Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam İstanbul'da bin kişi başına 2 taksi bile düşmüyor - İş-Yaşam Haberleri

        Son dönemde zirveye çıkan UBER tartışması, şirketin dünyada faaliyette olduğu 600 şehirde de sürerken, bu kentlerin her birinde kişi başına düşen taksi sayısında farklılıklar görülüyor. Bunun sonucunda ise, dünyadaki taksilerin çalışma şekillerinden kalitesine kadar birçok faklılıklar ortaya çıkıyor. UBER’in yoğun kullanıldığı kentlerin başında gelen ve nufüsu 8.8 milyon olan Londra’da 21 bin taksi var. Belediye tarafından lisans verilen ve belirli bölgelerde çalışabilen diğer taksiler de eklenince kentteki toplam taksi sayısı 109 bini buluyor. Böylece İngiltere’nin başkenti Londra’da bin kişiye 12.4 taksi düşüyor. Tablo ABD’nin New York kentinde de benzer durumda. Çeşitli özelliklerde ve farklı bölgelerde çalışan 86 bin taksinin hizmet verdiği 19.7 milyon nüfuslu New York’ta, bin kişiye düşen taksi sayısı 4.3 olarak ölçülüyor. İstanbul’a bakıldığında ise, 15 milyonluk nüfusuna karşın kentte halen 1966 yılında yapılan ihale ile verilmiş yaklaşık 18 bin taksi plakası bulunuyor.

        REKLAM

        Gazete Habertürk'ten Yiğitcan Yıldız'ın haberine göre rakamlar, 1966 yılında nüfusu 2.3 milyon olan İstanbul’da bin kişiye düşen taksi sayısının 7.8 olduğunu ortaya koyarken, 2018 yılına gelindiğinde nüfusu 15 milyonu aşan kentte ise bin kişiye düşen taksi sayısının 1.2’ye gerilediğini gösteriyor. İstanbul’a yıl içinde gelen turist sayısının 10 milyonu aştığı göz önüne alındığında, bu rakam daha da azalıyor. Şehirde farklı yakalarda plakaların sahtesinin dolaştığı da göz önüne alındığında bu rakam anca 2.4’ü buluyor. İstanbul’da kişi başına düşen taksi sayısının dünyadan az olması, oluşan arz neticesinde taksi plakalarının değerinin 1.7 milyon lirayı bularak bir rant haline gelmesine ve sahibine ayda 7 bin 500 liraya kadar gelir yaratmasına neden oluyor.

        İstanbul’daki taksi sayısı 17.395

        UBER’in İstanbul’da 5 bin sürücüsü var

        RAKİBİ 3 KATHIZLI BÜYÜDÜ

        UBER’in rakibi Lyft, 2017’de gelirini 1 milyar dolara çıkardı. Gelirleri yüzde 168 artan şirket, büyümede UBER’i 3’e katladı.

        DÜNYA KARŞILAŞTIRMASI

        LONDRA’DA PLAKA SAYISI HAFTALIK AÇIKLANIYOR

        UBER’in 40 bin sürücü ile en yoğun kullanıldığı kentlerden Londra’da, kişilere ve şirketlere ait toplam 21 bin siyah taksinin yanında, yine farklı şirketlerin filolar halinde çalıştırdığı ve kentteki ulaşımı denetleyen Transport for London (TLC) tarafından lisanslı 88 bin özel araç ile taksicilik hizmeti veriliyor. Londra’da 24 bin lisanslı taksi sürücüsü bulunurken bunların 3 bini sadece banliyölerde çalışabiliyor. Şehirde özel araçla lisanslı taksicilik yapanların sayısı ise 114 bin olarak belirtiliyor. Londra’da taksi şirketlerinin sayısı ise 2 bin 400’ü buluyor. TLC, internet sitesinde yeni verilen ve iptal edilen lisansları sahipliği ile birlikte haftalık olarak açıklıyor.

        Londra’daki lisanslı taksi sayısı 109 bin.

        UBER NEW YORK’TA PLAKALARI % 80 ERİTTİ

        ABD’nin New York kentinde sayıları 13 bini bulan sarı taksilerde çalışan 40 bin şoför, 12 saatlik vardiya için plaka sahibine ya da ellerinde yüzlerce plaka ve araç bulunan taksi filolarına ortalama 100 dolar kira ödüyor. Sarı taksiler istedikleri noktadan müşteri alımı yapabilirken, 13 bin sürücünün kullandığı 8 bin yeşil taksi ise sadece belirli noktalar arasında çalışabiliyor. New York’ta aralarında limuzinlerin de olduğu farklı özelliklerdeki toplam 86 bin araç ise, adrese çağrılarak yine sadece belirlenen noktalara taşımacılık yapabiliyor. Şehirde tüm taksi tipleri dahil edildiğinde taksi lisansı bulunan sürücü sayısı 150 bini buluyor. Plaka fiyatları 2016’da 1.3 milyon dolara çıkan kentte, UBER kullanımının artmasının etkisiyle plakalar 2017’de yüzde 80 değer kaybetti ve 250 bin dolara geriledi.

        New York’ta 86 bin lisanslı taksi var.

        VERGİ

        UBER ÖDEMİYOR, SARI TAKSİ ASGARİ ÜCRETLİ KADAR BEYAN EDİYOR

        UBER ile sarı taksi arasındaki düelloda sık sık vergi de gündeme geliyor. UBER vergi ödememekle suçlanıyor. Maliye’cilerin tespitleri bu tezi doğruluyor. Çünkü UBER’in Türkiye’deki merkezine vergi mükellefiyeti için giden müfettişler karşılarında sadece danışmanları buluyor. Onlar da şirketin vergi ödeyip ödememesinden sorumlu değil. UBER Türkiye diye bilinen sadece danışmanlık şirketi. Yani vergi mükellefiyeti yok. Ortada sadece UBER vergi kaçakçılığı var. Bu doğru ancak sarı taksiciler açısından da durumun ne yazık ki hiç farklı olmadığı görülüyor. Gazete Habertürk Vergi Yazarı Rahim Ak'ın haberi...

        Türkiye’de yaklaşık 62 bin olan taksicinin 8 bin 457’si işletme esasına göre defter tutup gelir vergisi beyannamesi vermiş ve bu tutarlar üzerinden vergi ödemiş. Geri kalan 54 bin taksici ise basit usulde vergiye tabi. Basit usule tabi esnaf gelir ve gideri üzerinden oluşan farktan az miktarda vergi ödüyor. Üstelik basit usule tabi esnaf 2016’da 8 bin lira olarak belirlenen kazanç istisnası hakkını elde etmişti. Kazançtan 8 bin lira düşüp üstünü beyan edip vergi ödüyor.

        Gelir vergisine tabi taksici ise daha fazla vergi ödemek zorunda kalıyor. Şimdi biz elimizdeki rakamlara göre yüzde 90’ı basit usulde olan ve daha az vergi ödeyen taksicilerin en düzgün vergi ödeyen yüzde 10’luk kesimi olan gelir vergisi mükellefi taksicilerin ne kadar vergi ödediğine bakalım.

        KAZANÇ ASGARİ ÜCRETLİ KADAR

        Konuyla ilgili en güncel rakamlar Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sayfasında 2015 kazançları için yayımlanmış. Maliye’ye asli işinin taksicilik olduğunu beyan eden 8 bin 457 kişi yılda 143 milyar lira gelir elde ettiğini söyleyip 33.2 milyon lira vergi ödeyeceklerini bildirmiş.

        Rakamlar taksici başına yıllık gelirin 17 bin 16 lira yani aylık bin 418 lira olduğunu gösteriyor. 2015’te aylık asgari ücret bin 273 liraydı. Taksiciler de asgari ücretliler kadar kazandıklarını söylemişler. Üstelik beyan edilen bu kazanç sadece taksi faaliyetinden elde edilen kazanç da değil. Bunun yanında örneğin kira geliri, bakkal büfe işletmesi gibi elde ettiği gelirler de varsa bunlar da dahil. GİB’ye asıl işini beyan edenlerin tüm kazançları o işkolunun altında birleştiriliyor.

        AYLIK 327 LİRA

        Sonuç olarak Türkiye ortalamasına bakıldığında en çok vergi ödeyen yüzde 10’luk dilim bile baz alındığında iyi ihtimalle bir taksinin ödediği ortalama vergi yıllık 3 bin 935 lira yani aylık 327 lira düzeyinde.

        PLAKA DEVRİ DE ASGARİDEN

        Taksicilerin ikinci vergi kaybı değeri 1 milyon 680 bin olarak hesaplanan plakalar devredilirken yaşanıyor. Devirde vergi ödemek istemeyen plaka sahipleri aynı konutta olduğu gibi olabilecek en asgari tutarlardan gösteriyorlar.

        SİGORTA

        10 GÜNDEN FAZLA ÇALIŞSA DA PRİMİ ŞOFÖRDEN KESİLİYOR

        Kurala göre taksi şoförü sadece ayda 10 günden az çalışıyorsa primini plaka sahibi yerine kendisi ödemesi gerekiyor. Ama uygulamada ya şoför 10 günden az çalışıyor gösteriliyor, ya da 10 günden fazla çalışıyorsa da ayda 600 liralık primi plaka sahibi yerine şoförden kesiliyor.Gazete HabertürkSosyal Güvenlik Yazarı Tahsin Akça'nın haberi...

        Sigorta primi açısından taksi şoförünün işvereni statüsünde olan plaka sahibi, uygulamada 10 günden fazla çalıştırdığı şoförün primini kendi ödemesi gerekirken şoförüne yansıtıyor. Çünkü kurala göre şoförlerin sigorta priminde 10 gün kriteri büyük önem taşıyor. Ay içerisinde 10 gün ve daha fazla çalışmak için sözleşme imzalayan şoförün sigorta primleri, plaka sahibi tarafından ödeniyor. Ancak burada kritik nokta taksi şoförünün 10 günden az çalışıyor olması. Yani aslında şoför sadece ayda 9 gün ve daha az çalışıyorsa sigorta primlerinin kendisi yatırmak zorunda. Ancak uygulamada ya 10 günden az gösterilerek ya da 10 günden fazla çalışıyorsa da yevmiyeden kesilerek sigorta primi şoföre yansıtılıyor. 10 günden az çalışanlar içinse taksi ve dolmuş şoförleri için özel bir uygulama var. Uygulanan cetvele göre 2016 yılı için aylık 23 gün üzerinden, 2017 yılı için aylık 24 gün üzerinden, 2018 yılı içinse aylık 25 gün üzerinden taksi şoföründen prim alınıyor. Ancak 30 gün hizmet olarak kayıtlarda görünüyor. 2023’e gelindiğinde taksi şoföründen 30 gün üzerinden prim alınıyor olacak. Burada ödenen prim tutarı ise işsizlik sigortası istenip istenmediğine göre değişiyor. İşsizlik sigortasına dahil olmayanlar için prim tutarının alt sınırı bu yıl sonuna kadar 549.6 lira belirlenmiş durumda. Üst sınır ise 4.122 lira. İşsizlik sigortasına dahil olanlarda yani daha sonra işsiz kaldığında işsizlik maaşı almak isteyenlerde ise prim sırasıyla 600.4 TL ve 4.503 TL olarak uygulanıyor. Yani alt sınırdan ödenen prim tutarı işsizlik sigortası kapsamında olanlar normal bir özel sektör çalışanı için 559 liralık primin üzerinde görünüyor.

        SİSTEM

        GAZETE HABERTÜRK EKONOMİ MÜDÜRÜ YAVUZ BARLAS: ŞİRKETLEŞME REKABETİ, GELİRİ KALİTEYİ BERABERİNDE GETİRİR

        UBER mi sarı taksi mi? O mu bu mu! Türkiye’de tartışmalar hep böyle. Oysa tartışılacak şey sistemin kendisi olmalı. Meseleye ‘yıkıcı teknolojiler’ penceresinden bakmak mümkün ama yeterli değil. Zira konu teknolojinin imkânlarıyla taksi hizmetinin başka mecralara kaymasından çok yasal olmayan bir taşıma şeklinin yarattığı rant bölüşümü kavgası. Kavgayı çıkaran taksi şoförü mü plaka sahibi mi o da belirsiz. Problemin uzun vadeli kalıcı çözümü için size gazeteci tabiriyle bin vuruşluk bir öneride bulunacağım:

        İstanbul’daki taksilerin yıllık elde ettiği yasal ciro 5 milyar lira. 1.6 milyonluk plaka bedelinin kirası aylık 7 bin 500 TL. 18 bin taksi milyarlarca liralık şirketler doğurur. Yeni plaka vererek piyasada fiyatları düşürmek de mümkün ama imkânsız gibi. En azından nüfusta 10 kata yakın artışa karşın son 52 yıldır yapılamamış. O halde plaka sahibi de mağdur edilmeyecek biçimde ortalama bir bedelle plakalar geri alınabilir. İşletme hakkı devri ile taşımacılık işi için ihaleye çıkılır. Her iki yakada en az 2 şirket olmak üzere plaka sayısı da artırılarak ihale yapılır. Dilerse bugün elinde onlarca plaka tutan kişiler de güçlerini birleşip ihaleye katılabilir. Kamu sağladığı kaynakla plakaları geri alır. Hatta gelir yaratması açısından işletmeci şirketler için halka arz da planlanabilir. Korsan da bitirilir. Gelirler de artar. Ama her şeyden önemlisi rekabet kaliteyi getirir. İşletme sahibi bilindiği için güvenlik de artar. Uber, Bi Taksi, i-Taksi gibi teknoloji uygulamaları da rekabet edip tek haneli makul komisyonlarla yeni sistemin çözüm ortakları olur. Konsolide olmuş kurallı bir yapıda inanın taksimetre ücretleri bile makul hale gelir. Yığılma yoğunlaşma takibi ile trafik bile rahatlatılır. Vergi kaybı tartışmaları da son bulur.

        İDO SATIŞI ÖRNEK OLU

        İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin iştiraki İDO’nun 2011’deki özelleştirmesi taksi hizmeti açısından da güzel bir örnek. 30 yıllığına işletme hakkı devredilmiş ihaleyi Akfen önderliğindeki konsorsiyum 861 milyon dolara (O günkü kurla 1.2 milyar TL) kazanmıştı. Şirketin o günkü toplam cirosu 380 milyon liraydı. 30 yıllık değeri o tarihte yüksek bulunsa da cironun 4 katına yakın çıkmıştı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ