Markette "omuz atma" cinayeti davasında 2 tahliye: Sanıkların mahkemedeki savunmaları
İzmir Urla'da 30 yaşındaki Semih Kenan Köse'nin markette çıkan "omuz attın" tartışmasında çakıyla öldürüldüğü, yanındaki sevgilisi Sibel Kabadayı'nın ise yaralandığı olayla ilgili davanın ilk duruşmasında tutuklu sanıklardan Serkan ve Taylan Bavkır kardeşler adli kontrol şartıyla ve yurt dışı yasağı uygulanarak tahliye edildi. Duruşmada dinlenilen sanık ve tanıklar kavganın nasıl başladığını ve neler yaşandığını ayrıntılarıyla anlattı.
Avukatların savunmalarının ardından ara karar açıklayan mahkeme heyeti, sanıklardan Serkan Bavkır (32) ve Taylan Bavkır'ın (26) adli kontrol şartı ve yurt dışı yasağı uygulanarak tahliyesine, diğer sanık Sercan Bavkır'ın ise tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İŞTE SANIKLARIN DURUŞMADA YAPTIKLARI SAVUNMALARI
Duruşmada ilk olarak, mahkeme başkanı iddianameyi okudu ardından söz verilen tutuklu sanıklardan Sercan Bavkır, "Çok üzgünüm. Aileye başsağlığı diliyorum. Helallik istiyorum. Normalde bıçak veya silah taşıyan bir insan değilim. Pazar günü babamlara gidecektik. Çakıyı da yanıma o gün almıştım. Kardeşlerimle eksikler için markete gittik. Markete girdik. Omzuma birisi dokundu ve 'Hayırlı işler' dedi. Bende 'Hayırlı işler kardeş' dedim. Bana küfretti. Yanındaki kadın da bize küfretti. Ben ve kardeşim hiçbir şey demedik. Hanımefendi onu tutuyor ama bir taraftan da kışkırtıyordu. Kardeşim Serkan da sesler üzerine koşarak geldi. 4'ümüz birbirimize girdik. Marketin çıkışına götürmek istedik. Hanımefendi bizi bıraktı, bu sefer raflardan bir şeyler atmaya başladı. Bizi ayırmaya çalıştılar. Maktul ve yanındaki kadın bizi ayırmaya çalışanları itti. Ben bir ara çakıyı korkması için çıkardım. Çakı kapalıydı. İstesem defalarca bıçaklardım. Ama hiç öyle bir isteğim olmadı. Beyefendi durduğu zaman hanımefendi durmak bilmedi" dedi.
"KANI KETÇAP SANDIM"
Olayı anlatırken ağlayan Bavkır sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elimde bıçak olmasına rağmen üzerine gitmedik. Kardeşlerim Serkan ve Taylan 'Bırakın gidelim' diye yalvardı. Dinlemedi. Hanımefendi üzerime arkadan atladı, yere düştük. Rahmetli bana vurmaya başladı. O sırada kanı gördüm, ketçap sandım. Hatta durdurdum. Yaralanıp, yaralanmadığını sordum ama durmadı, vurmaya devam etti. Kardeşim doktor, müdahale etmek istedi. Hanımefendi bize yine küfretmeye devam etti, izin vermedi. Elimdeki çakıyı fırlatıp kadına yalvardım. Bu arada kardeşlerim ambulansı aradı. İzin verseler hastaneye götüreceğiz. Kadın, bana 2 tane tokat attı. Bıçağı alıp kenara koydum. Polisler gelince teslim olduk. 2 tane çocuğum var. Karakol önünden geçmeyen insanım. Oğlum 8 aylık beni tanımıyor. Çok çok üzgünüm."
"ABİM ÇAKIYI KAPALI OLARAK KORKUTMAK İÇİN GÖSTERDİ"
Ardından söz verilen diğer sanık Serkan Bavkır da ağlayarak öldürme gibi bir kasıtlarının olmadığını söyledi. Serkan Bavkır, "Abim çakıyı kapalı olarak korkutmak için gösterdi. Ambulansı ve polisi aradım. Sonra kardeşim de aradı. Abim, doktor kardeşimin müdahale etmesini istedi. Sibel Hanım müdahale edilmesine izin vermedi. Biz 3 kardeş müdahale etmek istedikçe Sibel Hanım bize saldırmaya devam etti. Kimseye saldırmak istemedik. Maktulün ailesine başsağlığı diliyorum. Yeni çocuğum oldu. 8 aydır hiçbir şekilde görmüyorum. Perişan durumdayız. Hiçbir şekilde uyuyamıyoruz" diye konuştu.
"DURMALARI İÇİN ÇOK ÇABALADIK"
Diğer sanık Taylan Bavkır ise "Arbedede abilerimin burnu kanadı. İlk arbede sonrası biz 'Bitti' derken çıkış kapısını kapattılar. İkisi de öfke nöbeti geçiriyorlardı. Dışarıya bağırıp birini çağırdılar. Biz, 'Polisi çağırın' dedik. Bıçaklandığını en son fark ettik. Yaralandığını fark edince durdular. Müdahale etmek istedim. Diş hekimiyim ve ilk müdahaleyi edebilecek kapasitede birisiyim. Müdahaleye izin verse gömleğimi çıkarıp tampon yapabilirdim. Tamponla hastaneye yetiştirmeye çalışacaktım. Sibel Hanım 'Arabaya silah almaya gidiyorum' dedi ve bira şişesi alıp bize saldırdı. Biz evde birbirimize sesimiz yükseltmeyiz. 8 aydır hapisteyim. Çocuğumun 'Baba' dediğimi görmedim. Durmaları için çok çabaladık. Keşke böyle olmasaydı" ifadelerini kullandı.
Ardından tanıklar dinlendi. Tanık Çetin Kaya, "İş çıkışı alışverişe gittim. Gürültülü tartışma oldu. Ayırmaya gittim. Ölen genci sakinleştirmek, dışarı çıkarmak istedim. Ancak bir anda yanındaki kadınla sanıkların yanına gitti. Sonra yaralı halde geldi, yere yığıldı. Ölen gencin yanındaki kadın sürekli küfredip, aracında silahı olduğunu söyleyerek tehdit ediyordu" dedi.
Diğer tanık Ümit Gülhan ise "Evim olayın olduğu işletmenin karşısında. Kavgayı dışardan gördüm. Kadının birinin küfürler ettiğini, silahının bulunduğunu, polis olduğunu söylediğini duydum. Sonra maktulün kanlar içinde yere yığıldığını, sandıklardan birinin 'Ben doktorum, müdahale etmeme izin ver' dediğini duydum" ifadelerini kullandı.
Olayın yaşandığı işletmede çalışan tanık Gülseren Demirci de "Sanıklar, 'Yeter artık dur' diye ölen gence seslendi. Ancak yanındaki kadın agresifti. Küfretti. Sanıklardan biri sağlıkçı olduğunu söyledi. Müdahale etmeyi önerdi, kadın müsaade etmedi" diye konuştu.
Sanıkların avukatı Çiler Nazife Koşar ise "Maktulün ölümünden müşteki sanık Sibel Kabadayı sorumludur" diyerek Kabadayı'nın tutuklanmasını talep etti. Koşar ayrıca Sibel Kabadayı'nın 'kasten yaralama', 'tehdit', 'hakaret', 'mala zarar verme' suçlarından sabıkası olduğunu da dile getirdi.
Mahkeme heyeti, duruşmada ara kararını açıkladı. Sanıklardan Sercan Bavkır'ın tutukluluğunun devamına, diğer sanıklar Serkan Bavkır ve Taylan Bavkır'ın ise adli kontrol şartıyla ve yurt dışı çıkış yasağı uygulanarak tahliyesine karar verildi. Duruşma, ileri bir tarihe ertelendi.
NE OLMUŞTU?
Altıntaş Mahallesi'ndeki bir markette 16 Ekim 2023'te Semih Kenan Köse (30) ile Sercan B. arasında "omuz atma" sebebiyle tartışma çıkmış, bıçakla yaralanan Köse, kaldırıldığı Urla Devlet Hastanesinde yaşamını yitirmişti.
Polis, şüpheli Sercan Bavkır ile kavgaya karışan kardeşleri Serkan Bavkır (32) ve Taylan Bavkır'ı gözaltına almış, şüpheliler tutuklanmıştı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 3 kardeş hakkında "iştirak halinde kasten öldürme" suçlamasıyla müebbet hapis talebiyle dava açılmıştı.
Ayrıca, maktulün kız arkadaşı müşteki sanık Sibel Karadayı'nın "hakaret", "tehdit" ve "kasten yaralama" suçlarından cezalandırılması talep edilmişti.