Geceleri artan bel ağrısının nedenleri
Bel ağrısı özellikle gece başlıyorsa bu Ankilozan Spondilit (AS)'in önemli bir işareti olabilir
7 Mayıs Dünya AS Günü nedeniyle hastalığa dikkat çeken Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları ve Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Pamir Atagündüz, her bel ağrısının yorgunluktan ya da fıtıktan olmayacağını hatırlatarak AS’nin bel fıtığına benzer görüntü verebildiğini, bunun da hastalık tanısının gecikmesine neden olduğunu belirtti.
Omurga, kuyruk sokumu kemiği ve leğen kemiğini birleştiren eklemleri etkileyen iltihaplı romatizmal bir hastalık olan AnkilozanSpondilit (AS) özellikle gençleri tehdit ediyor. Türkiye’de her 200 kişiden birinde görülen AS’nin ilk belirtileri 15 ile 40 yaşları arasında kendini gösteriyor.
AS’nin eklemlerde neden olduğu iltihaplanma sonucunda özellikle belin aşağı kısımlarında ve kalçanın arka kısmında ağrı ve tutuklukların ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Pamir Atagündüz, erken teşhisin önemine değinerek “Erken teşhis ile hastalığın neden olacağı sorunlar azaltılabilir ve ileri dönemde oluşabilecek kalıcı bazı deformelerin önüne geçilebilir” diye konuştu.
Prof. Dr. Pamir Atagündüz, geç teşhis edilen vakalarda ve hastalığın ilerleyen evrelerinde yeni kemik oluşumları, eklemlerde kalıcı bozulmalar, kamburluk ve omurgada kalıcı hareket kısıtlığı gelişebileceğini söyledi.
BEL AĞRISINI CİDDİYE ALIN
AS’nin en tipik belirtisinin bel ağrısı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Pamir Atagündüz, hastaların çoğunun ilk olarak bel ağrısı şikâyeti ile doktora başvurduğunu belirtti. Prof. Dr. Pamir Atagündüz, “Ancak çoğu kez gereksiz yere çekilen bel MR'ları hastaların yanlışlıkla bel fıtığı teşhisi almasına neden olabiliyor.
Çünkü AS, MR’da bel fıtığına benzer görüntü verebiliyor. Bu da hastalık tanısının gecikmesine neden oluyor” diye konuştu. AS teşhisinin romatoloji uzmanları tarafından konulduğunu hatırlatan Prof. Dr. Pamir Atagündüz, AS ile ilişkilendirilebilecek bel ağrısını diğer ağrılardan ayırt edecek özellikleri şu şekilde sıraladı;
• Kırk yaşından önce başlaması
• Sinsi başlangıç göstermesi
• 3 ay ya da daha uzun sürmesi
• Özellikle gecenin ikinci yarısında ya da sabaha karşı ortaya çıkması
• Hareketle azalması
• Yarım saatten daha uzun süren sabah tutukluğunun olması
• Nonsteroidantiinflamatuvar ilaçlara çok iyi yanıt vermesi
EGZERSİZ İYİ GELİYOR
AS’nin ömür boyu devam eden kronik bir hastalık olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Pamir Atagündüz, “Kesin tedavisi olmamakla birlikte mevcut ilaç tedavileri hastaların daha kaliteli bir yaşam sürmesi sağlanabilir” dedi. Egzersizin tedavinin en önemli parçalarından biri olduğunu belirten Prof. Dr. Pamir Atagündüz, “Düzenli olarak uygulandığında hareket kısıtlılığının gelişmesini yavaşlatır ve vücut pozisyonunun korunmasına yardım eder” dedi.
YAŞAM KALİTESİ YÜKSELTİLEBİLİR
AS hastalığının tedavisinin öncelikle hastanın ve ailesinin hastalık hakkında bilgilendirilmesiyle ve böylece tedaviye uyumun sağlanması ile başlayacağını söyleyen Prof. Dr. Pamir Atagündüz, bu uyum sürecinde hastadan istenebilecek bazı yaşam tarzı değişikliklerini şu şekilde sıraladı;
• Sigaradan uzak durulması
• Yeterli miktarda kalsiyum ve D vitamini alınması
• Düzenli egzersiz yapılması
• Önerilen aralıklarla doktor kontrollerinin yapılması
• Daha fazla bilgi için bir hekime ve/veya bir eczacıya başvurunuz.