Sonunda bu da oldu!
İspanya, Barcelona ve 'Tiki-Taka'nın dibe vuruşu...
HTSPOR/Yaşar DÜNDAR
"FUTBOL BASİT BİR OYUNDUR..."
Portekiz'de düzenlenen Euro 2004'te gruptan çıkamayan ve o tarihe kadar uluslararası arenada sadece 1964 Avrupa Şampiyonluğu bulunan İspanya Milli Takımı, 2004 yılında Luis Aragones'i takımın başına getirerek adeta bir devrimin temellerini atıyordu. Luis Aragones ile başlayan ve ilerleyen süreçte takımın iliklerine işleyen, maç boyunca topa sahip olmaya ve pasa dayalı 'Tiki-Taka' sistemi aslında Hollanda ve Barcelona'nın efsanesi Johan Cruyff'un "Futbol basit bir oyundur, zor olan ise basit futbol oynamaktır" sözünün gerçek hayattaki karşılığıydı.
2006'DA ZİDANE DUVARI!
Luis Aragones ile 2006 Dünya Kupası'na Iker Casillas (25), Carles Puyol (28), Xavi (26), Andres Iniesta (22), Xabi Alonso (24), Fernando Torres (22) ve David Villa (24) gibi genç isimlerle katılan İspanya grup aşamasında Ukrayna, Tunus ve Suudi Arabistan'ı rahat geçerken 2. Tur'da Zidanelı Fransa'ya takılmıştı. 2006 Dünya Kupası her ne kadar İspanyollar için kötü bir anı olarak hatıralara kazınsa da ilerleyen yıllarda gelecek başarıların temelini de, bu turnuvada alınan dersler oluşturacaktı.
BARÇA'DA GUARDİOLA DÖNEMİ
Kulüp takımları bazında, 2000'li yılların başında ise İngiliz ve İtalyan takımlarının hegemonyasından olan Avrupa futbolu, Frank Rijkaard & Ronaldinho ortaklığı ile teraziyi İspanya adına biraz olsun dengelemişti. 'Tiki-Taka' için asıl kırılma noktası ise 21 Haziran 2007'de Pep Guardiola'nın Barcelona'nın başına geçmesi ile yaşandı.
KUPALARA AMBARGO
Guardiola yönetiminde Barcelona, alt yapısından yetiştirdiği Valdes, Pique, Puyol, Xavi, Iniesta, Busquets, Thiago, Pedro ve Messi gibi yıldızları zaman içerisinde Villa, Dani Alves, Eto'o, Henry, Alexis, Ibrahimovic, Fabregas ve Neymar gibi yıldızlarla süsledi. Deyim yerindeyse yenilmez armada oldu. 2008'den günümüzü Pep Guardiola, Tito Vilanova ve Gerardo Martino, 'Tiki-Taka' ile 2 Şampiyonlar Ligi, 2 UEFA Süper Kupa, 2 Dünya Kulüpler Şampiyonası, 4 İspanya La Liga şampiyonluğu, 2 Kral Kupası ve 4 İspanya Süper Kupası kazandı. Kupalara ambargo koydu. Hem kişisel rekorları hem de ekip olarak istatistikleri alt üst ettiler.
'BOĞALAR' PARLIYOR
İspanya Milli Takımı'nın uluslararası bazda yeniden sahne alması ise tıpkı Barcelona gibi yine 2008'e dayanıyor. Dünya futbol otoriteleri tarafından her büyük turnuva öncesi potansiyel favori olarak gösterilen 'Boğalar' nihayet bunu sahaya yansıtarak Euro 2008'de sırasıyla Rusya, İsveç, Yunanistan, İtalya, tekrar Rusya ve Almanya'yı mağlup ederek namağlup bir şekilde kupaya uzandı. Kupanın ardından Luis Aragones'in yeni adresi Fenerbahçe olurken İspanya Milli Takımı'nın başına Vicente del Bosque getirildi.
ELEMELER TAM GAZ!
Bosque ile İspanya, 2009 yılında Konfederasyonlar Kupası yarı finalinde ABD'ye elendi. 2010 Dünya Kupası Elemeleri'nde Milli Takımımız ile aynı grupta mücadele eden İspanya 10'da 10 yaparak 30 puan ile Güney Afrika biletini aldı. Üstelik 'Boğalar' bu karşılaşmalarda rakip ağları 28 kez sarsarken kalesinde sadece 5 gol gördü.
İSPANYA ZİRVEDE!
2010 Güney Afrika'ya İsviçre'ye 1-0 yenilerek şok bir başlangıç yapan İspanya oldukça eleştirilmesinin ardından 'Tiki-Taka'nın sihirli dokunuşları ile Honduras (2-0), Şili (2-1), Portekiz (1-0), Paraguay (1-0), Almanya (1-0) ve finalde Hollanda'yı (1-0) mağlup ederek tarihi bir başarıya imza attı. İspanya Milli Takımı artık dünya basınının manşetlerini süslüyor, 'Tiki-Tika' ise gelmiş geçmiş en başarılı futbol sistemi ilan ediliyordu. Bu sistemin önünde durmak imkansızdı!
ÇATLAK SESLER
Barcelona & İspanya Milli Takımı ortaklığı ile dünyanın zirvesine yerleşen 'Tiki-Taka' için ilk mırıldanmalar 2013 Konfederasyon Kupası'nda oldu. %85'lere varan topla oynama oranı ile taraftarları sıkan İspanyollar buna aldırış etmedi. Finale kadar takılmadan devam ettiler. Finalde ev sahibi Brezilya ile karşılaşan İspanya, ilk ciddi tokatı Brezilya'ya 3-0 yenilerek yedi.
BARÇA MAT OLDU
Dünya futbolu için rol model haline gelen Barcelona ve İspanya Milli Takımı'nın futbol anlayışı 'Tiki-Taka', kulüp bazında ise 23 Nisan (4-0) ve 1 Mayıs 2013 (0-3) tarihlerinde Jupp Heynckes yönetimindeki Bayern Münih'e karşı bozguna uğramıştı. Artık 'Uzay Futbolu' diye adlandırılan 'Tiki-Taka' eleştiriliyordu.
KAİSER'DEN AĞIR ELEŞTİRİ
Jupp Heynckes'in ardından Pep Guardiola'yı takımın başına getiren ve 'Tiki-Taka'ya dönen Bayern Münih Bundesliga'nın bitimine haftalar kala şampiyonluğunu ilan etti. Şampiyonlar Ligi'nde ise %70'lere varan topla oynama oranına rağmen Real Madrid'e deplasmanda 1-0 ve kendi sahasında 4-0 yenilmesinin ardından 'Tiki-Taka'yı en sert eleştiren isim içeriden biriydi. Kulübün Kaiser (İmparator) lakaplı Onursal Başkanı Franz Beckenbauer 'Tiki-Taka' için, "Topa rakibinden çok sahip olmak futbolda hiç bir anlam ifade etmez. Korkarım ki bu sıkıcı futbolla ileride bizim maçlarımızı kimse seyretmeyecek" diyordu.
BARÇA'DA DÜŞÜŞ SÜRÜYOR
'Tiki-Taka'nın kötü gidişatına bir halka da geçtiğimiz yıl Barcelona ekledi. Katalanlar, yıl boyunca eski görüntüsünden uzak bir futbol sergiledi. La Liga'da Atletico Madrid'i son maçta mağlup edemeyerek şampiyonluğa veda ederken Şampiyonlar Ligi'nde de yine Atletico Madrid engeline takılıp çeyrek finalde kupaya veda ettiler.
İSPANYA DAĞILDI!
2014 Dünya Kupası ise 'Tiki Taka'nın belki de sonu olacak. Düzenlenen son 2 Avrupa Şampiyonası ve 2010 Dünya Kupası şampiyonu olarak Brezilya'ya gelen İspanya tüm dünya tarafından yine favori olarak gösteriliyordu. 'Boğalar' için işler iyi başladı fakat kabus gibi bitti. Hollanda karşısında 1-0 öne geçtiler ancak kalelerinde tam 5 gol gördüler. Oysa İspanya Euro 2008, 2010 Dünya Kupası ve Euro 2012'de sadece 7 gol yemişlerdi.
İSPANYOL İMPARATORLUĞU YIKILDI
Şili'ye karşı alınan 2-0'lık mağlubiyetten sonra Dünya Kupası'na veda eden İspanya'nın, futbol dünyasında kurduğu imparatorluk da yıkılmış oldu. Öte yandan Barcelona'yı uzun yıllar şampiyonluklara taşıyan 'Tika-Taka' sisteminin, paralel olarak İspanya'da da çözülmesiyle beraber, 'Tiki-Taka' da dibe vurdu. Şimdi asıl merak edilen ise İspanya Milli Takımı ve Barcelona'nın geleceği...