Unutulmaz devre arası transferleri
Son yıllarda Süper Lig'de taşları yerinden oynatan devre arası transferlerini derledik. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın unutulmaz imzaları...
HABERTÜRK SPOR | AHMET HAMDİ GİRGİN
Spor Toto Süper Lig'de ilk devre sona ererken gözler transfer dönemine çevrildi. Şampiyonluğa oynayan takımların ve kötü gidişe son vermek isteyen Fenerbahçe'nin transferleri merakla bekleniyor...
Önceki sezonlarda ara transfer döneminde yapılan birkaç sihirli dokunuş takımlara şampiyon olurken bu hamlelerle şampiyonluk ipini göğüsleyen takımlar akıllardan çıkmıyor. Bunun yanında fiyasko olarak adlandırılan birçok transferin de devre arasında gerçekleştiğini görüyoruz. Son yıllarda gerçekleşen ve hafızalara kazınan devre arası transferlerini hatırlayalım...
1 - YUSUF&ERNST ORTAKLIĞI LİGİ ALT ÜST ETTİ!
Beşiktaş, 2008/09 sezonunun 8. haftasında Mustafa Denizli'yi takımın başına getirdi. Ligde ilk yarı sona ererken Kara Kartal, lider Sivasspor'un 6 puan gerisinde 6. sırada yer alıyordu. Siyah-beyazlı takım, devre arasında Bursasporlu Yusuf Şimşek'i Trabzonspor'un elinden son anda kaptı. Erkan Zengin'i Hammbary'den kiraladı. Son olarak da transfer döneminin bitimine 1 gün kala Schalke'den Fabian Ernst'i renklerine bağladı.
Yusuf ve Ernst'in transferi takımın üzerinde adeta sihirli değnek etkisi yaptı. Yıllardır bir türlü potansiyelini ortaya koyamadığı için eleştirilen Yusuf, gol yollarında kilidi açarken; Alman Ernst, takımın savunmasını toparladı. Ligin ikinci yarısında sadece 1 maç kaybeden Beşiktaş, Sivasspor'un 5 puan önünde özlemini çektiği şampiyonluğa kavuştu. Yusuf'un Galatasaray maçında attığı gol ise unutulmadı.
2 - KİMSENİN TANIMADIĞI BREZİLYALI ŞAMPİYONLUĞU GETİRDİ
Beşiktaş, 2003/2004 sezonunun ilk yarısını 2. sıradaki Fenerbahçe'nin 8 puan önünde tamamladı; birçoklarına göre siyah-beyazlıların üst üste 2. kez şampiyon olması kesin gibiydi. Takipçi durumundaki Kanarya, devre arasında forvet hattına bir takviye yapmaya karar verdi. Dünyaca ünlü yıldızların adı havada uçuşurken kimsenin tanımadığı bir Brezilyalı kiralandı: Marcio Nobre.
Rize ile yapılan tekrar maçında ilk kez sarı-lacivertli formayı giyen Nobre, 2 golle Süper Lig'e 'Merhaba' dedi. Beşiktaş'ın olaylı Samsunspor maçıyla çöküşe geçtiği sezonda Fenerbahçe, mutlu sona ulaştı. Nobre yarım sezonda 12 gol atarak şampiyonluğa giden yolda başrol oyuncularından birisi oldu.
3 - BURAK TRANSFERİ VE KELEBEK ETKİSİ
Fenerbahçe büyük umutlarla transfer ettiği Burak Yılmaz'dan faydalanamayınca, yeni bir golcü almaya karar verdi. Trabzonspor'dan Gökhan Ünal ile anlaşan Fenerbahçe, Burak'ı da takasta kullandı. Burak Yılmaz'ın Trabzonspor'a attığı imza kelebek etkisi yarattı.
2009/10 sezonunun son haftasında Bursaspor'un 1 puan önünde bulunan Fenerbahçe, Trabzonspor'u ağırladı. Sarı-lacivertliler, 14. dakikada Güiza ile öne geçti. Fenerbahçe'nin eski golcüsü Burak, 23. dakikada orta-şut karışımı bir vuruş yaptı ve top kaleye girdi. Yıllarca unutulmayacak bu gol, Fenerbahçe'nin şampiyonluğuna mal oldu. Burak Yılmaz, sonraki sezonlarda kendini geliştirerek Türkiye'nin en önemli golcüleri arasına girmeyi başardı. Gökhan Ünal ise kariyer basamaklarını çıktığından çok daha hızlı bir şekilde düşüşe geçti.
4 - AYSAL'IN ÇİLEKLERİ
Galatasaray'ın başkanı Ünal Aysal, 2012/2013 sezonu devre arası dönemi için taraftara yıldız sözü verdi. 'Pastamız hazır durumda. Bundan sonra olursa bir çilek olur' diyerek hedeflerini tarif eden Aysal, bir değil iki süperstarla sözünü gerçeğe dönüştürdü. Galatasaray, önce Inter'den Sneijder'ı getirdi. Taraftarlar Hollandalı yıldıza kavuşmanın mutluluğunu yaşarken bir bomba daha patladı.
Sezon başında Chelsea'den Çin'in Shanghai Shenhua takımına giden Drogba, Galatasaray'ın yolunu tuttu. Sarı-kırmızılı taraftarlar unutulmaz bir transfer dönemi yaşadı. Transfer şampiyonluğu bu sefer puan tablosunda da kendisini gösterdi; sezon sonunda Cimbom, en yakın rakibi Fenerbahçe'ye 10 puan fark atarak mutlu sona ulaşan takım oldu.
5 - 'PORTEKİZ ÇETESİ' KURULDU
2010/2011 sezonuna Quaresma ve Guti transferiyle başlayan Beşiktaş, sezon öncesi spor sayfalarının manşetlerini süsledi. Ligin ilk yarısında ortaya çıkan tablo ise hüsrandı. Kara Kartal, lider Trabzonspor'un 14 puan gerisindeydi. Başkan Demirören, çareyi kadroya yeni yıldızlar katmakta buldu.
Devre arasında 3 Portekizli oyuncu geldi: Almeida, Fernandes ve Simao. Q7 ile birlikte Portekiz Çetesi olarak anılmaya başlayan bu oyuncular da Beşiktaş'a derman olamadı. Sezon sonunda şampiyon Fenerbahçe'nin 28 puan gerisinde 5. oldular.
6 - ANELKA VE BONUSU RİBERY!
2005/2006 sezonunun devre arasına Fenerbahçe'nin Anelka transferi damga vurdu. Günlerce süren görüşmelerin ardından "Ha geldi, ha gelecek" denen Anelka, İstanbul'a indi. Anelka, 31 Aralık'ta imzayı atarken; Galatasaray da aynı gün bir başka Fransız futbolcuyu transfer etti. Fenerbahçe'nin transferinin yanında ismi sönük kalan ve "Anelka'nın bonusu" olarak adlandırılan Metzli Franck Ribery, sarı-kırmızılı formayı giydi.
Ligde Fenerbahçe şampiyon olurken, Türkiye Kupası finalinde Galatasaray, sarı-lacivertlileri 5-1 mağlup etti. Anelka, kendisinden bekleneni veremese de Kadıköy'de geçirdiği bir buçuk sezonda takımı için önemli bir isim oldu. Giderken de Fenerbahçe'ye para kazandırdı. Galatasaray'da sadece yarım sezon kalan FerraRibery lakaplı oyuncu ise 100 bin Dolar’lık alacağını tahsil edemeyince sözleşmesini tek taraflı fesh etti ve Marsilya’ya bedava imza attı. Sonrasını biliyorsunuz...
7 - HAİM REVİVO, 'HAİN' REVİVO OLDU!
Revivo, Fenerbahçe'de geçirdiği 2 buçuk sezonda attığı kritik goller, frikikleri ve takla atarak gerçekleştirdiği gol sevinçleriyle taraftarın sevgilisi oldu. Ortega ve Tuncay'ın gelmesiyle ilk 11'deki yerini yavaş yavaş kaybeden İsrailli, 2002/2003 sezonunun devre arasında takımdan ayrıldı. Bonservisini aldıktan sonra çok konuşulacak bir kararla Fenerbahçe'nin ezeli rakibi Galatasaray'a imza attı.
Hagi'den boşalan 10 numarayı doldurmak isteyen Cimbom, ezeli rakibinin eski yıldızını transfer edince Fenerbahçeliler için Haim Revivo, 'Hain' Revivo'ya dönüştü. İlk maçında Bursaspor karşısında 3 gol atınca, Revivo'nun Galatasaray'ın aradığı oyuncu olduğu düşünüldü ancak devamı gelmedi. Sarı-kırmızılı formayla 13 maça daha çıktı, ağları sarsamadı; Ali Sami Yen Stadı'ndaki macerası böylece sona erdi.
8 - BEŞİKTAŞ'TAN ALTIN HAMLE
Galatasaray, Revivo'nun dışında Abel Xavier, Volkan Arslan, Suat Usta ve Ali Lukunku'yu da kadrosuna kattı. Fenerbahçe ise Erhan Albayrak, Sergiy Rebrov ve Vladimir Beschastnikh'i getirdi. Bu oyuncuların performansları fiyasko çıkarken; 100. yılını kutlayan Beşiktaş, tek hamleyle başarıya ulaştı.
Siyah-beyazlılar, orta sahasını güçlendirmek adına Brescia'dan Giunti'yi kiraladı. Sezonu şampiyon olarak tamamlayan Beşiktaş'ta İtalyan oyuncu, gösterişsiz ama etkili oyunuyla unutulmazlar arasına girdi.
9 - NECATİ-SOW DÜELLOSU
3 Temmuz'da şike davasıyla sarsılan Fenerbahçe, 2011/2012 sezonuna birçok önemli futbolcusunu kaybederek girdi. Bienvenu'den randıman alamayan Kanarya, iş adamlarının desteğiyle Lille'in golcüsü Moussa Sow'u 10 milyon Euro'ya kadrosuna kattı. Gol kralı unvanıyla gelen Senegalli, ligde 10 maçta 6 gol, Süper Final'de ise 2 maçta 1 gol attı.
Kanarya'nın 10 milyon Euro'luk golcüsü bekleneni verdi vermesine ama ikinci yarının asıl bombası Necati Ateş oldu. Cimbom, Antalyasporlu Necati'yi 250 bin Euro karşılığında devre arasında transfer etti. Tecrübeli golcü, ligde 10 maçta 6 gol, Süper Final'de 5 maçta 2 gol attı. Galatasaray, şampiyonluğu elde ederken zaferin mimarlarından birisi oldu.
10 - BEDAVA BABEL DENGELERİ DEĞİŞTİRDİ
Son şampiyon Beşiktaş, 2016/2017'de de zirve yarışını sürdürüyordu. Ligin ilk yarısını Başakşehir, Beşiktaş'ın 1 puan önünde lider olarak tamamladı. Siyah-beyazlı takım, Deportivo ile sözleşmesi sona eren Ryan Babel'i bonservis bedeli ödemeden kadrosuna kattı. Ne yapacağı merak konusu olan Hollandalı yıldız, Beşiktaş'a güç kattı. 2. yarıdaki bütün maçlara ilk 11'de çıkan Babel, 5 gol atarken 4 de asist yaptı.
Başarılı oyuncu, Avrupa Ligi'nde de yıldızlaştı. 3. turda Olympiakos karşısında Vodafone Park'ta oynanan maçta attığı 2 golle turu getirdi. Çeyrek finalde ise Lyon deplasmanında sahneye çıktı. Ancak Babel'in çabaları bu turun geçilmesine yetmedi.