Deprem risk haritası ile İzmir fay hattı hangi ilçelerden geçiyor? İşte İzmir deprem risk haritası
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve toplam 11 ili etkileyen depremler sonrasında diğer illerdeki diri fay hatları gündeme geldi. Ülkemiz deprem risklerinin ve fay hatlarının fazla olduğu bir konumda bulunuyor. Bu nedenle risk taşıyan diğer fay hatları konusunda uyarılarda bulunan uzmanlar diğer illerde de önlemler alınması gerektiğine vurgu yapıyor. Gerçekleşen sarsıntının yıkımı ağır olurken İzmir'de fay hattının nerelerden geçtiği ve deprem riski olan semtler merak ediliyor. İzmir fay hattının nerelerden geçtiği ve en riskli ilçeler merak ediliyor. Peki İzmir fay hattı nerelerden geçiyor? İzmir'deki en riskli ve orta riskli semtler hangileri? İşte 2023 İzmir fay hattı haritası…
'İzmir'da fay hattının nerelerden geçtiği' ve 'İzmir'de hangi ilçelerin deprem riski' ya da 'İzmir depreme dayanıklı ilçeler' in nereler olduğu yeniden gündeme geldi. Deprem uzmanları tarafından oluşturulan 'İzmir Risk Haritası'nda ise riskli, orta riskli ve zemini güçlü ilçeler gösteriliyor.
İZMİR DEPREM RİSKİ OLAN SEMTLER
İzmir'in Karşıyaka, Çiğli, Narlıdere, Menemen, Konak, Alsancak ve Altındağ gibi ilçeleri deprem riski yüksek olan yerler olarak uzmanlar tarafından gösterilmektedir.
EN RİSKLİ SEMTLER
Seferihisar-Karaburun, Tuzla, İzmir ve Foça faylarının tehlikeli olduğunu belirten Akçığ,
Kentte deprem açısından en riskli yerleşim yerlerinin Bostanlı, Alaybey ve Mavişehir gibi deniz kenarı düz alanlar,
En güvenli yerleşim yerlerinin ise dağlık kesimler olduğunu söyledi.
TÜBİTAK kaynaklı araştırmada, İzmir merkez ile Aliağa ve Menemen'de 4'ten büyük depremler tespit ediliyor.
İzmir'deki en riskli semtler Bostanlı, Alaybey ve Mavişehir. İzmir'deki projeyi Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi TÜBİTAK'la birlikte yürütüyor.
Jeoloji Mühendisleri Odası olarak İzmir’in depreme hazırlıklı olmadığını düşündüklerini belirten Murathan, "İzmir deprem master raporunun yani 99’da hazırlanan raporun, şu anda revize edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Günün koşullarına uyarlanması gerektiğini ve bu raporun üzerine bir afet planlaması yapılması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Zafer Akçığ, İzmir Metropolü ile Aliağa ve Menemen'de 16 noktaya deprem kayıt istasyonu kurulduğunu belirtti.
Projenin 4 milyon TL'ye mal olacağını ifade eden Zafer Akçığ, 4'ten büyük depremleri tespit etmeye başladıklarını, elde edilecek sonuçların 3 yıl sonra rapor halinde resmi kurumlara verileceğini vurguladı. Araştırma alanındaki depremleri kayıt altına almakla kalmadıklarını söyleyen Akçığ, suni depremler de yarattıklarını ve inceleme yaptıklarını ifade etti.
Dünyada deprem açısından en riskli 20 yer arasında İstanbul ve İzmir'in yer aldığını bildiren Akçığ, "İstanbul'da dış kaynaklı deprem incelemesi yapılıyor ama İzmir'deki yerli kaynak kullanılarak yapılan en büyük inceleme olacak" diye konuştu.Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Zafer Akçığ, İzmir Metropolü ile Aliağa ve Menemen'de 16 noktaya deprem kayıt istasyonu kurulduğunu belirtti.
4 ÖNEMLİ FAY
"İzmir'de 7 veya daha üstündeki büyüklükte deprem olmaz" yaklaşımının doğru olamayacağını söyleyen Prof. Dr. Akçığ, kentte tehlike arz eden 4 önemli fay bulunduğunu hatırlattı.
2023 İZMİR FAY HARİTASI VE DEPREM RİSK HARİTASI
Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan, 2020 yılında İzmir için kritik bir uyarıda bulunmuştu. Murathan, "İzmir’de 7,0 büyüklüğünde deprem üretebilecek 13 fay hattımız var" demişti. İşte Murathan’ın İzmir fay hatlarına dikkat çektiği açıklaması…
Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan, daha önce yaşanan İstanbul depreminin ardından önemli açıklamalarda bulunarak, İstanbul’da bir fay hattı varken, İzmir’de 13 ayrı fay hattının olduğuna dikkat çekmişti. Murathan, kıyı bölgelerinin risk altında olduğunu, söz konusu 13 fayın önemli bir kısmının kent yerleşiminden geçtiğini vurguladı.
Fayların birçoğunun kent merkezinden geçtiğine dikkat çeken Murathan, İstanbul depremi kadar İzmir’in de konuşulması gerektiğini söyledi. Murathan, "İstanbul’da deprem üretme potansiyeli olan şimdi tek bir fay hattımız var; Kuzey Anadolu Fay Hattı. Bunun İstanbul segmenti. İzmir’de 7,0 büyüklüğünde deprem üretebilecek 13 fay hattımız var. Bunlar güncel, aktif, diri fay dediğimiz deprem üreten faylar. İzmir aslında tektonik bir kent yani bir fay kenti. İzmir’de 13 fayın önemli bir kesimi kent yerleşiminin içinden geçiyor” diye konuştu.
İZMİR AKTİF FAYLARI
İzmir'de diri-aktif fayları aşağıdaki gibidir:
Gediz Grabeni Batısı Fayları
Dumanlıdağ Fayı
Bornova Fayı
İzmir Fayı
Cumaovası Fayı
Karaburun Fayı
Gümüldür Fayı
Karaburun Fayı
Gümüldür Fayı
Tuzla Fayı
BATI ANADOLU'DAKİ ÖNEMLİ FAY HATLARI
Fethiye-Burdur Fay Zonu
Gökova Grabeni
Knidos Fayı
Büyük Menderes Grabeni
Yavansu Fayı
Küçük Menderes Fayı
Gediz Grabeni
Simav Grabeni
Foça-Bergama Fay Zonu
Kuzey Anadolu Fayı
Eskişehir Fayı
"ALÜVYON ZEMİN ÜZERİNE KURULAN HEMEN HEMEN TÜM İLÇELER RİSK ALTINDA"
Şu anda İzmir’in kıyıyla bağlantılı güncel alüvyonlar üzerinde kurulan hemen hemen bütün ilçelerinin risk altında olduğunu söyleyen Murathan şunları söyledi: “Özellikle bu ilçelerimiz; Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı ve aynı şekilde Menemen. Denizle bağlantılı olan ve gevşek zeminler diye tanımladığımız, bizim alüvyon zeminler üzerinde kurulu olan kentler daha risk altında. Daha sağlam kaya üzerine kurulu olan kentler, yerleşim yerleri, daha az risk taşıyor. Bu risk haritalarının oluşturulması talep edilmiş ve bunların ivedi olarak çıkartılması ve yapı inşaat sistemi ile haritalar üzerinde kurgulanması tasarlanmış. Temel riskler, alt yapı riskleri tanımlanmış, enerji hatları, trafo merkezleri ile doğal gaz hatlarının özellikle aktif fay hatlarının geçtiği yerlerdeki kesişme noktalarında özel güçlendirme projelerinin yapılması talep edilmiş.”
FAY NEDİR?
Yerkabuğundaki çeşitli ölçekteki kayma yüzeyleri, (üzerinde deprem olan ve hareket eden iki levha ya da levhacık arasındaki ara yüzey) FAY olarak adlandırılır.
Diri Fay: Son tarihsel dönemde deprem oluşturmuş olan tüm faylar diri fay olarak isimlendirilir. Bu fayların dirilikleri sadece yazılı tarihsel kataloglardan değil aynı zamanda tarihi yapıları etkileyen faylanma işaretlerinden de anlaşılabilir.
Genç kuvaterner çökellerini (2 milyon yıldan daha yaşlı olmayan) kesen faylar, ötelenmiş genç akarsu yatakları, ötelenmiş akarsu – denizel sekiller, basınç sırtı yada çöküntü gölcükleri, uzamış sırtlar gibi genç morfolojik şekiller oluşturmuş faylar, diri faylardır.
İZMİR İÇİN KRİTİK DEPREM UYARISI
Prof. Dr. Naci Görür İzmir'e dikkat çekerek, "Çok az kentimizde bu kadar yoğun aktif fay sistemi var. Bunlar bugün olmazsa yarın deprem yaratacaktır" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de deprem beklenen bölgelere ilişkin öngörülerini paylaşan Prof. Dr. Görür, Hakkari ile Erzincan Bingöl-Karlıova'nın yanı sıra İzmir ve Antalya-Muğla arasındaki sahil şeridinden endişe ettiklerini aktardı.
"İZMİR'DE ENDİŞEMİZ VAR"
Prof. Dr. Görür, "İzmir'de de endişemiz var. Canlı faylar var. Günün birinde harekete geçip deprem olabilir. Çevredeki deprem olmuş faylardan tetiklenebilir. Tahmin ediyorum bu faylar İzmir depreminde yüklendi. Çevredeki depremlerden stres geldiğinde yükleniyor. İzmir, bu kadar canlı fayla bölünmüş ise bu yarımadan buradan çekilmek lazım. Fay tartışmasını bırakalım. İzmir gerçek anlamında bir deprem kenti. Çok az kentimizde bu kadar yoğun aktif fay sistemi var. Bunlar bugün olmazsa yarın deprem yaratacaktır. Şu anda depremlerde sonra, Sisam depremi sonrasında 80 kilometre mesafede 117 kişi öldü. Yapı stokunu depreme dirençli yapmak lazım. Bunu yapmadan önce İzmir Büyükşehir Belediyesi şu anda bana göre çok doğru akıllı bir iş yaptı.