Tepeleme bir külah fıstıklı dondurmanın çözemeyeceği hiçbir şey yok benim için! İş yerinde yoğun bir günün ya da trafikte geçen saatlerin ardından bir külah fıstıklı dondurma tüm yorgunluğumu alıp götürür… Öfkelendiğimde, üzüldüğümde, canım yandığında bir külah fıstıklı dondurma hayatımda huzurun başkenti olan çocukluğuma götürür beni… Ne dert kalır ne tasa; bir külah fıstıklı dondurma ve ben hepsi bu! Bir külah tatlı hayat…
Hangi rengi sevdiğim konusunda çok kesin bir kararım yok. Siyah mı mesela bilmiyorum! Yeşil olabilir mi, severim ama emin değilim… Lacivert, beyaz, gri; hepsi olabilir hiçbir fikrim yok bu konuda… Ama üzerine çok düşündüm en sevdiğim yemek (evet yemek:) kesinlikle fıstıklı dondurma... Yaz-kış-sonbahar-ilkbahar fıstıklı dondurma yemek için bir bahaneye ihtiyacım yok.
Aslında dondurmanın her çeşidini seviyorum ama fıstıklı bir başka. Üzerine ekstra soslar, kırıntılar falan istemem sadece fıstıklı dondurma o kadar…
ÖNYARGILARINIZI KIRIN YENGEÇLİ DONDURMAYI BİR TADIN!
Nedenini bilemediğim bu fıstıklı dondurma tutkum yüzünden olsa gerek yıllar önce İngiltere’de ünlü şef Heston Blumenthal’in ‘Yengeç Dondurması’nı ilk duyduğumda kendi kendime öfkelendiğimi hatırlıyorum. “Belirli bir malzemeyi ya da o malzemeden yapılmış yemeği beğenip beğenmediğimizi belirleyen sadece tat değildir. Tüm duyularımız ve hafızamız da rol oynar bu beğenide. Ancak işte bu etkilerle oynarsanız o malzeme ya da o malzemeden yapılan yemekle ilgili tüm önyargıları geçersiz kılarsınız” diyordu Blumenthal.
‘Yengeç Dondurması’nı duyduğumda beni öfkelendiren önyargıları mıydı bilemiyorum ama yine de yengeçten dondurma yapmak nasıl bir saçmalıktır Allah aşkına!
Mönüdeki 'yengeç risottosu' yemeğini süslemek sıcak ve soğuk yengeç arasındaki kontrastı yansıtmak istediği için için yengeç dondurması yaptığını ve bunun iyi sonuç verdiğini belirtiyor ünlü şef: “Birine bir kaşık uzatıp ‘yengeç dondurmasından tatmaz mısın’ dediğinde yüzün ekşitip reddedecektir. Ama ‘dondurulmuş yengeç çorbası’ diye sunsanız sevmese de bir tadına bakacaktır. Çünkü ‘dondurmayı’ tatlı olarak kodlamıştır hafızasında. Oysa tuzlu dondurmanın geçmişi 100 yıldan fazlaya uzanıyor.”
Malzemelerle, tatlarla, yemeklerle oynamaya bayılan Heston Blumenthal'in 'çırpılmış yumurta dondurması' ise şimdilerde mutfaklarda bir hoş seda olarak kalmış.
DONDURMAYA DA HAVYAR KOYMAYIN AMA YAHU!
Dua Lipa’nın geçtiğimiz yılın son aylarında dondurmayı üzerine zeytinyağı ve deniz tuzu serperek yediğini açıklamasının ardından TikTok’ta trend olan ‘zeytinyağlı dondurma’ meselesine de en az yengeç dondurmasına uzak durduğum kadar uzak durdum. Ancak o gün bugündür bu acayip ‘tatlardan’ yapılan dondurmalarla ilgili ne bulsam okuyorum. Acı soslu dondurmadan patatesli dondurmaya, küflü peynirlisinden körilisine… İnsanlar dondurmaya bunu neden yapıyor acaba diye isyan etmek istiyorum!
Geçenlerde gördüm San Francisco’da Stinking Rose adlı bir restoran ‘Sarımsaklı Dondurma’ yapmış. Evet, ‘sarımsaklı’! Bol sarımsaklı, çikolata soslu bu dondurman üzerine biraz balzamik sirke dökülüp en üstüne de bir adet taze çilekle servis ediliyormuş.
İngiliz şef Will Torent, beyaz çikolatalı dondurmayı brie peyniriyle yemeyi seviyormuş mesela!
İki Michelin yıldızlı bir restoranın keçi peynirli dondurması mı yoksa brie peynirli dondurma mı daha tuhaf dereken Londra’daki Kitchen Table adlı restoranın dondurmayı havyarla servis ettiğini gördüm. Rezene tohumu, kakule, safranla servis edilen dondurma havyarlı olandan daha lezzetli geldi gözüme doğrusu...
‘Ice Cream Project’ adlı bir dükkan açan Anya Hindmarch’ın geliştirdiği dondurma çeşitleri arasında çedar peynirli ve turşulu, kuru fasulyeli, hardallı gibi bir dondurma için akla ziyan tatlar var.
Kuşkonmazlı dondurma bir yere kadar düşünülebilir de Portekiz restoranı Joia’ın, ‘sucuklu’ dondurmasını ilk kim akıl etti acaba?!
BU DA TÜRK KAHVALTISINDAN OLSUN: ZEYTİNLİ DONDURMA!
Londra’daki Trivet adlı restoranda ise ortaklarından İsmet Bal’ın Türk kahvaltısına olan tutkusundan yola çıkarak ‘siyah zeytinli dondurma’ yapmışlar! İyi de bu dondurma neden hala ülkemize gelmedi acaba? Zeytin severim, dondurmaya olan tutkumu anlamışsınızdır… Zeytinli dondurmayı tatsam fıstıklı dondurmayı unutur muyum ki! Düşünürken bile içim acıdı doğrusu…
Dondurmada zeytinyağı, peynir, zeytin olur da domates eksik kalır mı? Tabi ki hayır! İnternette onlarca domatesli ve fesleğenli dondurma tarifi var. Bir dondurma sever ‘domatesli dondurma’dansa dondurmasının üzerine domates doğramayı sevdiğin yazmış. Bizden bir şef ‘Çoban Salata Dondurması’ neden yapmıyor ki diye düşünmeden edemedim okurken!
Bazı kaynaklar dondurmanın kökenini M.Ö. 4000’lere Mezopotamya’ya kadar götürüyor. Antik Roma’da Nero’nun dondurma sevdiğini söyleyen var… Marco Polo’nun dondurmayı Avrupa’ya Çin’den getirdiği iddiası oldukça güçlü. Öyle ya da böyle yüzlerce yıldır insanlara ‘küçük mutluluklar’ sunan dondurma dondurma olalı bugünlerdeki kadar zulüm görmemiştir sanırım.
Ama bilemiyorum belki de bendedir hata!
Yarın biri çıkıp ‘kokoreçli dondurma’ yapsa tatmalı mıyım ya da siz tadar mısınız böyle bir lezzeti…
O kadar çok tuhaf dondurma çeşidi gördüm ki ağzımın tadı kaçtı…
Şimdi ağzımın tadını geri getirmek için bir külah fıstıklı dondurmaya ihtiyacım var.