Şirketlere göre en büyük risk kur
Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK Türkiye), Dünya İş Görünümü anketinin yeni sonuçları açıkladı. Buna göre Türkiye'deki Alman şirketlerine göre en büyük risk Türk Lirası'nın gidişatı. Seyahat kısıtlamaları ve tedarik zincirlerindeki sorunlar da şirketleri zorluyor
Türkiye'de faaliyet gösteren Alman sermayeli şirketlerin gelecek öngörüleri Kovid-19’un etkilerinin hissedilmeye başlandığı Mart 2020'ye göre daha iyimser hale geldi. Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK Türkiye), 2021 ilkbaharında gerçekleşen Dünya İş Görünümü (World Business Outlook) anketinde alınan sonuçları açıkladı. Altı ayda bir düzenlenen ankete Türkiye’de Alman sermaye katılımına sahip yaklaşık 260 üye şirketten 52'si katıldı. Dünya genelinde anket ise yurt dışında faaliyet gösteren 4 bin 500'den fazla Alman şirketinden alınan geri bildirimleri kapsıyor.
Raporda önceki yılla karşılaştırıldığında konjonktürel gelişime yönelik belirgin ölçüde daha iyimser öngörüler öne çıktı. Ancak genel değerlendirmede Türkiye küresel ve bölgesel sonuçlardan negatif ayrıştı.
FARK EN YÜKSEK DEĞERDE
Mevcut ticari ortam, ankete katılanların yüzde 69'u tarafından iyi olarak görülüyor. Şirketlerin yüzde ikisi ticari durumu kötü olarak değerlendiriyor. Böylece iyiyle kötü değerlendirme yüzdesi arasındaki fark, 2021 ilkbaharında 67 puanla, Türkiye'de gerçekleştirilen ilk anketten beri en yüksek değerine ulaşmış oldu. 67'lik fark, küresel ortalama 31'in iki katını aşıyor.
Şirketlerin kanaati olumlu
Ticari gelişim açısından da şirketlerin yüzde 37'si gelecek on iki ay için olumlu bir seyir gerçekleşeceğini ve yüzde 58'i ise bu gelişimin aynı düzeyde kalacağını öngörüyor.
YATIRIM YAPMA İSTEĞİ ARTIYOR
Ankette daha fazla yatırım yapmak isteyen şirketlerde artış var: Şirketlerin yüzde 25'i yatırım harcamalarının daha yüksek olacağını öngörüyor.
Şirketlerin yatırım yapma isteği
YENİ İSTİHDAM PLANLAYANLARIN ORANI YÜZDE 29
Şirketlerin istihdam planlarında, süre gelen olumlu bir eğilim var. Şirketlerin yüzde 29'u yeni personel istihdam etmeyi planlarken, yüzde 61'i istihdam düzeyinin aynı kalacağını öngörüyor. Yüzde 10'luk kesimin öngörüsü personel sayısını azaltma yönünde.
İstihdam öngörüleri
EN BÜYÜK RİSK KUR
Şirketler, Türk Lirası'nın döviz kuru gidişatını yüksek bir risk olarak değerlendirmeye devam ediyor. Seyahat kısıtlamaları ve tedarik zincirlerindeki yeni sorunlar şirketleri zorluyor. Lojistik ve üretimdeki darboğazlar ve eksiklik nedeniyle tedarik zincirlerinde yapılan ayarlamalar
Şirketlerin bakış açısından riskler
Şirketlerin yüzde 86'sına göre Türk lirasının döviz kuru geleceği en büyük riski barındırmaya devam ediyor. Ekonomik politika koşulları da şirketlerin yüzde 67'si için ticari gelişimle bağlantılı olarak, önemli bir risk faktörü olma özelliğini sürdürüyor. Her iki değer de 2020 sonbaharındaki sonuçlara göre yine belirgin bir şekilde artış göstermiş durumda.
Artan enerji ve hammadde fiyatları, ileriye dönük ticari gelişim için önemli risk faktörleri olarak algılanıyor: 2021 ilkbaharında şirketlerin yüzde 37'sinin ifadesi bu yönde ve bu fiyatlar, risk faktörleri arasında üçüncü sırada. 2020 sonbaharındaysa, şirketlerin sadece yüzde 28'si aynı görüşü paylaşıyordu ve söz konusu fiyatlar, risk faktörleri arasında altıncı sıradaydı.
SEYAHAT KISITLAMALARI ENGEL
Seyahat kısıtlamaları (yüzde 85), lojistik ve tedarik zincirlerindeki sorunlar (yüzde 62) ve fuarların iptal edilmesi (yüzde 56) gibi küresel olumsuz etkiler, ulusal sınırların ötesindeki ticari gelişimi hâlâ engelliyor.
'ŞİRKETLER YENİ KOŞULLARA ADAPTE OLDU'
Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odasının Başkanı Dr. Markus C. Slevogt "Üyelerimiz, ekonomideki toparlanmanın faydalarını görüyor. Şirketler, zorlaşan pazar koşullarına rağmen, gerçek anlamda dirençli olduklarını kanıtladı, yeni koşullara adapte oldu ve yeni ticari olanaklar geliştirdi. Bununla birlikte, makroekonomik koşullar, halen ileri düzeydeki ekonomik ve ticari gelişim açısından risk oluşturuyor." dedi.
'AŞI BÜYÜMENİN ANAHTARI'
Şirketlerin, konjonktürün sürdürülebilir bir şekilde iyileşmesine önemli ölçüde katkıda bulunduklarını vurgulayan Slevogt, şöyle konuştu: “İstikrarlı koşulların oluşturulmasının yanı sıra, mevcut durumda özellikle koronavirüse karşı aşılamadaki ilerlemeler, yüksek düzeyde bir ekonomik büyümenin anahtarı olma özelliğini taşıyor. AHK, şirketleri Almanya'daki ve Türkiye'deki faaliyetlerinde her zaman desteklemeye hazır.”
'REFORM ÇABALARI OLUMLU'
Türkiye’nin reform çalışmalarına pozitif baktıklarını belirten Slevogt ''Bu reform çabalarının uygulanmasından istenen sonuçların elde edilmesini umuyoruz. Özellikle ekonomik çerçevedeki her türlü reform, Türkiye'de yerleşik şirketler için olduğu kadar gelecekteki yatırımlar için, hatta Türkiye'yi kendileri için ilginç bir yatırım hedefi olarak görmemiş olabilecek şirketler için de önemli. Türkiye'de de bu reformların gerçekten sonuçlarını göreceğimizin haberini mutlaka almalıyız. Bunu Alman-Türk Ticaret Odası olarak iyi bir haber olarak duyurabilmeliyiz. Ben bu duyuruların, bu reformların meyvelerini vermesi halinde başka yatırımları da çekmek için çok önemli bir yöntem olacağına inanıyorum.'' diye konuştu.