Sağlıklı beslenenlere daha ucuz sigorta
Sigorta Sayfası programına katılan Bupa Acıbadem Vekil Genel Müdürü Aslıhan Duymaz, 2025'te genel olarak enflasyonda bir düşüş beklediklerini bunun sigortada prim artış hızının yavaşlamasını beraberinde getireceğini söyledi. Sigorta şirketlerinin sağlıklı kalan ve bunu sürdürülebilir bir biçimde devam ettirenlere performans bazlı değerlendirmeler yapması gerektiğini vurgulayan Duymaz, "Kurumların beslenme ve spor içeren programlar oluşturup kişileri takip etmeleri sağlıklı yaşlanmayı beraberinde getirirken diğer yandan maliyetlerde de kontrol edilebilir bir yere gideriz "diye konuştu. Duymaz sağlık sigortası primlerinin yüksek olmadığını da kaydetti.
Sağlık sigortası yaptırırken öncelikle teminat tablolarını okumak gerektiğinin altını çizen Bupa Acıbadem Sigorta Vekil Genel Müdürü Aslıhan Duymaz, "Bu tabloları okumak zor olabiliyor ama gerçekten neyi satın aldığınızı bilmeniz gerekiyor. Diğer yandan hangi hastanelerle anlaşmalı olunduğuna bakılmalı. Üçüncü olarak da bir sigorta şirketinden diğer şirkete geçiş yapıldığında hangi haklarla geçiş yapıldığına mutlaka dikkat edilmeli. Bazen Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) alınıyor ama Özel Sağlık Sigortası (ÖSS) sanılıyor. Sonra bizi arayıp sigorta poliçesinin bazı hastalıkları neden kapsamadığını soruyorlar" diye konuştu.
Duymaz arada 4 kat kadar fiyat farkı nedeniyle büyük bir kesimin ÖSS yerine TSS'ye yöneldiği bilgisini vererek ÖSS'nin bütün A+ hastanelerde geçen, teminatlarının çok daha geniş, özellikle yatarak tedavilerde hastanecilik hizmetlerini çok geniş kapsayan, kapsam dışı hallerin çok daha az olduğu bir sigorta türü olduğuna işaret etti. Sigorta sektörünün TSS'nin eksiklerini giderecek hibrit (ÖSS ve TSS'yi birlikte kapsayan) modeller geliştirmeye çalıştığını kaydeden Duymaz, "Genelde yatarak tedavi ve önemli vakalarda farklı bir hizmet almayı istiyorsanız ÖSS daha kapsayıcıdır" şeklinde konuştu.
SAĞLIK PROGRAMLARINA DAHA AZ PRİM
Sağlık sigortası primlerinin düşmesi için bireylerin de sağlıklı kalmaya odaklanması gerektiğini söyleyen Duymaz, şunları kaydetti: ""Hastalanmadan önce alabileceğimiz bir çok önlem var. Sigorta şirketleri de sağlıklı kalan ve bunu sürdürülebilir bir biçimde devam ettirenlere de performans bazlı değerlendirmeler yapmalı. Kişinin de kendi sağlığına özen gösterdiği bir ekosistem olursa maliyetler daha düşük olacaktır. Teknolojinin sonu yok. Bundan 10 yıl önce yapamadığımız pek çok şeyi yapıyoruz. Kurumların beslenme ve spor içeren programlar oluşturup kişileri takip etmeleri sağlıklı yaşlanmayı beraberinde getirirken diğer yandan maliyetlerde de kontrol edilebilir bir yere gideriz. Bir başka konu video hekimliğin daha yaygın kullanımı ve teknolojik yatırımlarla maliyetlerin yönetilebilmesi. Örneğin fizik tedavi uzaktan yapılabilir. Bunlar maliyetleri düşürebilecektir."
SAĞLIK ENFLASYONU YÜZDE 15-20 DAHA FAZLA
Türkiye'de sağlık sigortası primlerinin yüksek olmadığını vurgulayan Duymaz, "Sonuçta bizim aldığımız prim ve ödediğimiz tazminat belli. 100 lira alıyorsam bunun 88-90 lirasını tazminat olarak ödüyorum. Maliyetler oldukça yüksek, primlerin yüksek olması ise biraz algıdan kaynaklı. 2022'den sonra her şeyin fiyatı o kadar hızlı arttı ki bu primlere ve yansıdı. Ancak artık fiyat yükselişinde yavaşlama bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye'de hem Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından açıklanan ve fiyatlama bazını oluşturan bir katsayı olan Sağlık Uygulama Tebliği ile Türk Tabipler Birliği (TTB) katsayısının sağlıkta fiyat oluşumunu sağladığını açıklayan Duymaz, "Sağlık sigortacısı da bir aracı gibi hastaneler ile bir ağ kurarak sigortalılara sunup bir maliyet avantajı sağlamaya çalışıyor. Fiyatlama ise Sosyal Güvenlik Kurumu ve Türk Tabipler Birliği tarafından açıklanan katsayılar ile belirleniyor. Son iki yıldır TÜFE'nin 15-20 puan üstünde oluyor. Bu artışları da biz ister istemez primlerimize yansıtmak durumunda kalıyoruz" dedi.
2024'TE SİGORTA SEKTÖRÜ SINIFI GEÇTİ
2024'ün önceki yıllara nazaran ekonominin normalize olduğu enflasyonun görece düşmeye başladığı bir yıl olduğunu ifade eden Duymaz, "Sigorta sektörü de 2024 yılında sınıfı geçti. 2025'te de teknik performans açısından etkilerin daha net göreceğiz. Özellikle finansal gelirlerin yanı sıra teknik gelirler açısından da yüksek enflasyon rakamlarının gerçekleştiği önceki yıllara kıyasla toparlamanın olduğu bir yıldı. Diğer sektörlere göre yüksek büyüme de gösterdik" diye konuştu. 2025'te genel olarak enflasyonda bir düşüş beklediklerini bunun sigortada prim artış hızının yavaşlamasını beraberinde getireceğini her ne kadar mali gelirler düşse de esas faaliyetlerden elde edilen gelirlerin artmaya devam etmesiyle sigorta şirketlerinin büyümeye devam edeceğini dile getirdi.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BESLENMEYİ BOZDU
Duymaz, iklim değişikliklerinin sigorta şirketlerinin reasürans maliyetlerini artırıp primleri yukarı çektiğini anlatarak doğal afetlerin artık çok sıklaştığına dikkat çekti. Bu durumun doğa ve bitkilere sonrasında da insan beslenmesi ve sağlığına etkisinin negatif olduğunu kaydeden Duymaz "Önümüzdeki 10-15 yıl içinde insanların ömrünün uzayacak olmasına rağmen sağlıklı yaşlanma konusunda sıkıntılar olabileceği yapılan araştırmalarda ortaya konuluyor. Özellikle COVİT -19'dan sonra kronik hastalıklarda önemli artış yaşanıyor. Bunun etkisini biz tazminat ve maliyet artışlarında gördük" dedi.
Sağlık sigortası şirketlerini sağlık sisteminin aracı bir parçası olduğunu ve görevinin sağlık sistemlerine ulaşımı kolaylaştırmak olduğunu söyleyen Duymaz, sağlık sisteminin yüzde 75'inin genel sağlık sigortası tarafından karşılandığını belirtti. Duymaz sigorta şirketlerinin ise bu alanda daha yapacağı geliştireceği çok alan olduğunu kaydetti.