Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık “Tara ve çık saç ekimi tekniği” uygulandıktan hemen sonra ekilen saçlara fön çekilebiliyor | Sağlık Haberleri

        Saç restorasyonu ülkemizde sık uygulanan cerrahi bir işlem. İstatistikler çok net olmamakla birlikte 2023 yılında Türkiye’de tahmini olarak günde ortalama 2000-3000 yerli ve yabancı hastaya saç ekimi işlemi yapıldığı belirtiliyor. Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ali Emre Karadeniz, “Ülkemizde sık yapılan bu cerrahi işlemler, doğası gereği en az bir cerrah ve adına ‘teknisyen’ denilen birkaç yardımcı sağlık personelinden oluşan tıbbi bir ekip tarafından gerçekleştirilmelidir. Oysa ne Türkiye’de ne de diğer ülkelerde tıpta cerrahi uzmanlıklarının müfredatında olmayan bu uygulamalar için eğitim verilmiyor. Plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanlarının kitaplarında bile saç restorasyon cerrahisinden sadece birkaç satırla bahsediliyor ve uzmanlık eğitiminde bu ameliyatların hiç yapılmadığına değiniliyor. Bu durumda saç ekimi, kendi kendini eğitme, tecrübeli birinden görerek öğrenme ve deneme yoluyla uygulanıyor. Altyapıdan yetişen çok az sayıdaki hekim ve onların eğittiği teknisyenler dışında bu işi yapan ekiplerin bilimselliği ile kalitesinin düşüklüğü de bu nedenlerden kaynaklanıyor” diyor.

        REKLAM

        YETKİLENDİRMEDE SIKINTI VAR

        Konuyla ilgili yetkilendirmede sıkıntılar bulunduğunu söyleyen Dr. Ali Emre Karadeniz; ''Pratisyen hekimlere birkaç yıl önce açılan birkaç günlük özel bir kursla ‘medikal estetik sertifikası’ verilmişti. Bu hekimler dolgu, botoks gibi işlemleri yapma yetkisi yanında, hiçbir eğitimleri olmadığı halde saç ekimi yapma yetkisine de sahip oldular. Sadece bu kadar da değil. Saç restorasyon cerrahisi alanında çalışan teknisyenlerin de bu konuda resmi bir eğitimi yok. Ülkemizde 2 yıllık ‘anestezi teknisyenliği’ bölümünden diploma alanlara saç ekiminde görev alma yetkisi verilse de bu kişilerin eğitiminde saç restorasyon cerrahisi yer almıyor”diyerek devam ediyor;

        GÜNÜBİRLİK ÇANTACILARA DİKKAT!

        “Bana göre bu alanda en olumsuz şey saç ekimi sektöründe hiç tecrübesi olmayan hekimlerin ‘çantacı’ adı verilen gezici teknisyen ekiplerini günübirlik çalıştırmaları ve bu hizmeti kendi sorumlulukları altında sunmaları. “Lüks bir özel hastaneye başvuran hastaların, işlemlerinin günübirlik çalıştırılan çantacılar tarafından yapıldığından haberleri yok. Saç ekimi işlemlerinin çoğu hastanelerin ameliyathaneleri yerine genellikle boş bir odada ameliyathane kayıtlarına bile girmeden gerçekleştiriliyor. Bu durumda, büyük bir hastanenin marka güvenilirliğine sığınan hastalar ciddi şekilde istismar edilmiş ve güvenlikleri tehlikeye atılmış oluyor. Kısacası Türkiye’de saç restorasyon cerrahisi alanında ciddi bir eğitim eksikliği ve yetkilendirme sorunu bulunuyor. Kendi adıma plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanı olduğum için bu tip cerrahi tekniklerle ilgili doğal bir eğitimim ve tecrübem var. Uluslararası Saç Restorasyon Cerrahisi Derneği’nin (ISHRS) ‘fellow’ unvanlı (FISHRS) tek Türk plastik cerrahi uzmanıyım. Bu bilim dalındaki tek akreditasyon kuruluşu olan Amerikan Saç Cerrahisi Bordu (ABHRS) sertifikasına sahip tek Türk plastik cerrahi uzmanı da benim. Bu alanda seviye atlanabilmesi için eğitim ve bilimsel çalışmaların tek yol olması gerektiğine inanıyorum.”

        REKLAM

        SAÇ EKİMİNDE SON TEKNOLOJİLER

        “Saç ekiminde son yenilikler neler” sorusuna yanıt verebilmek için saç ekiminin ne olduğunu ve ne olmadığını iyi ayırmak gerektiğini söyleyen Dr. Ali Emre Karadeniz, bilinmesi gereken öncelikli şeyin şaç ekiminde yeni saç kazanılmadığı ve hastaya saç ilâve edilmediği gerçeği olduğunu söylüyor. Bu işlemde saçlar sık olan yerden alınıp seyrek olan yere aktarılarak yeniden dağıtılıyor. Bu gerçeğin pazarlama amaçlı olarak sıklıkla çarpıtıldığını söyleyen Dr. Karadeniz, “Bunun sonucunda, saç ekiminin işe yarayabilmesi için saç kaybının bölgesel olması, verici bölgeler olarak kullanılacak alanlarda saçların sağlıklı ve doğal sıklığında bulunması gerekiyor. Saç dökülmesi daha geniş alanlara yayıldıkça verici bölge daraldığı için belli bir eşik aşıldığında verici bölgenin saç kapasitesi ile ihtiyaç duyulan miktar arasındaki fark çok açılıyor ve yeniden dağıtma ile elde edilecek iyileşme ciddi şekilde sınırlanıyor. Saç ekimi adaylığını belirlemede bu dinamiklerin profesyonelce değerlendirilmesi, verilerin ve beklentilerin hastalarla şeffaflıkla paylaşılması ve kararın işlemden beklenen gerçekçi faydaya göre verilmesi gerekiyor”diyor.

        REKLAM

        “TARA VE ÇIK!” SAÇ EKİMİ

        Pazarlama amaçlı olarak medya ve sosyal medyada paylaşılan aldatıcı içeriklerin aksine, saç restorasyon cerrahisinde teknolojinin birincil rolü bulunmadığı belirtiliyor. Saç ekiminde kalite, kullanılan teknik ve teknolojilere değil, uygulayan kişilerin kim olduğuna bağlı olarak değişiyor. Kalitesiz hizmet sunanlar bu gerçeği örtbas etmek için kişilerin değerleri yerine kullanılan teknolojilere vurgu yapıyor. “Saç ekimi aşamaları için birkaç yıl önce geliştirilen ‘saç ekimi robotu’ nu satın alan kliniklerin çoğu işlevsizliği nedeniyle bunu depolara kaldırmış durumda diyen Dr. Ali Emre Karadeniz, “Profesyonel saç cerrahlarının yararlandığı bazı teknik ve teknolojiler bulunsa da kalite arayışında bunlara odaklanmak yerine bizzat ekibin eğitim ve etik değerlerine odaklanmak daha doğru. Buna karşın dünyada çok az cerrahın kullanabildiği ve benim de uygun hastalara önerdiğim ileri bir teknikte, saçların tıraş edilmeden alınan saç köklerinin uzun telleriyle birlikte yeni yerlerine taşınması söz konusu. İşlemden hemen sonra, ekilen saçlara fön çekilerek hastanın klinikten ayrılması sağlanıyor. Ben bu tekniğe ‘Tara ve Çık Saç Ekimi’ diyorum. Bu işlem için uzun yıllar eğitilmiş 6 -7 kişilik tıbbi bir ekip ve mikroskoplar başta olmak üzere özel ekipmanla donatılmış bir saç ekimi merkezi gerekiyor.

        Dr. Ali Emre Karadeniz
        Dr. Ali Emre Karadeniz

        EN BÜYÜK HATALAR

        Bu noktada devreye kalite kriterleri giriyor. Saç ekimi kaliteli olsa da yanlış kişiye uygulanması iyi sonuç vermeyeceği için, bu işlemden yarar sağlayabilecek doğru hasta seçimi büyük önem taşıyor. Mimari projeye benzetilen bu işlemde projenin tasarımı inşaatından daha önemli görülüyor. Buradan yola çıkarak “Saç çizgisinin tasarlanması, yeni saçların yön, açı ve sıklıklarının doğal bir görünüm verecek şekilde ayarlanması çok önemli”diyen Dr. Ali Emre Karadeniz devam ediyor; “Etrafınıza baktığınız zaman, kalitesiz uygulama nedeniyle saç ekimi yaptırmış bir erkeği çok uzaktan fark edebilirsiniz. Oysa kaliteli saç ekimi dışarıdan bakıldığında fark edilmemelidir. Diğer önemli nokta ise verici bölgeden alınabilecek saç miktarı sınırlı olduğu için saç köklerinin ziyan edilmeden alınıp nakledilmesidir. Kalitesiz saç ekimi işlemlerinde saç köklerinin yüzde 60-70 oranında ziyan edildiğini söyleyebilirim. Hastalar bu sorunu kolay fark edemedikleri için bunu ancak alınan bölgede ‘güve yeniği’ görüntüsü ile ekilen bölgede seyreklik olarak görebilirler. Bana göre erkeklerde kellik doğal bir durum olup bir çirkinlik nedeni değildir. Asıl çirkinliğin doğal olmayan saç ekimi sonucunda ortaya çıktığı unutulmamalıdır. Kalitesiz saç ekimi geri alınamaz olduğu için olumsuz sonuçlar tamamen düzeltilemez. Böyle bir ekim sonrası kel olma durumu bile ortadan kalkar. Bu nedenle bu işlem ya kaliteli şekilde yapılmalı ya da hiç yapılmamalıdır.”

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ