bunalımı'ndan bu yana en kötü ekonomik gerilemeye neden olduğunu söylemi benimsendi. IMF yıllık dünya ekonomik görünümünde, 2021'de kısmi bir toparlanma yaşamadan önce, küresel ekonominin bu yıl yüzde 3 küçüleceğini tahmin ediyor.