Nursel Köse: Eşimle stand-up yaparken tanıştım
'Fatih Altaylı ile Bire Bir'in bu haftaki konuklarından biri de ünlü oyuncu Nursel Köse oldu. Son olarak SHOW TV'nin sevilen dizisi 'Üç Kuruş'ta rol alan Köse, sanat kariyerinin yanı sıra eşiyle tanışma hikayesini de anlattı
Bloomberg HT'de çarşamba akşamları ekrana gelen 'Fatih Altaylı ile Bire Bir' bu hafta da renkli konuklarıyla izleyicileri ekran başına topladı. Altaylı, dün akşamki programında; Oyuncu Nursel Köse, müzisyen Dolunay Obruk, milli basketbolcu Işıl Alben, şef Mevlüt Özkaya ve müzisyen-arpist Çağatay Akyol'u ağırladı.
"SAHNE HAYATIM MÜSAMERELERLE BAŞLADI"
Malatyalı oyuncu, liseyi bitirdikten sonra Almanya'da öğretmenlik yapan ablası sayesinde oraya gittiğini söyledi. Köse, "İlkokul 3. sınıfa kadar ablam öğretmenimdi. Sahne heyecanım 23 Nisan etkinliklerinde müsamerelerle başladı. Almanya'ya gidince mimarlık bölümünü kazandım ve yüksek mimar mühendisi oldum. Üniversite döneminde tiyatrolarda oynadım. Köln'de Türk tiyatrosu kurduk. Eğitimim sürecinde sahne heyecanımı sürdürdüm." dedi.
"EŞİMLE STAND-UP YAPARKEN TANIŞTIK"
Müzisyen eşi Ulrich Mertin ile Almanya'da tanışan Köse şunları söyledi:
Eşim beni sahnede görmüş. Berlin'de stand-up yapıyordum. Orada doğaçlama sahneler vardı. Türk ile Alman erkeğini kıyaslıyorduk. Ben de şu anki eşimi ayağa kaldırdım. Ona söz hakkı vermeden espriler yaptım. Program bitince yanıma geldi. 'Sen hiç bana cevap hakkı vermedin' dedi. 'Evet, çünkü o sahne bana ait' yanıtını verdim. Beni konserine davet etti ama çok yoğundum gidemedim. Defalarca davet etti ama sonunda utandım dördüncü davetinde, 'Evde bana özel konser versen olur mu?' dedim. O da karşılığında güzel Türk yemekleri istedi. Viyola ile konser verdi, ilişkimiz de böyle başladı.
"TÜRKİYE'YE ADAPTE OLABİLECEĞİMİ DÜŞÜNMÜYORDUM"
Fatih Akın'ın filmlerinde de rol alan ve 'Yaşamın Kıyısında' da boy gösteren Köse, "Oyuncularla oturup uzun uzun konuşur. Oyuncuya doğaçlama hakkı verir. Fatih çok varyasyon bekler. Filmin bu derece başarılı olacağını düşünmüyordum ama Fatih söylemişti. 'Muhteşem oluyor Nursel bütün dünya seni duyacak' dedi. Cannes Film Festivali'ne gittik. 12 dakika ayakta alkışladılar. Filmimiz ödül aldı. Sonra Türkiye'de benden bahsedildi. Aslında 'Yaşamın Kıyısı' beni Türkiye'ye getirdi. Türkiye'ye gelişim hiç hesapta yoktu. Buraya adapte olabileceğimi düşünmüyordum." ifadelerini kullandı.
"SERT BİR GÖRÜNÜŞÜM VAR"
Genellikle sert kadın rolleri oynayan Köse, "Sert kadınlar daha çok izleyiciyi çekiyor. Ben ne kadar kötü olursam o kahramanı daha çok yükselttiğimi biliyorum. Bu karakterleri oynamak daha zor. Sert de bir görünüşüm var. Dilberay filminde şaşırdılar biraz farklı bir karakter olarak çıktım." dedi.
Köse ayrıca, polisiye roman bir kitabının çıkacağını ve 2 ay içerisinde raflarda olacağını söyledi.
"GALATASARAY BENİ BIRAKTI"
Basketbol serüvenini anlatan Işıl Alben, "Çok hareketli bir çocuktum. Futbolu çok seviyordum. Okulun bahçesinde futbol oynarken öğretmenimiz 'gel seni basketbol takımına alalım' dedi. Farkında olmadan basketbola başladım. Ailem de oynamamı istemiyordu. Sonra bıraktırdılar. 14 yaşında seçmelere gittim. Seçilince heyecandan bayıldım. Ben bayılınca da annem de bayılmış. İstanbul Üniversitesi Spor Kulübü'nde başladım. Sonra BOTAŞ'a gittim. İspanya'ya gidiyordum, sonra Galatasaray'dan teklif geldi, kabul ettim. 2009'da Avrupa Şampiyonluğu'nu yaşadık. 2014'te beni gönderdiler, Rusya'ya gittim. Sonra beni çağırdılar yine geldim Galatasaray'a. Şu anda takımım yok. İstanbul dışına çıkmak istemediğim için bekliyorum." ifadelerini kullandı.
Milli basketbolcu, Galatasaray'dan ayrılma sürecinden de bahsetti. Alben, "Galatasaray beni bıraktı. Sözleşmem feshedildi. Kulüp indirim istedi, kabul ettim. Altı ay sözleşmem imzalanmadı. Artık yeni sezon çalışmaları başlamıştı. Gitmek zorunda kaldım." diye konuştu.
"ARP 1465 PARÇADAN OLUŞUYOR"
Arp enstrümanı hakkında konuşan Çağatay Akyol, "Yunanlılar, Sümerliler ve Mısırlılar 'bizim' derler ama ilk çıkış noktası Mezopotamya, yani Anadolu. 'Arp neye benziyor?' diyenlere, 'Kanunun diki' diyorum, insanlarda canlanıyor. Parça bakımından çok kalabalık enstrüman, 1465 parçadan oluşuyor. Altında da yedi tane pedalı var. En kıskandığım flütçüler, onlar cebine koyuyor biz üç kişi taşıyoruz." dedi.
"PANDEMİ DÖNEMİNDE LONDRA'DAYDIM"
Londra'ya yerleştiğini ifade eden müzisyen Dolunay Obruk, "İngiltere'de pandemi döneminde 'Help Musicians' diye bir web sayfası derhal hesaba 500 pound yatırdı. Üç ay orada kapalı kaldık. Kovid döneminde strese girdim. O süreçte devlet, vatandaş, vergi nedir, o süreçleri yaşadım. Ben vatandaşı olmadığım halde destek aldım." diye konuştu.
Dolunay Obruk"BİRÇOK MARKA GELİYOR VE GİDİYOR"
Dünya çapında tanınan restoranların Türkiye'de tutmama nedeni hakkında konuşan şef Mevlüt Özkaya, "Birçok marka geliyor ve gidiyor. Bizde yemek kültüründe merak giderip, sonra geri çekilme var. Dışarıda yemek yeme isteği yok. Hep ailede evde yemek arzusu var. Dışarıda yemeğe çıkınca genellikle kebap yemeğe gideriz. Meraktan bazı yerlere gitme var ve bunun sonu da gelmiyor." diye konuştu.