Kadının sesi erkeğin hayatını riske atma ihtimalini etkiliyor
Yeni araştırmalar, erkeklerin aşk uğruna alacakları risklerin, kadınların ses perdesine bağlı olduğunu gösterdi. Ancak ses, tek başına bir etken değil. kadınların bu konuda istekli olması, erkeklerin tehlikeye atılma hareketinde etkili
Dünyanın en güzel üç sesi deyince şu sıralama sizin de aklınızın bir köşesinde duruyor mu: Su sesi, para sesi, kadın sesi?
Su ve para, ayrı bir yazının konusu olarak bir kenarda dursun; gelin, kadın sesinden konuşalım…
Erkeklere soralım: Bir kadın için hayatınızı riske atma konusunda ne kadar ileri gidebilirsiniz?
“Bunun sesle ne alakası var?” dediğinizi duyar gibiyim.
Yeni araştırmalar, erkeklerin aşk uğruna gidecekleri mesafenin aynı zamanda kadının çekici yeteneklerine de bağlı olduğunu öne sürüyor.
Evet, işte tam da bu noktada devreye ‘SES’ giriyor.
'Kişilik ve Bireysel Farklılıklar' adlı akademik dergide yayımlanan bir araştırma, erkeklerin, tiz sesi olan kadınlar için tehlikeye atılmaya daha istekli olduklarını ortaya koydu. Ancak önemli bir nokta şu ki, kadınların bu konuda istekli olması, erkeklerin riske girme hareketinde etkili.
Yapılan testler, kadınların risk alma davranışına ilgisiz göründüğü durumlarda erkeklerin daha güvenli alanda kalma eğiliminde olduğunu ortaya çıkardı.
Evrim teorisi, bir kadın için riske girmeye istekli olan erkeklerin, daha yüksek kaliteli genlerin ve dolayısıyla daha uygun bir çiftleşme eşinin sinyalini aldığını, ancak ne kadar ileri gideceğinin aynı zamanda kadının eş özelliklerine de bağlı olabileceğini gösteriyor.
Ses perdesinin kadının çekiciliğiyle bağlantısı konulu daha önceki çalışma, erkeklerin şehvetli, alçak tonlarda konuşanlara karşı, şen şakrak, yüksek ses tonuna sahip kadınları tercih ettiğini ortaya çıkarmıştı.
Yeni çalışmada Çin'deki araştırmacılar, erkeklerin bu tür kadınların ne ölçüde peşinden koşacağını sorarak bu bulguları bir adım daha ileri götürdü.
Genç yetişkin erkeklerle, sanal gerçeklikte, yüksek veya alçak sesli bir kadın sesinden işaret almalarının istendiği varsayımsal senaryolar üzerine iki deney gerçekleştirildi.
İlk test, sürüş simülasyonu için kadın sesinin yer aldığı sarı trafik ışığında yavaşlama veya gaza basıp geçme seçeneğini içeriyordu.
İkinci testte, iki grup heteroseksüel erkeğe, bir kadının pazarlama konuşmasını yüksek ya da alçak perdeden dinleme görevi verildi.
Katılımcılardan, konuşmacının sesini çekicilik açısından derecelendirmeleri istendi.
Daha sonra erkek katılımcılara kadınların tercihlerine ilişkin ifadeler verildi. Her erkek iki nottan birini aldı: Biri, kadınların ‘cesur, güçlü, sağlıklı, sporu seven ve erkeksi’ erkekler istediğini; diğeri de kadınların ‘sabırlı, aile odaklı, nazik, özenli ve olgun’ erkekler istediğini söyleyen notlardı bunlar.
Biri riskli davranışları teşvik etmek, diğeri ise riskli davranışlardan caydırmak için tasarlanmıştı.
Sonunda katılımcılar, sanal gerçeklik ekipmanlarını kuşandılar ve onlara dijital bir gökdelenin üzerinde asılı duran üç metrelik bir tahtada yürüme talimatı verildi. Görevi tamamlama hızı, risk alma davranışlarının bir ölçüsü olarak kabul edildi.
Her iki testin sonucu da erkeklerin tiz bir kadın sesinin cazibesi altında büyük riskler almaya eğilimli olduklarını gösterdi.
Ancak ikinci deneyde, kadınların güvenli erkekleri tercih ettiği söylenen katılımcılar, tiz kadın sesinin riskli erkek davranışlarıyla hiçbir ilişkisinin olmadığı tek senaryoydu. Yani kadınlar, erkeklerden risk almasını istemediğinde, erkekler de risk almaya istekli olmuyordu. Sesinin tizliğinin burada bir önemi kalmıyordu…
Araştırmacılar, çalışmanın sonucunu şöyle özetledi:
"Çalışma, bireysel psikoloji ve davranışın, yalnızca evrimsel faktörlerden değil, aynı zamanda gelişimin sosyo-kültürel bağlamından da önemli ölçüde etkilendiğini gösteriyor. Erkeklerin risk alma davranışı, duruma bağlı olarak duyarlılık sergiliyor ve hem doğal hem de kültürel adaptasyonların sonuçlarından kaynaklanıyor."