Su kaynaklarında büyük tehlike: Atıksu arıtma tesislerinin yüzde 68’i sağlıklı çalışmıyor
"Su fakiri" bir ülke olarak tanımlanan Türkiye'de suyun kullanımı ve atıksu arıtması büyük önem taşıyor. Bir milli güvenlik tehdidi haline gelen küresel ısınma ve iklim değişikliği, su kaynaklarını tehdit ediyor. Habertürk'ten Bülent Aydemir, "Bu konuda gerekirse ulusal seferberlik ilan edilebilir. Çünkü barajlardaki su oranları tehlike çanları çalıyor" dedi...
Türkiye'nin ulusal güvenliğinin anayasası olarak kabul edilen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde (MGSB), "Küresel Isınma ve İklim Değişikliği, Su Kaynaklarının Korunması" ulusal güvenlik tehditleri arasında sayılıyor. Küresel iklim değişikliği sadece ülkemizi değil, bütün dünyayı ve ekosistemi tehdit ediyor. Ülkeler bu amaçla acil eylem planları hazırlayıp bu konuda büyük bütçeler ayırıyor.
Türkiye de küresel iklim değişikliği ve etkileriyle mücadele konusunda bütün kurumların katıldığı bir eylem planı hazırlıyor. İçinden geçtiğimiz süreçte belki de su kaynaklarının korunması konusunda acil olarak topyekûn ulusal bir seferberlik ilan edilmesi gerekecektir.
Küresel iklim değişikliğinin en çok etkileyeceği doğal kaynaklardan ilki şüphesiz su kaynaklarımızdır.
Türkiye’nin halihazırda kullanılabilir su potansiyeli 112 milyar metreküptür ve kişi başına 1400 metreküp su düşmektedir.
Hızlı nüfus artışına bağlı olarak artan su ihtiyacı, kuraklık, gelişen sanayi ve tarımsal faaliyetlere paralel olarak ortaya çıkan aşırı su kullanımı gibi nedenlerle yüzeysel su kaynaklarının azalması ve yer altı su rezervlerindeki düşüşler ile kirlilik kaynaklı sorunlar nedeniyle ülkemizin de yakın gelecekte su sıkıntısı çeken ülkeler arasında yer alacağı öngörülüyor.
SUYUN GERİ DÖNÜŞÜMÜ
İçinden geçtiğimiz süreç, atıksu geri kazanım ve kullanımının önemini hayati seviyede artırmıştır. Arıtılmış atıksular, peyzaj ve tarımsal sulama, endüstriyel kullanım, yeraltı suyu besleme, rekreasyonel kullanımlar, evsel ve endüstriyel uygulamalar gibi birçok alanda yeniden kullanılabilmektedir.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, arıtılmış atıksuyunu yeniden kullanan tesislerin atıksu arıtma tesisi enerji teşviki kapsamında desteklenmesine yönelik yeni düzenlemeler getirdi.
Arıtma teknikleri ile arıtılmış atıksuyu yeniden kullanan kuruluşlara yüzde 100’e varan geri ödeme imkânı sağlanıyor. Arıtılmış atıksuyu kullanımına büyük teşvikler getiriliyor.
ATIKSU YÖNETİMİNİN ÖNEMİ
Şehirlerde çevre yönetiminin önemli bir bileşenini atıksu yönetimi oluşturmaktadır. Su kaynaklarının potansiyeli, erişilebilirliği, kullanım sonucu oluşan atıksuların arıtılması ihtiyacı, bütüncül ele alınması gereken ve halkın refahını ve yaşanabilir şehir imajını doğrudan etkileyen faktörlerdir.
Artan kentleşmeyle birlikte ihtiyaca cevap verecek sayıda ve nitelikte atıksu altyapı tesislerinin kurulması ve işletilmesi oldukça önemli hale geldi.
Son yıllarda kanalizasyon şebekesi ve atık su arıtma tesisi ile hizmet verilen belediye sayısında ve bu hizmetin verildiği nüfusta da önemli artış oldu. Depremle birlikte de zemin yapısının nispeten daha güçlü olduğu, fay hatlarından uzak, Başkent Ankara gibi kentlere büyük göç hareketleri yaşandı.
Bütün bu gelişmeler olurken, gerek belediyeler gerekse de sanayi tesisleri atıksu arıtma tesislerinde büyük sorunlar bulunduğu ve bu alana mutlaka el atılması gereği ortaya çıktı.
Rakamlar bize, atıksu tesislerinin önemli bölümünün çalışmadığını veya çalıştırılmadığını gösteriyor.
TÜRKİYE’DEKİ DURUM
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından atıksu arıtma tesislerine verilen enerji teşviki bu konuda bize önemli fikirler veriyor.
Atıksu arıtma tesislerindeki enerji sarfiyatı en önemli gider kalemi olarak karşımıza çıkıyor.
Bakanlık, atıksu arıtma tesislerinin etkin çalıştırılmasını ve alıcı ortamın su kalitesinin yükseltilmesini sağlamak amacıyla atıksu arıtma tesislerinde kullanılan elektrik enerjisi giderlerinin yüzde 50’sine kadar olan kısmını karşılıyor. Bunun için gerekli teknik şartların karşılanması gerekiyor.
Bakanlık verilerine göre 2021 yılında ülke genelinde bulunan 2 bin 248 adet atıksu arıtma tesisinin sadece 710’u teşvikten faydalanabildi. Bu durum ülke genelindeki bin 538 tesisin çalışmadığı/çalıştırılmadığı veya mevcut tesislerin yönetmeliklerde öngörülen limitlerde arıtma yapamadığı anlamına geliyor.
Bu verilere bakarak bakanlığın, ülke genelindeki arıtma tesislerinin yüzde 68’inin neden teşvikten faydalanamadığını araştırıp çözüm üretmesi gerekiyor. Bu konuda gerekirse ulusal seferberlik ilan edilebilir. Çünkü barajlardaki su oranları tehlike çanları çalıyor.
Gerekli tedbirler alınmazsa, ülke genelindeki atıksu arıtma tesisleri çalıştırılmaz ve yeni tesisler kurulmazsa hem sağlıklı su kaynaklarına erişemeyecek hem de çevre kirliliği ile karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz.
Marmara Denizi'ndeki müsilaj, derelerin farklı renklerde akması, balık ölümleri, floranın değişmesi hep bu tehlikenin öncüleri…
YÜZDE 100 TEŞVİK GETİRİLDİ
Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un TBMM’de kabul edilmesiyle 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 29. maddesinin üçüncü fıkrasında bir dizi değişikliğe gidildi.
Mevcut uygulamada; tesisler bir önceki yıl atıksu arıtma tesislerinde kullanmış oldukları ve ödemesini yapmış oldukları elektrik faturalarını bakanlığa ibraz edebiliyor; tesislere yüzde 50’sine kadar geri ödeme yapılıyordu.
Bu kapsamda 2011-2021 yılları arasında toplamda yaklaşık 793 milyon TL geri ödeme yapıldı.
Kanunda yapılan değişiklikle teşvikin kapsamı 2 katına kadar çıkarıldı. Atıksu arıtma tesislerinde uygulanan yüzde 50’sine kadar geri ödeme oranı ileri arıtma teknikleri ile arıtılmış atıksuyu yeniden kullanan kuruluşlara, yeniden kullanım oranına göre yüzde 100’e kadar teşvik verilebilecek.
HEDEF YÜZDE 15 ARITILMIŞ SU
Atıksuların alternatif bir su kaynağı olduğu yaklaşımı ve döngüsel ekonomi ilkeleri çerçevesinde planlamalar yapılıyor ve arıtılmış atıksuların yeniden kullanımı sağlanarak su kaynaklarının üzerindeki kullanım baskısının azaltılması için arıtılmış atıksuların yeniden kullanım oranının arttırılması amacıyla halihazırda yüzde 3.55 olan ülke genelinde arıtılmış atıksuların yeniden kullanım oranının 2023’te yüzde 5’e, 2030 yılında ise yüzde 15’e çıkarılması hedefleniyor.
Ayrıca Avrupa Yeşil Mutabakatı doğrultusunda, temiz üretim çalışmaları kapsamında, ülkemizdeki sanayi tesislerinde tüketilen suyun azaltılması, mümkün olan her durumda arıtılmış atıksuların kullanımının yaygınlaştırılması Türkiye’nin öncelikleri arasında yer alıyor.